Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde ‘Ağrı ve Civarının Depremselliği, Kentsel Dönüşüm ve Jeofizik’ konulu bir konferans düzenlendi.
Nezehat Çeçen Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Telat Yanık, Patnos Sultan Alparslan Doğa Bilimleri ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Bayrak, akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı. Konferansın açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan, bilginin ve donanımın kolay elde edilmediğini, profesör bir hocanın bilgisini sürekli Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’ne taşımaya çalıştıklarını söyledi. Bilginin zorla verilemeyeceğini, isteğe dayalı bir durum olduğunu ve insanın bilgiyi istemesi gerektiğini kaydeden Rektör Aslan, “Üniversitedeki hocalar ya da akademik kariyer yapmış insanlar, çok kolay yetişmiyor. Yılların emeği ile bilgiler elde ediliyor ve bilim insanları bunu hazır birilerine sunmak istiyor. Üniversite olarak siz değerli öğrencileri alanında yetkin bilim insanları ile buluşturarak bu bilgi paylaşımını sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Konferansta konuşan Patnos Sultan Alparslan Doğa Bilimleri ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Bayrak ise, depremlerin yeryüzü içerisinde bir noktadan ani olarak çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları sarsması ile oluştuğunu söyledi. Normal faylarda hareketli blokların aşağıya doğru ters faylarda ise yukarıya doğru hareket ettiğini ifade eden Prof. Dr. Bayrak, “Doğru atımlı faylarda hareketli blok sağ ya da sola doğru hareket ediyor. Bizim bölgemizin yüzde 95’i doğru atımlı fay mekanizması gösteren faylarla ilişkili. Şiddet görsel bir büyüklüktür diyebiliriz. Şiddet ölçeği 1 ile 12 arasında değişiyor. Doğu Anadolu Bölgesi’nde Arap levhası ve Avrasya levhası bizi sıkıştırıyor. Dolayısı ile Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir sıkışma meydana geliyor. Ağrı’da da oluşabilecek depremin 6 - 6.5 büyüklüğü arasında olduğunu söyleyebiliriz. 1996’da hazırlanan Türkiye deprem bölgeleri haritasında Ağrı’nın güneyinin Patnos civarının 1. bölge olduğu gözükmektedir. Ağrı’da zemin problemi büyük olduğu için 1. derece bölge diyebiliriz. Ağrı’da deprem olmasa bile çevrede olacak depremler oldukça zarar verebilir” diye konuştu.
Son dönemlerde popüler olan kentsel dönüşümde jeofiziğin önemi hakkında bilgi veren Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Çınar da, “Kentsel dönüşüm, binaların doğal afetlere karşı iyileştirilmesi ve gelecek kuşaklara en iyi yönüyle daha yaşanabilir şehirler sunulması şeklinde tanımlanabilir. Kentsel dönüşüm, çok katlı yeni binalar inşa etmek değildir. Jeofizik ise yer altını görüntüleyen bir bilimdir. Jeofizik, yeni yerleşim alanlarının belirlenmesinde, baraj, havayolu, karayolu ve tünel gibi mühendislik yapılarının zemin ve temel etütlerinde, şehrin doğal afet riskinin belirlenmesinde ve zeminin fiziki özelliğini belirleyen çalışmalarda kullanılır. Böylece yeni yerleşim alanlarının sağlam yerlere yapılması konusunda jeofizik bilimi önemli bir etkiye sahiptir” dedi.
Konferans, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Telat Yanık’ın Prof. Dr. Bayrak ve Yrd. Doç. Dr. Çınar’a plaket vermesi ile sona erdi.