Evet gerçekten de Hilafet önündeki en büyük engel olan CIA yatıyor, “ed Devle(IŞİD)” çalışıyor!
Amerika Birleşik Devletleri, yıllardır sömürü ve modern köleleştirme üzerine bir siyaset izlemektedir. Ne var ki dünya genelinde yürütmüş olduğu bu zulüm siyasetine karşı oluşacak tehlikeleri ortadan kaldırmak için kurduğu CIA teşkilatı ve personeli bu günlerde bir hayli rahat.
Çünkü Amerikanın siyasetinin önündeki en büyük engel olan El Kaide’nin başını çektiği cihadi gruplar bu gün farklı bir teknik ile ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.
Ve bütün bu işleri onların yerine kendilerinden daha başarılı bir şekilde IŞİD örgütü ifa ediyor.
Amerika’daki bir düşünce kuruluşu olan ”Rand”, ”Amerikan bütçesine oldukça maliyeti olan CIA’in artık kapanması gerektiğini IŞİD’in El Kaide ile mücadelede CIA’dan daha başarılı olduğunu” ima etti. Ayrıca görüşlerine ”IŞİD’in El Kaide’yi yok etmekte başarılı olması halinde tekfir yolunu izlediği için kısa sürede kendi içerisinde bölünerek yok olacağını” da görüşlerine ekledi.
Düşünsenize; CIA yetkilileri ve ajanlarının onlarca yıldır suikast düzenlemek için peşinden koştukları El Kaide lider kadrosu IŞİD tarafından düzenlenen suikastlar ve saldırılar sonucu yok ediliyor.
En acısı ise El Kaide, batı tarafından değil kendi içimizden çıkan insanlar eli ile tasfiye ediliyor. Evet artık El Kaide’deki ve diğer cemaatlerdeki mücahitler ve emirler, Haçlı orduları tarafından değil, Hilafet savaşçıları olduklarını iddia eden gençler tarafından katlediliyor. Tıpkı Usame Bin Ladin’in Amerikalıları kendi uçakları ile yok ettiği ve ekonomilerini çökerttikleri gibi düşman kendi silahlarımız ve kendi evlatlarımız ile bizleri tasfiye etmeye çalışıyor. Bu gençler doğu ve batının Tağutları dururken bütün güçlerini El Kaide’ye odakladılar. Bir gecede fethettikleri bölgelerdeki milyarlarca dolarlık silahları Esed ve Maliki henüz hayatta iken El Kaide ile mücadele etmek için Deyr ez Zor’a yönlendirdiler.
Bu örgüt, Amerika’nın El Kaide’ye onlarca yılda veremediği zararın kat ve katını 6 ay gibi kısa bir sürede verebildi.
Bu zararları maddeler halinde sıralayacak olursak;
-IŞİD, Şam Cihadı’nda ortaya attığı fitneyle El Kaide’nin Suriye’deki mücahitlerinin cemaatten ayrılmalarını bir kenara bırakın El Kaide ile savaşmalarına dahi vesile oldu.
-Eline Müslüman kanı bulaşmasını istemeyen bir çok mücahit ise cihad sahasını terk ederek evlerine döndü, böylelikle yıkılmak üzere olan Esed rejimi rahat bir nefes aldı.
-Amerika,Haçlılar,Çin,Rusya ve Yahudiler’in başını çektiği İslam düşmanı ülkeler yıllardır Müslümanları İslam şeriatından ve Hilafet arzusundan soğutmanın ve vazgeçirmenin yollarını ararken IŞİD, Şam Cihadı’nı ifsad ederek, İslam adına yapmış olduğu Kuran ve Sünnet dışı eylemleri ile onlara isteklerini altın tepside sıfır maliyet ile sundu.
Düşünsenize, IŞİD kendisine muhalif olan cemaat ileri gelenlerine uzlaşı ve barış görüşmeleri teklif ediyor ve görüşme yapılacak yere bombalı savaşçılar göndererek belde ahalisinin ileri gelenlerini ve liderlerini katlediyor.
Böylesi iğrenç ve ahlaksız bir uygulama, IŞİD adı verilen örgüt zuhur edene kadar İslam tarihinde görülmemiş ve duyulmamıştı.
-Hilafet adına faaliyet gösterdiğini iddia eden bu örgütün geri çekildiği bölgelerden, kadın ve çocuk cesetlerinin bulunduğu toplu mezarlar çıkıyor. Ve yine bu eylemleri destekler nitelikte IŞİD’in kadın ve çocukları infaz ettiği görüntüler, ” İslam’ın gerçek yüzü” adı altında sosyal paylaşım sitelerinde dolaşıyor. Bütün bunları ”İslam Devleti” adı altındaki bir örgüt gerçekleştiriyor.
-Bu örgüt bir Müslüman’da İslam şiarının öncelikli olarak Kelime-i Şehadeti, namazı, oruç ve zekatı vermek olduğunu düşünmüyor ve kendi örgütüne biat etmeyen herkesimi sahveci ve mürted olarak ilan ediyor.
-IŞİD liderleri Irak’ta yakaladığı Maliki rejimi askerlerinin ve demokrasiyle yönetilen ülkelerin askerlerinin Sünni din kardeşleri olduklarını iddia ettiler. Buna rağmen Esed ve Maliki’ye karşı savaşan diğer cihad gruplarının mücahitlerini sahve ve mürted olduğu iddiası ile katlediyorlar.
