26 Şubat 2018 Pazartesi 23:14
Ağrı'dan Tebriz'e nasıl gidilir? Gümrükte ne yapmalı, Nerede Konaklamalı

Ağrı’dan tebriz’e nasıl gidilir?

Ağrı Valiliğinin, Ağrı-İran (Urmiye ve Tebriz) ile ilgili ilk seferini Ağrı Sivil Toplum Platformu olarak gerçekleştirdik. Bir çok insan henüz bu sefer tamamlanmadan, İran’a nasıl giderim, İran güvenilir bir ülke mi? İran’da nerede kalırım gibi bir çok soruyu kafiledeki herkese sordu. Bizde, ülkemizdeki vatandaşlara kolaylık sağlaması açısından bu yazı ile Ağrı’dan başlayıp, İran’ın Tebriz kentine yapılan ilk yolculuğa dair detayları anlattık. Böylelikle herkesin kafasına takılan soruların, bir kısmının cevap bulabileceğini düşünüyoruz.

Şunu belirtmekte fayda var. İran üzerine hep sert idari yapısı, katı kuralları olan bir ülke olarak söylemler üretilir. Oysaki Medya nasıl ki Doğu ve Güneydoğu vatandaşlarını en fakir, en kültürsüz olanları ile ekrana taşıyarak bölge üzerinde olumsuz etki yaratıyorsa, aynı olay İran içinde geçerli. İran’a yönelik olumsuz söylemler, klasik Ortadoğu ülkeleri üzerinde oynanan algıdan farklı bir şey değil. Görülmesi gereken, kapalı bir toplum. Twetter ve Facebook olmasa da, İnstagram ve onların en çok kullandığı Telegram, iletişimi güçlü tutuyor. Şehir içerisinde Latin harflerini bulmanız çok zor. Bu sebeple ilk etapta burada ne yapabilirim diyebiliyorusunuz. İş yerlerinde hep Latin harfler olunca hangi iş yerine gitmek istediğinizi kestiremiyorsunuz. Ama biz Türklerin bir şansı var. Tebriz Azerbaycan Eyaletine bağlı olduğu için, insanların yüzde doksana yakını Türkçe konuşmanızı anlıyor ve sizinle tatlı bir sohbete girebiliyor.

İran’a girişler, Gürcistan-Batum’da olduğu gibi kimlikle olmuyor. İran ile ülkemizin gümrük anlaşması olmadığı için girişler Pasaport ile oluyor. Ancak, herhangi bir vize almanıza gerek yok. İran’a gitmenin en hızlı ve ekonomik olarak bir o kadar avantajlı yolu Ağrı güzergahıdır. Bunun için Ağrı merkezinde Güvenal Turizm, sizin için gerekli kolaylığı sağlayacaktır. Türkiye’nin neresinde olursanız olun, Güvenal Turizm’den uçak biletlemenizi yapıp Ağrı’ya inebilirsiniz. Ağrı - İran seferi, en son uçak Ağrı'ya indikten sonra başlıyor. Dolayısı ile ulaşım sıkıntınız olmayacak. Ama il dışından gelecek olanların bir gece konaklayıp, Ağrı'yı görmesi, iç turizme katkı sağlayacaktır. Komşu illerden karayolu vasıtası ile İl dışından gelecekler ile Ağrı’dan İran'a gidecek olanlar ise Ağrı Dört Yol Kavşağında, Migros altında bulunan Güvenal Turizm’e gitmeleri yeterli olacaktır. Telefon ve Whatshapp hattı her iki ülke için geçerlidir. (+90 543 8480404)

Araçlar harekete başladıktan 90 km sonra Doğubayazıt ilçesinde olacaksınız. Buradan’da 30 km’lik Gürbulak Sınır Kapısı var. Ancak, Sınır kapısına varmadan önce eğer ki açlığınız var ise (Gümrük öncesi öneridir.) gümrüğe varmadan 5 km önce, Ağrı Valiliği Tır Parkın’da yemeğinizi yiyebilirsiniz. Normal şartlarda gümrük kapılarında sıra ve benzeri kuyruklar oluşurken, Valilikçe belirlenen güzergah ve araçları kullananlar bu gümrük kuyruğundan çok etkilenmeyecek.

