Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partisinin seçim çalışmaları nedeniyle geldiği Ağrı’da, partisi tarafından bir düğün salonunda verilen yemekli toplantıya katıldı. Ağrı milletvekilleri Ekrem Çelebi, Kerim Yıldız ve Fatma Salman, AK Parti Ağrı İl Başkanı Abbas Aydın, AK Parti Ağrı Belediye Başkanı ve Belediye Başkan Adayı Hasan Arslan, ilçe belediye başkan adayları ile çok sayıda partili ve vatandaşın katıldığı yemekte konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Barış ve Demokrasi Partili belediyelerdeki eş başkanlık sistemini eleştirdi. Arınç “Mahalli seçimlere gidiyoruz. Yeniden belediye başkanlarımız seçilecek il ve ilçelerimizde. İl genel meclis üyelerimiz seçilecek. İnce eledik sık dokuduk. İyi adaylarla karşınıza çıkmaya çalıştık. Yanlışımız vardır, doğrumuz vardır. Eksiğimiz vardır, fazlamız vardır. Herkes bir şey olmak isteyebilir, ama biz bir tane aday göstermek zorundayız. 10 tane aday adayı olur, bir tanesi aday olur. Herkes ‘ben olmadım’ diye küserse, siyasette başarılı olamayız. Çünkü ben birini belediye başkanı yapacağım, 10’unu yapamam ki. Maşallah BDP 2 tane birden yapıyor. Hangisi idare edecek belli değil. Hangisi gerçek belediye başkanı belli değil. Bir kadınlı, bir erkekli fotoğraflar görüyorum. Bir köyde iki muhtar olmaz. Bir belediyede iki başkan olmaz. Bir yerde iki cumhurbaşkanı var mı? Bir yerde iki başbakan var mı? Bir yerde iki muhtar yapsak, biri diğerini kabul eder mi? Bizim işimiz tek. Taraf tutmadan bu mahalle bana verdi, şu köy bana vermedi diyerek hesap yapmadan biz sizi nasıl Allah için seviyorsak, Ağrı’da yaşayan binlerce insanı kardeşimiz olarak görüyoruz. Hiçbirisini diğerinden aşağıda veya bir kısmını dışarıda göremeyiz” diye konuştu.
Milletvekillerinin Kürtçe konuşmasına da değinen Arınç, “Bakın sevgili kardeşlerim; Kerim kardeşim, Fatma Salman kardeşim Kürtçe konuştu. Ben de bir şeyler söyleyebilirim. Geçmişi düşünün Kürtçe konuşmak yasaktı ve cezası vardı. Kürt olduğunu söyleyenler aşağılanırdı. Kürt yok derlerdi, alay ederlerdi. Siz aslında Türksünüz derlerdi. Aslında dağlarda karlar vardı da üstünden yürürken kart, kurt diye ses çıkardı, Kürt oradan kaldı derlerdi edepsiz adamlar. Kürt milletine hakaret etmeye cüret ederlerdi. Çok şükür bugün bunlar var mı? Anne evladı ile cezaevinde bile Kürtçe konuşamazdı. Anne hastaneye gidecek, derdini anlatacak doktora Kürtçe konuşamazdı. Diyarbakır Cezaevi sadece zulüm yeri değildi ki. Anadolu’nun her yerinde, özellikle Evren geldikten sonra Kürtçe konuşmak ağır cezalık bir suç haline gelmişti kardeşlerim. Şimdi hamdolsun okullarımızda seçmeli ders var, isteyen Kürtçeyi öğrenebilecek” şeklinde konuştu.
“KÜRTÇE-TÜRKÇE SÖZLÜK BASTIRDIM”
Talimatıyla Türk Dil Kurumu’nda Kürtçe-Türkçe sözlük bastırdığını ifade eden Arınç, “Türk Dil Kurumu bana bağlı. Sordum bir gün, Türk Dil Kurumu Başkanı’na, sizin kaç dilde lügatiniz var dedim. Dediler ‘biz 33 dilde lügat bastık’, sayar mısınız dedim. Moğolca-Türkçe lügat var dedi, Romence-Türkçe lügat var dedi. Bilmem neyce lügat var dedi. 33 tanesini saydı içinde Kürtçe lügat yok. Dedim ki Kürtçe lügatiniz yok mu? ‘Yok’ dedi. Niye basmadınız dedim. ‘Efendim suç olur diye basmadık’ dedi. Türkiye'de kaç kişi Moğolca konuşacak da lügat basıyorsunuz. Bu memlekette milyonlarca insan Kürtçe konuşuyor, anadili olarak. Bizim mutlaka bir lügati hemen hazırlamamız lazım. Bir sene içinde 10 bin sözcüklü Kürtçe-Türkçe lügati bastırdık. Bir hafta evvel Diyarbakır’daydım, aldım elime gösterdim. Bunu AK Parti hükümetinin Türk Dil Kurumu bastırdı. Arkadaşlar TRT bizim çok şükür 4 seneden beri Mem u Zin’i de gösteriyor, haberleri de gösteriyor, sporu da gösteriyor” dedi.
“BİZ MİLLETİMİZ ARASINDA AYRIMCILIK YAPMAYIZ”
Millet arasında ayrımcılık yapmadıklarını söyleyen Arınç, “Bizler bin sene bu topraklarda birlikte yaşadık. Çanakkale Şehitliği’ne gidin, orada Diyarbakır Hanili, Ağrı Tutaklı Ahmetleri Mehmetleri göreceksiniz. Aramıza ırkçılık fitnesini sokarak bizi birbirimize düşman etmek isteyenlere bugüne kadar prim vermedik. İnşallah terör belasından da çözüm süreciyle kurtulacağız. Herkes özgür olacak. Herkes kendini istediği gibi ifade edecek, ama kesinlikle silah olmayacak, dağa çıkma olmayacak, herkes ne söyleyecekse, ne istiyorsa talebini demokratik usullerde yapacak. Hükümetinize sahip çıkın, Başbakanınıza sahip çıkın. O olmazsa çözüm süreci olmaz, o olmazsa bu hizmetlerin arkası gelmez. AK Parti kazanmazsa, adaylarımız gelmezse, Türkiye’yi eski günlere döndürmek için pusuda yatanlar var” diye konuştu.
