30 Ocak 2021 Cumartesi 00:58
Ağrı Müftülüğü Tarafından Düzenlenen  “Anlam Dünyamız ve Gençlik" Programı Yeniden Yapıldı

İl Müftü Yardımcısı Kemal Arpacı’nın açılış konuşması ile başlayan programda gençlere hitap eden Irmaklı, şöyle konuştu; “Evren içerisinde milyarlarca canlı var ve bütün canlıların ortak özellikleri var. Peki insanın diğer canlılardan farkını ne? İnsanın farkı yeryüzünde yüklendiği sorumluluktur. İnsan sorumluluk sahibi bir varlıktır. Kendine, ailesine, çevresine, diğer canlılara, tabiata ve Allah’a karşı sorumluluğu var. Biz insanın sorumluluk sahibi olduğunu göz ardı ettiğimizde insan canavarlaşır.

İnsanın yeryüzünde bulunmasının özel bir gayesi var. İnsan vahye muhatap kılınmıştır. İyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı, güzelle çirkini ayıra bilme yeteneği, akli donanımı var. Bunun yanında Allah vahiy göndermiş ve vahyi açıklayan peygamberler seçmiş. Bütün bunların temel gayesi, insanın yeryüzünde Allah’ın istediği şekilde adalet ve merhamet içerisinde hayatı yönetmekle yükümlülüğüdür. İşte insan bu gayeyi anladığında anlam problemlerini çözecektir.

İnsanın en temel ihtiyacı anlam arayışıdır. Eğer insan anlam arayışını çözerse geriye kalan bütün problemlerini çözecektir. Bu anlam ihtiyacının insan hayatında en fazla öne çıktığı dönem gençlik dönemidir. Genç, kendini arayan insandır. Gençlik dönemi bir problem dönemi değildir. Gençlikten bahsederken bir sorunmuş gibi bahsedemeyiz. Gençlerle ilgili çalışmalara baktığımızda sanki bir sorundan bir problemden bahsediyormuşuz gibi bir dil kullanıyoruz. Bu büyük bir yanlıştır. Gençlik dönemi duyguları esasında oldukça güzel, önemli ve mübarek duygulardır. Biz onları iyi yönetemediğimizde probleme dönüşür.

Gençlik kendini arayan insandır. Öyleyse biz ona kendini, değerini, kıymetini gösterelim ve o aradığına kavuşmuş olsun. Biz ona hayatın ve varlığın anlamını sunalım ki anlam arayışı güzelliğe dönüşsün. Gençlik döneminde insanın kedini ispat etme, fark edilme duygusu var. İyi işte ne güzel! bizde gençlerimize kendilerini fark edebileceği, ispat edebileceği alanlar, değerler oluşturalım. Kalitesiyle, üretkenliğiyle, katkılarıyla kendini ispat etsin. Eğer biz bunu oluşturamazsak bu defa başka başka etkilerle, kılık kıyafetiyle, saç modeliyle, aykırılıklarıyla fark edilme ve kendini ispat etme arayışına girecektir insan. Çünkü böyle bir ihtiyacı var. Bu sebeple duygunun iyi yönetilmesi lazım. Önemli olan bu ölçüleri iyi koyabilmektir.

Güzel olmanın ölçüsü nedir? Her gencin güzel olmak gibi bir kaygısı vardır. Ve bu, güzel bir arayıştır. Ama biz bugün bu gencin heyecanına öyle bir ölçü koyduk ki güzelliğin ölçüsünü tamamen şekle indirdi. Ve biz hem güzellik kavramına hem de bu duyguyu yaşayan gençlerimize en büyük kötülüğü yaptık. Ali Fuat Başgil’in ‘Gençlerle Başbaşa’ kitabında çok güzel bir benzetmesi var; insana yakışan en güzel elbise ahlak güzelliğidir hatta insanı her dönem güzel tutan, güzelliğini muhafaza eden elbise güzel ahlaktır der.

İnsanın elinde olan ve olmayan şeyler var. Hiç kimse ailesini, ırkını, memleketini, rengini ve fiziki özelliklerini kendisi tercih etmez. Hiçbirimize böyle seçenekler sunulmadı. İnsanı elinde olmayan şeylerle yargılamak zulümdür. İnsanı, iradesi dışında şeylerle tasnif etmek zulümdür. Ama adil veya zalim olmak, iyi ya da kötü olmak insanın elinde olan şeylerdir. İnsana ait değerlerin, insanın elinde olan şeyler üzerinden ölçülmesi lazım. Dolayısıyla biz dünyanın önümüze koyduğu ölçülere kökten itiraz ediyoruz.

İnsan anlamlandıra bildiği her şeyin üstesinden gelebilir. Bir insan düşünün sabah uyandığın da yüzünde gördüğü bir sivilce sebebiyle bunalıma giriyor. Bir başkası ömrünü tekerlekli sandalyede geçiriyordur ama kalbi daha mutludur huzurludur. Bu ikisi arasındaki fark hayata ve eşyaya yüklenen anlamdır. Eğer biz hayata dair her anlamı eşyaya indirgersek bu eşya bozulduğunda her şey darmadağın olur. Ama hayatın anlamı, insanın güzelliği, dünyanın geçiciliği, ahiretin varlığı, insanın bir yolcu oluşu ve insanın değeri bütün bunları biz hakiki manasıyla anlaya bilirsek o zaman dünyaya ait sıkıntı insanı depresyona sokmaz, hayatını alt üst etmez.”

Son olarak gençlere tavsiyelerde bulunan Irmaklı; “Gençlerimize özellikle umutlu olmayı tavsiye ediyorum. Bugün hayatın birçok problemleri var zor bir çağda yaşıyoruz ama bu çağı güzelleştirebilecek imkana sahibiz. Gençlerimizin bu anlamda ideali büyük olsun. Zorluklar ve sıkıntılar onları umutsuzluğa düşürmesin. İnsan ideali, derdi kadardır. İdealinizi sadece kendinize saklamayın buna bütün insanlığı dahil edin. İdealinizi dünya kadar büyütün. Güzel ahlaktan ayrılmayın. Bu anlamda bizim umudumuz endişemizden büyüktür.”şeklinde konuştu.

Program, İl Müftüsü Tandoğan Topçu’nun Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mustafa Irmaklı’ ya davete icabeti ve konuşmalarından dolayı teşekkür etmesiyle son buldu.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.