Gümrük ve Tebriz'e Hareket;

Önce Yurtdışı çıkış pulunu ( 15 TL) aldıktan sonra pasaport işlemleri ve güvenlik aramalarından geçerek İran tarafına geçip, gümrük işlemlerinizi seri bir biçimde tamamlıyoruz. Gümrük sahasından ayrıldıktan sonra, İlk işiniz para bozdurmak olmalı. İran Gümrük sahasından çıkarken sol tarafta döviz büroları var. Bu bürolardan TL'yi tümen olarak bozdurabilirsiniz. Şu an için 10 TL verirseniz, 12.200 Tümen alabiliyorsunuz. Gümrük dışındaki ilk bölgeye Bazergan bölgesi deniliyor. Bazergan şehrinde ilk yapmanız gereken 5 TL verip kontörlü hat almak. İnternetsiz yol düşünmek mümkün değil. Ayrıca navigasyon için internet gerekiyor. Bazergan sonrasında Makü bölgesine doğru devam ediyoruz. Makü bölgesine varmadan önce serbest ticaret bölgesi yolun hemen sağında yer alıyor.

Serbest Ticaret Bölgesi, ülkemizden İran’a giden malların gümrüksüz olarak satıldığı yer. Ürünler ülkemizden gittiği için fiyat olarak ekonomik değiller. Bu yüzden sadece Serbest Bölge kavramını öğrenmek için bu bölge gezilebilir. Serbest Bölge sonrasında Makü istikametinden Khoy, kentine doğru ilerliyoruz. Yol çift şeritli yol. Ancak bölünmüş yol değil. Yol çalışmaları devam ediyor bu bölgede. Dikkattinizi eski model arabalar fazlasıyla çekecektir. Lüks otomobil yok denecek kadar az. Alışverişlerde İran erkekleri tokalaşırsanız iki değil, üç defa yanağınızı öperler. Bu duruma alışık olmanız lazım. Teşekkür etmek için onlara “Yaşa” demeniz yeterlidir. Şekerleri kar beyazı gibi açık beyazdır. Yolarda WC ararsanız, Camilerin bulunduğu yerlerde abdesthaneler ve benzin istasyonlarını kullanabilirsiniz. İran’da askerler ve polisler hafif kirli sakal bırakıp, şapka takıyorlar. Tabelalarda nadiren İngilizce kelimeler bulabilirsiniz. Genel olarak fars alfabesi kullanılıyor. Bu kadar İran bilgisi sonrasında geziye devam ediyoruz.

Maku'den sonra Khoy yol ayırımı var Bir yol Urmiye, diğer yol Tebriz ve Tahrana gider. Biz düz bir şekilde Tebriz istikametine doğru yol alıyoruz. Yol ayırımın da emniyet kontrol noktasıda bulunuyor. Bu noktadan sonra Tebriz’e 105 kilometreniz kalmış olacak. Yolculuğumuzun bundan sonrasında bölünmüş yollarla karşılaşıyoruz. Büyük bir şehre girileceği, yollardan ve araç yoğunluğundan belli oluyor. Bu mesafe içerisinde Marand ve sonrasında Sofiyan bölgelerinden geçiyoruz. Sofiyan sonrasında 25 km yolumuz kalıyor Tebriz’e. Açlığınız var ise Tebriz'e girmeden 2 km öncesinde emniyet noktası bulunuyor. Bu noktanın hemen yanında sağ tarafta Safir Lokantasında Çillo kebap yiyebilirsiniz. İran’ın yemek kültüründe Pirinç pilavları kavrulmadan, yağsız bir şekilde geliyor. Yanında getirilen yağı pilavla karıştırıp kullanabilirsiniz. Biz pilavımızı isterken Safran katılmamış pilavı tercih ettik. Ancak farklı bir damak tadı arayanlar, safranlı pilav isteyebilirler.

İran denince, insanların aklına Afganistan ve benzeri Ortadoğu ülkeleri gelirken, Tebriz dendiğinde küçük bir kent akla geliyordu ilk etapta. Tebrizin büyüklüğü ve kalabalığına şaşıracaksınız. Bugünkü İzmir, Eskişehir ve Bursa gibi büyük bir şehir. Zaten şehre ilk girişte bu algıdan kurtuluyorsunuz. 12 Milyonluk nüfusu ile kadim bir kent olan Tebriz'de Perşembe ve Cuma günleri resmi tatil. Tebriz, Azerbaycan Eyaletinin 17 şehrinden biri. Eyaletin merkezi konumunda. Eyalet Valisi, Tebriz’de bulunuyor. Tebriz’i Fermandar (Bizdeki Vali) yönetiyor. Tebriz’de trafik ışığı az, tümsekler çok fazla. Sağda ve solda benzin istasyonlarındaki araç kuyrukları hemen dikkatinizi çekebilir. Mazotun litresi 0.60 TL. Araç sayısı çok fazla, benzin istasyonu sayısı ise çok az. Bunun dışında İnsanları çok kibar. Mesela sigara içmek istediğimizde icazet istedik içmek için, şoför “İcazet sizin elinizdedir” diyerek kibarca için dedi. Otelde, “Otel sizindir. Parayı siz veriyorsunuz. Biz sizin çalışanınızız” diyorlar. Söylemlerde farklı tabiki. İran’da her türlü motorlu araca maşin diyorlar. İnsanları sayarken Nefer kelimesi kullanılıyor. Mesela bir arabada 5 nefer yolculuk yapabilir. Bizdeki bey kelimesi yerine Fuat ağa, şeklinde "Ağa" kelimesi kullanılıyor.

