Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ağrı Valiliği tarafından Atıl Alanlarda Buğday Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması Projesi" ile TRT Park alanında tohum dağıtım töreni düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, bin 60 çiftçiye yüzde 50 hibe ile 530 ton buğday tohumu dağıtıldı.
Programda konuşan Ağrı Valisi Osman Varol, ”Tarım ve hayvancılık alanına ne kadar kıymet verdiğimizi ve bu değerin sadece burada bizim üretimimiz nezdinde değil aynı zamanda Ankara'da hükümetimiz nezdinde bizzat Cumhurbaşkanımız tarafından da çok büyük bir önemle takip edildiğini hepiniz biliyorsunuz. Tarımsal üretim, gıda üretimi, hayvancılık bunlar dünyadaki en önemli stratejik sektörlerden iki tanesi. Özellikle pandemi başlangıcından itibaren bugüne kadar belki sadece bu işin ilgililerinin yakından bildiği ama pandemi sürecinden sonra tüm dünyanın öğrendiği, aslında hangi sektörde gelişirseniz gelişin temelde gıda üretiminde mutlaka kendinizi güvence altına almanız gerekliliği gerçeği tüm açıklığıyla ortaya çıktı ve bu dönemde ülkeler özellikle temel ihtiyaçlarını karşılamakta dünyadaki ticari zincir, lojistik zinciri kırıldığında çok net bir şekilde gördüler ve öğrendiler. Ülkemizde zaten bu alanda devam etmekte olan çok ciddi çalışmalar mevcuttur fakat pandemi süreci ile birlikte bu çalışmalar daha da yoğunlaştırıldı ve özellikle sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde pandemi dönemini belki dünyada en rahat, en sıkıntısız atlatan ülkelerden bir tanesi olduk. Pandeminin bitişiyle beraber bölgesel huzursuzlukların neden olduğu hemen yakınımızdaki bir bölgede sıcak çatışma sonucu yine tarımsal üretimin, yine tarımsal üretim alanında, hayvancılık alanında kendi ayaklarımız üzerinde durabilmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük” ifadelerine yer verdi.
TEFECEİLERİN BELİNİ BÜKTÜK
Tefecilerin çiftçinin belini büktüğü söyleyen Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan ise “Bizim asıl beslenme noktamız çiftçiliktir. Hepiniz çok yakın zamanda gördünüz ki pandemiyle beraber gıdanın, özellikle buğdayın dünya için ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Çiftçiliğin vazgeçilmez bir sektör olduğunu bütün dünya gördü. Bu yıl çok şükür ki 7 buçuk gibi bir fiyatla birlikte yurtdışından tek gram buğday getirmedik. Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden aldığım bilgilere göre 7 buçuk milyon tona yakın buğday stoğumuz var. Bizler kendi çiftçimizi tefecilerden kurtarmak zorundayız. Geldiğim günden beri bütün tehditlerine rağmen buradaki tefecilik olayını Türkiye Büyük Millet Meclisine taşıyarak cezalarını arttırmalarını sağladık. Daha sonra İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Teşkilatının desteğiyle Türkiye'nin birçok ilinde tefecilik operasyonu yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Bizim çiftçimizin belini kıran, yerle bir eden tefecilerdir. Çünkü biz buğday aldığımızda gidip onlardan yüzde yüz faizle alıyoruz, gübre aldığınızda yüzde yüz faizle alıyoruz. Daha sonra ekip biçtiğimizde, onların parasını çıkardığında cebinde para kalmıyor, bir de çiftçilik yapmaktan vazgeçiyor. Tarım Bakanına da arz ettim ve bu noktada önemli bir gelişme oldu, sayın bakana da arz ettim eğer biz çiftçilerimize girdileri verirsek, tefecileri uzaklaştırırsak, yani gerekli olan mazotu, gerekli olan gübreyi, gerekli olan diğer girdileri çiftçimize ucuz bir şekilde sağlarsak sadece tefeciye verdiği yüzde yüz faiz çiftçinin cebinde kalırsa bütün çiftçilerimiz kalkınacak. Bunu artık bizim görmemiz lazım, bunlar bizim kanımızı emdi" şeklinde konuştu.