Ağrı'da 28 Şubat darbesinin 17. yılında Memur-Sen'e bağlı Genç Memur-Sen Ağrı Şubesi, Türkçe ve Kürtçe afişleri Kent merkezine astı.
Kent merkezinde bulunan billboardlara, "Her türlü vesayete karşı milli irade", "Büyük Türkiye için milli irade", "Kardeşliğimiz için milli irade" yazılı Türkçe ve Kürtçe afişler asıldı.
Genç Memur-Sen Ağrı Temsilcisi Yakup Ergül, yaptığı açıklamada, 28 Şubat, 12 Eylül, 27 Mayıs ve 17 Aralık süreçlerinin bir daha yaşanmaması adına darbelerle millete bedel ödetenlerin de yaptıkları hukuksuzlukların ve derebeyliklerinin bedelini ödemeleri gerektiğini ifade etti.
Ergül, "28 Şubat'ta mağdur olanların haklarının ve itibarlarının iadesini darbe yönetimi mevzuatının ayıklanarak kanıtlarının temizlenmesi gerektiğini ve milletin ortak beklentisi olan hak ve özgürlüklerin öne çıktığı, vatandaşını tanımlayan değil, vatandaşını tanıyan yeni bir anayasanın bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz" dedi.
28 Şubat'taki süreci vurgulamak için kentteki bilboardlara afişler astıklarını anlatan Ergül, milletin iradesinin ve hakimiyetinin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmek için böyle çalışma yaptıklarını söyledi. Ergül, 28 Şubat sürecinden geçen Türkiye'de ne tür olumsuzlukların yaşandığını gördüklerini belirterek, "28 Şubat'taki süreçler bir daha ülkemizde yaşatılmaya çalışılıyor. Bunun en yakın örneğini 17 Aralık operasyonlarında gördük. Seçilmiş bir hükümetin devrilmeye nasıl çalışıldığı ve yeniden bir darbe girişimi olduğunu bütün Türkiye gördü" şeklinde konuştu."Darbe bu ülke insanına giydirebilecek bir elbiseydi fakat olmadı"
28 Şubat'ın bir dönem ülke insanına giydirilmek istenen bir elbise olduğunu ifade eden Eğitim-Bir-Sen Ağrı Şube Başkanı Süleyman Gümüşer de şunları kaydetti: "Ülkemiz güzel yaşanabilir her iklimin kendi bağrında bulundurduğu bir ülke. Bunun için baharını kışa çevirmiş olan 28 Şubat süreçleri gibi, yaklaşımların, anlayışların bu ülkeye hiç yakışmıyor.
Darbe bu ülke insanına giydirebilecek bir elbiseydi fakat olmadı şimdi bu elbise artık mahkeme salonlarındadır." Gümüşer, "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" ilkesinin tecellisi olan TBMM'de milletin kendisini yönetebilecek Güce ve kuvvete sahip olduğunu vurgulayarak, "Bu nedenle artık herkes kendi tercihi doğrultusunda şekillenmiş olan TBMM'nin oluşturduğu bir yönetim içeresinde yerini almalıdır.
TBMM, ülke insanına kardeşlik, özgürlük, demokrasi, güçlü ekonomi ve benim anayasamdı diyebileceği bir anayasanın da çıkabileceği bir merkezdir" diye konuştu.