Kardeşim neye dokunmayacaksın? Mahkeme çağırıyor, 'Gel ifade ver'. 'Ben seni, mahkemeni kabul etmiyorum, gelmiyorum, ifade vermiyorum, beni alamazsınız, beni veremezsiniz'. Geldin mi? İfadeni de verdin mi, dersini de aldın mı? Alacaksın. Burası hukuk devleti, burası Türkiye Cumhuriyeti, burada terörün borusu ötmez." dedi.
Yıldırım, Trabzon ziyareti kapsamında halka hitap etti. Konuşmasına, "Horonun, hamsinin, kemençenin, tulumun güzel şehri Trabzon'u muhabbetle selamlıyorum." sözleriyle başlayan Yıldırım, Trabzon meydanlarının, darbe girişiminde bulunulan 15 Temmuz gecesi Ankara, İstanbul, Hakkari, Diyarbakır, Sivas, Hatay, Bingöl ile kalp kalbe, omuz omuza vererek, Türkiye'ye sahip çıktığını belirtti.
O gece, 81 ilin kenetlenerek, tüm vatandaşların tek yürek, tek bilek olarak gereken cevabı verdiğini ifade eden Yıldırım, Türk milletinin demokrasi nöbetlerini ihmal etmediğini, Türkiye'nin 27 gün nöbet tutarken, Trabzon'un 35 gün nöbet tuttuğunu hatırlattı. Yıldırım, şöyle konuştu:
"O hainler var ya o hainler, her şeyi hesap ettiler, tankları, uçakları, helikopterleri gasp ettiler. Milli iradeye darbe yapmaya kalktılar ama bir şeyi hesap edemediler. Türkiye sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan'ı hesap edemediler, onun arkadaşlarını, milletten iradesini alan Hükümeti, AK Parti'yi, milleti hesap edemediler. O millet ki her türlü zillete karşı Türkiye'nin onurunu, geleceğini kurtaran millettir. Darbecilerin önüne göğsünü siper ederek ülkeyi karanlıktan kurtaran böyle aziz milletin önünde ancak şapka çıkarılır."
Darbe girişimi sırasında 246 vatandaşın şehit, 2 bin 194 vatandaşın da gazi olduğunu hatırlatan Yıldırım, şehitler arasında Trabzonlu Sedat Kaplan ile Samet Uslu'nun da bulunduğunu bildirdi. Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz'un necip Türk milletinin yeniden dirilişi ve yükselişi olduğunu vurguladı.
"O gün 79 milyon vatan evladı ayrı gayrı olmadan bir olmuş, beraber olmuş ve birlikte Türkiye olmuştur." diyen Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önündeki demokrasi nöbetleri sırasında "Dik dur reis horon yeni başlıyor" şeklindeki pankartın dikkatini çektiğini dile getirdi.
- "Millet ayakta, alçaklar toprakta"
Türk milletinin üzerine ateş açan hainlerin, şehitlere ve gazilere neden olduğunu hatırlatan Yıldırım, hainlerin Türkiye'nin istiklal aşkını, bağımsızlık sevdasını, ay yıldızlı bayrak sevdasını yok edemediklerini aktardı. Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"O gün bayrak yere düşmedi, ezanlar susmadı. Millet ayakta, alçaklar toprakta. İşte böyle bir Türkiye var. Bu ülkeyle ne kadar gurur duysak yeridir. Bir yandan FETÖ ile bir yandan bölücü terör örgütüyle amansız bir mücadele veriyoruz. Ülkemizin birliği, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü için canla başla çalışıyoruz. Devletin bekası, sizin güvenliğiniz için sizin uşağınızı da İçişleri Bakanı yaptık, sizin evladınız Süleyman Soylu, ekibi, polisi, jandarması, askeri gece gündüz demeden memleketin her köşesinde, hangi yuvada, hangi mağarada, hangi delikte bir terörist varsa hepsi yok oluncaya kadar bu mücadele devam edecek."
- "Burada terörün değil milletin borusu öter"
Başbakan Yıldırım, 14 yıl süresince çalıştıklarını, yolları bölerken, milleti, hayatları, gönülleri birleştirdiklerini ifade etti.
Türkiye'yi böldürtmeyeceklerini vurgulayan Yıldırım, Türkiye'yi bölmeye çalışanlara hak ettikleri cevabı vereceklerinin altını çizdi. Yıldırım, şunları kaydetti:
"Biz bu terörle, teröre destek veren siyasi uzantılarıyla mücadele ederken, ne kadar da bunların destekçisi varmış, ne kadar da seveni varmış? Bütün Avrupa ülkelerinden 'Aman bu adamlara dokunmayın.' Kardeşim, neye dokunmayacaksın? Mahkeme çağırıyor, gel ifade ver, 'Ben seni, mahkemeni kabul etmiyorum, gelmiyorum, ifade veremiyorum, beni alamazsanız, beni veremezsiniz.' Geldin mi, ifadeni de verdin mi, dersini de aldın mı? Alacaksın, burası hukuk devleti, burası Türkiye Cumhuriyeti burada terörün borusu ötmez. Burada milletin borusu öter. Kimse hukuktan üstün değildir. Bize hukuk dersi vermeye çalışan Batılı dostlarımız önce o parlamentolarının duvarlarındaki resimleri indirsinler. Onları şımartmaktan etrafa baktıkları yok."