Ağrı Haber

İlköğretim ve üniversitede Zazaca ilgisi

Gündem

UNESCO'nun 2009'daki raporuna göre "kaybolma tehlikesi altında olan" Zazacaya, "Yaşayan Diller ve Lehçeler" kapsamına alındıktan sonra ilgi arttı- Bingöl'de, bin 136 ilköğretim öğrencisi Zazacayı ders olarak aldı- BÜ Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim

BİNGÖL Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 2009 yılında yayımladığı raporunda, "yok olma tehlikesi altında olan diller" grubunda yer alan Zazacaya, Çözüm Süreci ile "Yaşayan Diller ve Lehçeler" kapsamına alındıktan sonra ilgi arttı.

Bingöl Üniversitesi (BÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Murat Varol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okullarda "seçmeli ders" olarak okutulmaya başlanan Zazaca’nın eğitimdeki yeri ve etkinliğinin her geçen gün arttığını söyledi.

Varol, Bingöl'de, bin 136 ilköğretim öğrencisinin Zazacayı ders olarak aldığını belirterek, aynı dilin bazı üniversitelerde okutulduğunu da ifade etti.

Türkiye'de, Türkçe ve Kürtçeden sonra en çok konuşulan üçüncü dilin Zazaca olduğunu savunan Murat Varol, şunları söyledi:

"Bingöl Üniversitesinde Zaza Dili ve Edebiyatı Lisans Bölümü 1'inci ve 2'nci sınıfında 60'a yakın öğrenci öğrenim görüyor. Üniversitede, 72 kişi tezli ve tezsiz yüksek lisans öğrenimi görüyor. 57 kişi de tezli ve tezsiz yüksek lisansını bitirdi. Bunun yanı sıra Tunceli Üniversitesinde de Zazaca lisans eğitimi veriliyor. Mardin, Muş ve Diyarbakır'daki üniversitelerde de Zazaca yüksek lisans öğrenimi veriliyor ya da Zazaca ile ilgili dersler okutuluyor. Zazacanın eğitim hayatına dahil olması olumlu bir adım olmakla beraber, bu bölümlerin geleceğine dair bazı eksiklikler de bulunuyor. Ortak bir müfredatın belirlenememesi, bu alanda okuyan ya da okuyacak öğrencileri belirleyecek bir sınav sisteminin bulunmaması, Milli Eğitim Bakanlığının Zazaca dili öğretmeni atamalarının yetersiz olması akla ilk gelen problemlerdir."

Varol, Zazacanın yazı dilinde 100 yılda hatırı sayılır bir ilerleme kaydedildiğini, ilk akademik çalışmanın da 1856 yılında Rus dilbilimci Peter İvanovic Lerch tarafından yapıldığını bildirdi.

"Zazaca, sözlü kültürü oldukça güçlü, yazı dili ise son yıllarda gelişmeye ve yaygınlaşmaya başlayan bir dil" diyen Murat Varol, "İlk yazılı eserlerini 19'uncu yüzyılın sonlarında vermeye başlayan bu dil, akademik çevreler tarafından da aynı yüzyılın ortalarında araştırılmaya başlanmıştır" ifadelerini kullandı.

- 30 yılda 300 kitap

Varol, doğu dillerinin yazıyla geç tanışması ve Cumhuriyet dönemindeki yasaklar nedeniyle gelişemeyen Zazacanın, güçlü sözlü kültürüyle günümüze kadar geldiğini anlattı.

Zazaca yazılı kaynaklar konusunda yaptığı araştırma sonuçlarının "Zazaca Yazılan Eserlere Dair Bir Bibliyografya" adıyla Bingöl Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Dergisi'nde yayımlandığını dile getiren Varol, "İlk adımlar Avrupa Birliği müzakereleri ile başlıyor. Bu dönemde TRT 3 televizyonunda, haftalık 30 dakikalık bir yayın dönemi başlıyor. İstanbul’da kurulan iki yayınevi ağırlıklı olarak Zazaca kitapları basmaya başlıyor. En önemli değişim ise 2009 yılından sonra yaşanıyor. Üniversitelerde Zazaca ile ilgili lisans ve yüksek lisans bölümleri açılmaya başlanıyor. Son 3 yıldır Zazaca, okullarda seçmeli ders olarak okutuluyor. Son yıllarda Zazaca yayımlanan eserlerde düzenli bir artış olduğu görülüyor. Zaza dilindeki eserlerin hemen hepsi son 30 yıla ait. Bu dönemde 300 Zazaca kitap yazıldı” diye konuştu.

Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Murat Varol, olumlu gelişmelere ve rahatlamalara rağmen Zazacanın yok olma tehlikesinin sürdürdüğüne de dikkati çekerek, "Zazacanın yok olma tehlikesinden kurtulabilmesi ve yaşaması için hem devlete hem de bu dili konuşanlara her zamankinden daha fazla sorumluluk düşüyor" şeklinde konuştu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.