-IŞİD’in Suriye’de kendisine muhalif olan Müslüman halka ve diğer cihad gruplarına uygulamış olduğu zulüm Esed rejimini dahi aratacak niteliktedir.
IŞİD örgütünün Müslüman Deyr Ez-Zor ve Şehel halkına teklif ettiği anlaşma metnini okuyan aklı başında herkes bu sözlerimi tasdik edecektir.
1- Şehel halkı mürtedlikten (Mürtedlikten kasıt IŞİD’e karşı savaşarak Kafir olmalarıdır) tövbe edecek;
2- Bütun silahları IŞİD’e teslim edilecektir.
3 – Bölgedeki lider kadro IŞİD’e teslim edilecek.
4 – Örgüt, tedbir amaçlı gerekli gördüğü herkesi belirsiz bir süreye kadar hapsedebilecektir.
5- Şehel halkı 3 ay boyunca evlerin ve şehirlerinden IŞİD’in belirleyeceği bir bölgeye sürülecek.
6 -IŞİD, Nusret Cephesi’ne bağlı mücahidleri silahlarından arındarıcak ve onlardan arananları hakkında ceza uygulanacak.
7- IŞİD kendisine biat eden En-Nusra harici diğer birlikleri silahlarından arındırmayacaktır.
8- Nusret Cephesi’nin emirleri bu şartlara dahil değildir. Onlara Allah’ın hükmü uygulanacak. (İnfaz edilecekler.)
Böylesi bir anlaşma metnini Müslüman bir cemaat diğer Müslüman bir topluluğa nasıl teklif edebilir?
Üstelik bu şehrin halkı Esed ile cihad halinde iken kendilerine IŞİD, tarafından savaş açılmış, Esed ve IŞİD arasında muhasaraya alınarak bir çoğu katledilmiş ve bir çoğuda açlıktan ölmüştür.
-Bu örgütün İslam alemi içerisindeki en büyük saptırması ve dezenformasyonu ise İslam alimlerine ve cihad emirlerine hakaretler ve iftiralar yağdırarak onların ümmet içerisindeki güvenilirliklerini yok etmeye çalışmalarıdır.
Örgüt bu eylemlerinde başarılı olamasa dahi bu alimleri tanımayan insanlar içerisinde bir kuşku ve ön yargı oluşturuyor.
Örgütün bu stratejisi, Usame bin Ladin’in başını çektiği Cihad emirlerine türlü türlü iftiralar atan ve yalan haberler ile insanların akıllarını bulandıran Cia in yıllarca uyguladığı tekniğin yeni versiyonlarından biridir.
Evet bu örgüt Şeyh Ebu Katade El Filistini, Ebu Muhammed El Makdisi, Şeyh Muhaysini, Emir Dr. Eymen Ez Zevahiri gibi bir çok İslam önderini ajanlık ile suçlamış hatta onlara bunaklık, cahillik ve ahmaklık gibi bir çok hakarette bulunmuştur.
Allah’a hamd olsun ki ümmetin alimleri ve emirleri, Resulullah’ın(sav) hadisinde belirttiği gibi delalet üzerinde ittifak etmemiş ve hiç bir alim ve cihad cmirliği IŞİD’e destek olmamıştır. IŞİD’in uygulamalarının delalet üzere olduğu alimlerin ittifakı ile ortadadır.
Ayrıca Somali’den Yemen’e Mağrib’den Şam’a bütün bölgelerden El Kaide emiri Eymen Ez Zevahiri’ye destek gelmiştir.
Kafkasya İslam Emirliği dahi Kafkas mücahitlere IŞİD’i terk etmeleri uyarısında bulunmuştur.
IŞİD’in Şam Cihadı içerisinde yapmış olduğu tahrifat,zararlar ve dezenformasyon teknikleri saymakla bitmez.
Lakin IŞİD’in Kuran ve Sünnet’ten uzak bütün bu eylemleri ve medyanın yedi yirmi dört bu haberleri ballandırarak yayınlaması,insanların hilafet özlemini yok etmek için tarihte yapılan bu yöndeki bütün çalışmaları geride bıraktı.
Ümmetimiz acilen bu tezgahın farkına varmalı ve 40 yıldır küfrün her iki kutbuyla da cihad eden cemaatlerimize sıkı sıkıya sarılmalıdır. Bu yaşadıklarımız buz dağının görünen yüzüdür. Evet İslam Ümmeti, çok daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Çünkü ümmetin baraj seti olan Şam Cihadı’ndaki mücahitlerin gücü IŞİD eliyle istedikleri ölçüde kırılmıştır.
İran’ın başını çektiği bir Şii istilası ve bölgedeki çıkarları tehlike altında olan müttefikleri, Rusya’nın saldırıda bulunması an meselesi.
Kim ne derse desin bu dinin zirvesi , ümmetimizin kurtuluş yolu cihaddır.
Mücahitlerimiz ümmetin önündeki benttir. Bu bent IŞİD veya bir başkasının eliyle yıkılırsa namuslar kirletilir ve her türlü mukaddesatımız ayaklar altına alınır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu haksızlığın ve saptırmanın karşısında malınız,canınız,diliniz ve her şeyiniz ile istikrarlı bir şekilde durun! Mücahitlerimize maddi manevi destek olun. Bunu her haliniz ile onlara hissettirin.
Allah (svt) İslam Ümmeti’ne feraset versin ve hakkı hak batılı batıl olarak göstersin.
Muhammed İSRA/ Ümmet-i İslam