Diyanet-Sen Ağrı Şube Başkanı Yasin Çınar, Vezir Parmağı filmine tepki gösterek filmin ahlak değerlerimizi bozmaya yönelik olduğunu söyledi.
KÜLTÜR TERÖRİZMİ “VEZİR PARMAĞI”
Vezir parmağı filmiyle; önce ailelerdeki çürümeyi, çökmeyi sonrada toplumların içten çürümesine ve insan ilişkilerindeki ahlaki değerlerin kaybedilmesine vesile olmayı hedefliyor.
Terör örgütü destekçisi bu filimdeki başroldeki zavallı adam Müslüman erkek ve kadınları cinsel sapık olarak göstermeğe çalıştığı bu ahlaksız filminin toplumu tahrike yönelttiği aşikârdır. Kendisinin barıştan yana olduğunu her seferinde dile getiren bu adam, teröristlere düzenlenen operasyonlarda çocukların mağdur olduğunu söyleyen “yaralı olan çocukları ve yaşlı insanları ölüme terk etmek hangi dinde yazar. Bu kadar zalim, bu kadar merhametsiz nasıl oldunuz başbakan” diyecek kadar aciz ve zavallı adam tiwitler atıyor da, terör örgütlerinin yaptığı kanlı eylemlere laf etmeyen barıştan yana olabilir mi?
Her seferinde devleti suçlayıcı açıklamalarda bulunan bu artist zamparası neden bir gün olsun terörü ve teröristi kınamadı acaba. Fetö nün dinler arası diyalog kapsamında düzenlediği içkili gecede şarkı söyleyen, daha öncede Fetö elebaşı gülen in ve çetesinin propoğandasının yapıldığı “New York’ta Beş Minare” filmini çeken bu adam şimdide dini ve milli değerleri ayaklar altına alan, halkı kin ve tahrike sevk eden “vezir parmağı” filmi ile yeniden sahnede…
Duyarlı Müslüman Türkiyeli kardeşlerime 25 Ocakta gösterime girecek bu ahlak dışı filime gitmemeleri ve gidecek olanlara da engel olmalarını ikna ile vazgeçirin, sinema değerlendirme ve sınıflandırma kurulunun bu filimi derhal vizyondan kaldırılmasını bir ahlaki sorumluluk olduğunu düşünüyorum.
Şimdiden vatan haini geziciler, daha film vizyona girmeden bazı televizyonlarda “sansür var” çığırtkanlığıyla mahalle baskısı yapmaya başladılar.
Ahlak, kişinin önce beyninde başlar ve kalbine iner. Kalbin kabul ettiği ahlak yasası, insanların hal ve hareketlerine yansır. Hareketlere yansıyan ahlakın sözlü sunumu ise dil ile olur. Kişinin ahlaklı olup olmadığı yahut ahlaktan ne anladığı ifadelerinde ortaya çıkar .Ahlak kavramı, insanın beden dilinin her şeklinde kendisini gösterir ve hiçbir şahide gerek kalmadan kişiyi tarif eder.
Bu filimde ahlaksızlığın diz boyu olduğu, filmin fragmanında; Osmanlı döneminde bir grup kadın ve erkek arasında çekiliş yapılacak, kim kimi nasıl bulacak, kim kime nasıl girecek? Ve sonra bu kadın ve erkekler çekiliş sonucu eş olacak kadar rezil bir filimle karşı karşıyayız! Toplumumuza algı operasyonu yapmaya devam ediyorlar. Milletin atasını, ceddini, tarihini, annesini, bacısını, yaşantısını, kültürünü yerin dibine koymaya çalışıyorlar. Kendilerinin nasıl ahlaksız oldukları da bu senaryoyla ortaya koymuşlardır.
Ahlakımıza, aile yapımıza, Osmanlı dönemine, ceddimize ve Müslümanlığa yapılan bir saldırı içerikli film; kesinlikle vizyona girmeden kaldırılmalıdır. Tarihimizi karalayan, çirkinleştiren yapımları sinemalarda ve televizyonlarda görmek istemiyoruz… Tek kelimeyle rezalet. İnançlarla alay eden şeref yoksunlarının filmini izlemeyiniz, izlettirmeyiniz. O adam kendi ahlaksızlığını bu filminde ne güzel ifşa ediyor.
Vezir parmağı, teröre destekleyen bir film, Müslümanları cinsel sapık gibi göstermeye çalışan ahlaksız bir film. Toplumu tahrike yönelten bir ahlak yoksunu film.
Bu ahlaksızlar Hıristiyanlarla ilgili böyle bir film yapmazlar. Hıristiyanlığı ve Hıristiyanları cinsel sapık gibi gösteren kendi dini ve milli değerlerini aşağılayan filmlerin batıda gösterimine izin vermezler. Türkiye kendi değerlerini koruma adına yasak getirdiğinde ortalığı ayağa kaldırırlar. Sinema sektörünü milli ve ahlaki değerlerimizi çökertmek ve bunun yerine Hıristiyan batı dünyasının değerlerini yerleştirmek için kullanıyorlar.
Müslümanları aşağılayan, karalayan bu filme gidilmemeli, gidenlerinde ikna ederek gitmemelerini, bunun bir kültür terörizmi olduğunu milletçe idrak etmeliyiz. Bu nedenle Kültür Bakanlığının da bir an önce böyle ahlaksız filme yasak getirmesini, 25 Ocak ta filme izin vermemesini Türkiyeli onur sahibi insanlar olarak istiyoruz.
Yasin ÇINAR Diyanet-SEN Şube Başkanı