Devam ediyoruz.Tebriz’e ulaştık. Peki, nereyi gezeceğiz?

neler yapacağız diye sorabilirsiniz. Bizde bilmiyorduk. Ama biz Türkler için bu işi üstlenen bir ekip, Tebriz’de sizi bekliyor. Bu ekibe ulaşmak için Veli Asr. semtine doğru yol alıyoruz. Giderken, sağ tarata Kaya oteli görebilirsiniz. Hemen yanında ise Lalah Park AVM yer alıyor. Tatil alışverişi için ideal bir yer. Ancak ürünlerin fiyatının ülkemizden hiç bir farkı yok burada. Veli Asr.'da Azar Gasht Maleki Air Tour& Travel Agency sahibi Reza Maleki ve İştirakçileri Mehdi Mohari ile kontağa geçiyoruz. 

Biz Azar Gahs Maleki’nin hazırladığı tur paketlerinden 3.sünü aldık. Birinci paket Kaya Otel (5 yıldız), İkinci paket Pars Otel (5 yıldız), üçüncü paket ise Behbood Apart Otel. Otelimize yerleşerek geceyi otelde geçirdik. Akşam yemeğini otelde yiyerek günün yorgunluğunu attık.

İkinci günün sabahında ilk önce Tebriz Şehir Müzesi’ne gidiyoruz. Rehberimizin anlattığına göre Tebriz demek Ateşi düşmüş kadın demek. Teb kelimesi ateş, riz kelimesi düşmüş kadını ifade ediyor. 9 yıl boyunca İran'a başkentlik yapmış, 2500 yıllık tarihi olan bir kent. Moğollardan kalma eseri çok fazla. Matbaa ve sinema, İran'da ilk defa Tebriz'de kullanılmış. PTT ve Ticaret odası teşkilatı da burada kurulmuş. Bu sebeple Tebriz'e ilklerin şehri, Tebrizlilere ise fikirli işbilen tacir deniliyor.

Tebriz'de 17 müze bulunuyor. Biz iki tanesini gezebildik. İlk önce şehir müzesine doğru yol alıyoruz. İran’da Taksi en fazla 10 TL yazıyor. Taksi ücretleri ucuz. Bu sebeple toplu taşıma çok gelişmemiş. Şehir müzesinde ilk görülecek olan yapı "Saat Kulesi". Bu kule 2. dünya savaşından kalan bir yapı. Naziler tarafından yaptırılmış ve tepesinde kartal şekli bulunuyor.

Daha sonra eski belediye binasındaki müzeleri geziyoruz. Bodrum katta bizi matbaacılıkla ilgili müze karşılıyor. Müzenin girişinde Muhammed Alihanı Terbiye isimli gazetecinin heykeli bulunuyor. Müzede eski matbaa makinelerinin yanı sıra sinema ve fotoğraf sanatına dair tarihi eserler yer alıyor. İkinci katta ise deri ve ipekler ile çinicilik yer alıyor. Burada en önemli olan ise Tebrizin ilk atlı treninin heykeli. Bu atlı tren Tebriz’in etrafında dönerek taşımacılık yapıyormuş. Hala temsili olarak hizmet vermeye devam ediyor. Bu büyüleyici müzenin üçüncü katı ise en kıymetli alanı. Üçüncü katta Halı müzesi bulunuyor. Halı müzesinde 16 x7 metre halı el dokuma halı, ana halı olarak nitelendiriliyor. 112 m2 lik halının etrafında küçük halılar var. Bu halı yere serili, bunun sebebi ise “Cennet anaların ayağının altındadır” sözüne olan inanç olarak gösteriliyor. Ana halının kenarında 6 adet halıya kız, karşısındaki 2 halıya ise erkek tasviri yapılmış. Halı müzesi ise kalabalık aileyi temsil ediyor. Dünyanın en önemli halıları İran’da yer alıyor.

Müzelerden çıktıktan sonra 3200 senelik demir çağı müzesine gidiyoruz. Bir iş yerinin yapımı sırasında ortaya çıkan bu müzenin 11 yıllık bir geçmişi var. Müzeye girişte ilk gördüğünüz mezar içerisinde iskelet yapısı hiç bozulmadan günümüze kadar gelmiş bir insan iskeleti bulunuyor. İskeletlerden, insanların dizleri çekili şekilde gömüldüğü anlaşılıyor. Bunun sebebi ise insanları anne karnında doğdukları gibi gömülmüş olmaları. Ölümden sonraki hayata lan inançtan dolayı yemek ve su kapları iskeletlerin yanlarında görülüyor. Zengin olanların daha fazla yemek kabı bulunuyor. İnsanlar Güney kuzey yönünde gömülmüş vaziyette yer alıyor. Çıkışta Müze defterine duygularınızı yazmayı unutmayınız.

