ABD Merkez Bankası dün 10 yıl sonra 2. kez faiz artırdı. 2017 için faiz artış beklentileri ise 2'den 3'e yükseldi. Kararı ve piyasalara etkisini değerlendiren uzmanlar, faiz artışının beklentiler dahilinde olduğunu, Fed'in sonraki adımlarının ise yeni Başkan Donald Trump'ın göreve gelmesinden sonra netleşeceğini belirtiyor.
"3 FAİZ ARTIŞI TÜRKİYE'NİN İŞİNİ ZORLAŞTIRIR"
Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert, gelecek sene 3 faiz artışının Türkiye'nin işini zorlaştırabileceğini söyledi.
"Piyasa faiz artışını bekliyordu fakat 2017'ye yönelik tahminlerin artırılması fiyatlanmıyordu. Bu da piyasada yeni fiyatlamanın kapısını açtı." diyen Cömert Fed'in gelecek sene için faiz artış tahminlerini 3'e çıkarmasının Türkiye açısından çok olumlu olmadığını belirterek "Bu durumun özellikle özel sektörün dış borcunun yüksek olduğu ülkeleri biraz daha kötü etkilemesi bekleniyor. Yüksek oranlı faiz artışı Türkiye'yi bir miktar daha olumsuz etkileyebilir.
Eğer gelecek yıl 3 faiz artışı olursa dolar daha fazla değerlenecek..İkincisi dolar cinsinden borçlanma maliyetleri önceki düşünülene göre daha fazla artmış olacak. Böyle bir durumda bizim gibi ekonomik anlamda risk algılaması yüksek olan ülkelerin yabancı yatırım çekmesi biraz daha zorlaşacak. Yani 3 faiz artışı 2017'de Türkiye'nin işini zor hale getirecek." değerlendirmesini yaptı.
MB'NİN YOL HARİTASI DEĞİŞİR Mİ?
Cömert, Fed sonrası Merkez Bankası'nın atacağı olası adımlara dair, "Burada anahtar TL'nin nereye gideceği. 8 Kasım sonrası TL en çok değer kaybeden ikinci para birimi. Eğer bu sürerse Merkez Bankası faiz politikasını buna göre ayarlayabilir" diye konuştu.
Azimut Portföy Genel Müdürü Murat Salar dünkü kararın fiyatların içerisinde olduğunu belirterek Fed'in faiz tahminlerinin "Bağlayıcı" olmadığını belirtti. Salar, Dolar/TL'nin hareketi için Fed'in yanı sıra içeride siyasi ve jeopolitik gelişmelerin netleşmesi gerektiğini kaydetti.
Salar, "Piyasa 2 olan faiz artış tahminlerinin 3'e çıkmasını negatif algıladı ama 2016'ya başlarken de Fed'in olası faiz artış sayısı 4'tü. O yüzden şu anda bu söz çok bağlayıcı değil diye düşünüyorum" dedi.
"TL'NİN SÜREKLİ DEĞER KAYBINI GEREKTİREN BİRŞEY YOK"
Piyasanın kararı ilk tepki olarak riskli varlıklardan uzaklaşma şeklinde fiyatladığını belirten Salar, Trump Başkan olunca yeni ekonomik politikalar olacağını ve Fed'in buna nasıl entegre olacağının önemli olduğuna dikkat çekti.
Salar, "şimdiden tüm fiyatlamayı Fed'in açıklamasına göre yapmamak lazım. Trend olarak kalıcı fiyatlamayı başkanın görevi devralmasından sonra göreceğiz" dedi.
TL de dahil gelişen ülke kurları için temel sorunun 'bağışıklık sistemlerinin zayıflaması' olduğunu belirten Salar, "Türkiye'nin makro ekonomik sorunu yok. Yapısal anlamda TL'nin sürekli değer kaybını gerektirecek birşey yok, bazı siyasi ve jeopolitik gelişmelerin netleşmesiyle kur stabilize olur" dedi.
"CİDDİ HAREKET BEKLEMEMEK GEREK"
İstanbul Portföy Yönetim Kurulu Üyesi Tufan Deriner ise kararın beklentiler dahilinde olduğunu, bundan sonra piyasalarda ciddi bir hareket beklememek gerektiğini söyledi.
Deriner, "Beklenen bir sonuçtu. 2017 yılı için 3 faiz artışı piyasalarda olumsuz algılandı, gelişen piyasalar için beklentileri de olumsuz etkiledi. ABD'nin yeni Başkanı Trump'ın işin başına gelmesi ve ilk Fed toplantısından sonra Fed'in nasıl hareket edeceğini daha net göreceğiz" diye konuştu.
Deriner piyasa beklentilerine dair ise "Bence piyasalarda çok ciddi hareket beklememek lazım. 20 Ocak'ta Trump'ın başa gelmesi ve Mart'taki Fed toplantısından neler olacağını net olarak göreceğiz. Sonuç olarak gelecek yıl minimum 2 tane daha faiz artışı olacağı ve bunun da fiyatların biraz içinde olduğu bir dönemden geçiyoruz" diye konuştu.