08 Ekim 2017 Pazar 11:21
Ağrı İHH Kadın Kollarında Arakan İçin Kahvaltı Organizasyonu

İHH Kadın Komisyonu Arakan’a yardım için kahvaltı programı düzenledi

İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı Ağrı Hanımlar Komisyonu tarafından Arakan için kahvaltı programı düzenlendi.

Program açılışında konuşan Ağrı İHH Hanımlar Komisyonu Başkanı Ayşe Gök Engin, İHH Ağrı Şubesi olarak Arakan’a yardım toplamak üzere çeşitli kampanyalar başlatıldığını belirterek, Hanımlar Komisyonu tarafından düzenlenen kahvaltıda toplanan yardımın kampanya kapsamında yardım olarak gönderileceğini kaydetti.

Yaklaşık 250 yıldır Myanmar’ın batısındaki Arakan (Rakhine) eyaletinde baskı ve şiddet altında yaşayan Rohinya Müslümanlarının farklı tarihlerde defalarca katliama uğradığını belirten Ayşe Gök Engin, 1942 yılında Müslüman kadınlara tecavüz edip mızraktan geçiren Budist çetelerin, 150 bin Arakanlıyı katlettiğini ve benzer olayların daha sonra defalarca tekrarlandığını belirtti.

Engin, “Ekim 2016’da başlayan askeri şiddet ve baskılar neticesinde yaklaşık 100 bin insan yerlerinden edildi. 75 binden fazla insan Bangladeş’in Cox Bazar bölgesinde bulunan ve dünyanın en kötü kampı olarak bilinen Kutupalong Kampı ve çevre bölgelerine yerleşmek zorunda kaldı. Yakılan köyler ve baskılar neticesinde yaklaşık 30 bin insan Arakan içinde yerlerini değiştirmek zorunda kaldı. O tarihten bu yana yüzbinlerce Arakanlı yardıma muhtaç hale geldi. Evlerini terk ederek Bangladeş’e sığınan Arakan Müslümanları dünyanın en kötü şartlarında mülteci kamplarında hayatta kalmaya çalışıyor” dedi.

Son olarak Arakan bölgesindeki çatışmalar 10 polisin öldürülmesiyle yeniden başladığını hatırlatan Engin, “Polislerin ölümünden Rohingya Müslümanlarını sorumlu tutan Myanmar hükümeti ve çeteler Binlerce kişinin öldüğü, on binlerce kişinin de işkence gördüğü katliamdan kaçan Rohingyalar ise sınırda Bangladeş polisi tarafından geri çevriliyor. Myanmar, 10 günde 700’den fazla ev, cami, Kur’an Kursu, Medrese, Okul ve dükkan yıkıldı; 35’e yakın köy boşaltıldı. Bangladeş hükümeti mülteci girişini engellemeye çalışsa da son birkaç günde 20 binden fazla Müslüman yasadışı yollarla Bangladeş’e giriş yaptı. Yaklaşık 60 bin Müslüman ise sınırı geçemediği için dağlık bölgelerde hayatta kalmaya çalışıyor.

Rohingya Müslümanlarına yardımlarını aralıksız sürdüren ve kurban çalışmaları için bölgede bulunan ekiplerinin, katliamdan kaçanlara acil gıda yardımı ulaştırmaya devam ettiğini belirten Engin, Arakandaki durum ile ilgili bilgi verdi.

Engin sözlerini şöyle sürdürdü;

“Myanmarda bir Müslüman evlenmeyi veya çocuk sahibi olmayı düşünüyorsa mutlaka devletten izin almak zorunda. Askeri yönetim Müslüman nüfusunun artışını engellemek için evlilik başvurularını genelde reddediyor. Bu nedenle birçok genç başka ülkelere gitmeye çalışıyor. Myanmarda bir Müslüman bir yerden başka bir yere gitmek istiyorsa veya evine bir misafir gelecekse bu durumu askeri cuntaya bildirmek zorundadır. Şayet izinsiz bir seyahatte bulunursa cezası 6 ay hapistir.

Bu insanların adı yok! Muhacir mi? Mülteci mi? Mahkum mu? Mukim mi? Göçmen mi? Esir mi? Yolcu mu? Kimse bilmiyor… Allah’ın arzında ne oldukları belli değil! Statüleri yok… Tabiiyetleri yok… Kimlikleri yok… Ne yurtları ne yuvaları, sadece ortada kalmış yavruları var… Ve parçalanmış binlerce aile…

Sanki gökyüzü ve yeryüzü daralmış, araya sıkışıp kalmışlar. Düşünüyorum şu dünyada yırtıcı hayvanların bile barınakları, inleri varken, bunların o da yok… Mekke’deki ilk Müslümanların kapısını çalacakları bir Habeşistan vardı. Bir Yesrib vardı. Bugün Arakanlılara tüm kapılar kapalı… Peki bunların suçu neydi? “Rabbimiz Allah’tır!” demekten başka bu insanlar ne yaptılar?

Arakanlı mahrum annelerin, mazlum çocukların bakışları altında ruhen ezik, kalben buruk… Filistinli kız çocuğu “Utanın!” diye haykırmıştı. Arakanlı çocuğun ses verecek mecali bile yok! Peki bize düşen nedir? Evet, utanmak ama önce uyanmak.”

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.