Ve Eski Pazar’a gidiyoruz. Buraya Emir Pazarı’da deniliyor. Buraya giderken yol üstünde Yangın Kulesini görebilirsiniz. Emir Pazarı, İstanbul Kapalı Çarşı’ya benzer ama onun 3-4 kat daha büyük bir hali bulunuyor. 32 büyük meydanı bulunan pazarda Halılar, baharat çeşitleri, çerezler ilginizi çekebilir. Pazar çıkışında Musella Camii’nin yanından Kenduvan’a geçiyoruz. Bu camide yalnızca Cuma günleri namaz kılınabiliyor. Yolda giderken, araçta Ferdi Tayfur ve İbrahim Tatlıses parçaları, bizlere Türkiye’deymişiz gibi bir hava katıyor.

Kenduvan, bizdeki Kapadokya bölgesine benzer bir yapı içeriyor. Dünya’da bu türde 3. bölge olarak biliniyor. Ancak Türkiye’den farkı, burada insanlar evler içerisinde yaşıyor. Kenduvan, Tebriz’de sizleri hayrete düşürecek bir güzelliği içerisinde barındırıyor. Kenduvan ziyareti sonrasında sevdiklerinize el yapımı çantalardan alabilirsiniz.

Gezinin son durağı ise Şah Gölü. Şah Gölü, yapay bir göl. Etrafından yürüyüş alanlarının yanı sıra göl üstünde kayık turları yer alıyor. Şah gölünde Patates ve Yumurta’dan oluşan Çörek Ekmeği yemeyi ve bizdeki ayran aşına benzeyen ancak sütten yapılan Gırar çorbası içmeyi ihmal etmeyin.

Yemek Kültürü; İran’da yemek kültürü olarak genel olarak et ve baharat ön plana çıkıyor. Pirinç pilavlarını ülkemizden çok daha bol bırakıyorlar. Ancak yapımı farklı. Kebaplarının şişleri büyük. Soda bulmanız mümkün değil. Ekmekleri paketlenmiş lavaş ekmeği. Ancak lavaş ekmekleri bizdeki gibi yumuşak değil, biraz daha sert. Kasede manda yoğurdu tavsiye edilebilir. Tebriz Köfte’de yenilebilir. Otellerde fiyatın %15’i kadar olmak koşulu ile garsonlar için hizmet bedeli alınıyor.

Tavsiye:Tekel sigara içenlerin mutlaka yanlarına fazladan sigara almaları gerekiyor. Evinize dönerken kurutulmuş meyvelerden alabilirsiniz. Fıstıklı ve marmelatlı Tebriz Çöreği almayı unutmayın. Bazergan’dan çay ve kartın sigara alınabilir. Çerez alacaksanız Kapalı Pazar’dan alabilirsiniz. Saatçiler çarşısından sevdiklerinize güzel kol saatleri alıp hediye edebilirsiniz. Çerçevelenmiş halılarda güzel hediyelerden biri olabilir.

Gümrükten neler çıkarılabilir.

Alışverişlerde ülkemizden ucuz, ancak ürüne göre değişiyor. Tekstil Türkiye’den oraya gidiyor. Çay, 3 karton sigara, çerez vb. çıkarılabilir. Cep telefonu Türkiye’ye oranla az daha ucuz. ancak kayıt yaptırdığınızda ücretler aynı düzeye geliyor.

Konaklama;

Oteller, size yüksek fiyat çekiyor. Bu sebeple Maliki Tour ile otel ayarlamanızı tavsiye ederiz. Pars Otel, kalınabilecek oteller arasında yer alıyor. İki restorantı bulunan otel, Şah gölüne bakan manzarası ile dikkat çekiyor. 11. katta ki restoran, Ankara Atakule gibi bir buçuk saat içerisinde etrafında turlayabiliyor. Devlet oteli, ancak girişimciye kiralanmış. Otel 16 yıllık. En çok ziyaretçisi İtalya, Çin ve biraz Türk. Diğer otel ise Kaya otel. Bu otel buranın en konforlu oteli. Lalepark AVM’nin yanında bulunuyor. Behbood otel ise orta sınıf bir otel. Mütevazi bir otel görünümü olsa da otelin odaları konforlu bir yapıya sahip. Fiyatı diğer iki otele oranla ekonomik.

Erkan Kösedağ

Ağrı Sivil Toplum Platformu

Genel Sekreteri

Son Güncelleme: 26.02.2018 23:51
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.