Ağrı’da, 18 Mart Şehit Anma Günü ve Çanakkale Zaferi münasebetiyle yemekli program düzenlendi.
Ağrı Valisi Musa Işın, "Bugün Kürtler ve Türkler kardeş olmanın ötesinde birbirinden ayrıt edilemez, tevhit etmiş durumdadır. Her şeyden önce takip ettikleri peygamberleri birdir. Bu insanların takip edecekleri kişi Peygamber Efendimizdir, Şeyh Ahmed-i Hani hazretleridir, Şeyh Ahmed-i Ceziridir, Bediüzzaman Said Nursi hazretleridir" dedi.
Ağrı’da, 18 Mart Şehit Anma Günü ve Çanakkale Zaferi münasebetiyle yemekli program düzenlendi.
Ağrı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Konukevi’nde verilen yemeğe Ağrı Valisi Musa Işın, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mustafa Yaşar, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Rıza Sönmez, şehit yakınları ve gaziler ile kamu kurum ve kuruluş müdürleri katıldı.
Programda konuşan Ağrı Valisi Musa Işın, bugün Çanakkale Zaferi’nin 100. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, “Bu vesile ile bugün Şehit ve Gazileri Anma Günü olarak ilan edilmiş ve ülkemizde şehit ve gazilerimiz için özel bir önem addeden bugün tertip edilmektedir. Şehit ve gazilerimizi özellikle rahmetle anıyorum. Kendilerine minnettarız. Onların hakkını bizim ödememiz mümkün değildir. Devletimiz şehit ve gazilerimiz için her türlü ekonomik ve sosyal tedbirleri almaktadır. Onları yalnız bırakmamaktadır. Daima onların yanındadır. Biz devlet olarak şehit ve gazilerimize ne yaparsak yapalım, onların hakkını ödememiz mümkün değildir. Kur’an-ı Kerim’de şehitlerimiz için ‘Onlara ölü demeyiniz. Onlar diridirler’ demektedir. Aslında onlara saygısızlık etmeyin, öldü demeyin diyor. Bizde şehit olanlarımıza öldü demiyoruz, şehit oldu diyoruz. Onlar yaşamaktadır” dedi.
Kürtler ve Türklerin en az bin yıldır bir arada yaşadıklarını ifade eden Vali Işın, “Bu millet en az bin yıldır birlikte yaşamaktadır. Sadece Çanakkale Savaşı’nda değil, ondan önce de bu millet birlikte yaşamıştır. Tasada, kederde, kıvançta hep birlikte olmuştur. Birilikte ağlamış birlikte gülmüştür. Birlikte sevinmiştir, birlikte bayram yapmış, birlikte savaşmıştır. Bu millet et ve tırnak gibi olmuştur. Bunları birbirinden ayırt etmek mümkün değildir. Biz Kurtuluş Savaşı gibi çetin, Birinci Dünya Savaşı gibi tahrip edici bir savaş yaşadık. O dönemlerde yine itilaf devletleri, emperyalistler, bugün bizi birbirimize düşürmek isteyenler o günde sahnedeydi. Çok oyun oynadılar. Ama bu millet hiçbir zaman ihanet etmedi. Kürtler, Türklerin yanında yer aldı. Türkler, Kürtlerin yanında yer aldı. Bugün Kürtler ve Türkler kardeş olmanın ötesinde birbirinden ayrıt edilemez, tevhit etmiş durumdadır. Her şeyden önce takip ettikleri peygamberleri birdir. Bu insanların takip edecekleri kişi Peygamber Efendimizdir (asm). Şeyh Ahmed-i Hani hazretleridir, Şeyh Ahmed-i Ceziridir, Bediüzzaman Said Nursi hazretleridir. Şunu da söylemek istiyorum, devletimiz güçlüdür, kesinlikle hiçbir şeye prim vermeyecektir. Kesinlikle kötü niyetlere prim vermeyecektir. Ben herkese hidayet diliyorum. Birisine sen Türksün, birisine sen Kürtsün, birisine sen Zazasın dersen zaten ayrışmayı yapmış oluyorsun. Bu kolaydır. Ama bu milletin mayası çok sağlamdır. Bu milletin ruhu çok diridir. Bu milletin ruhuna, mayasına yabancı madde çalmak isteyenler asla muvaffak olamayacaklardır. Başka bir maya burada tutmayacaktır. Milletimiz birlik ve beraberliğini muhafaza edecektir. Milletimiz birbirini daha çok sevecektir. Milletimiz bir biriyle daha çok kaynaşacaktır. Allah bu memleket için herkese iyi düşünmeyi, iyi şeyler yapmayı, iyi hizmet etmeyi nasip etsin” dedi.
