ERZİNCAN - DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Başkanlık sistemine geçiş, akıllı telefon sisteminden tekrar manyetolu telefon sistemine dönüştür" dedi.
Türker, Erzincan Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, 7 Haziran'da yapılacak seçime Türkiye’nin dönüm noktası gözüyle baktıklarını söyledi.
Önceki seçimlerde başka partilere "ödünç oy" veren seçmenin hala kararsız olduğunu ileri süren Türker, "Türkiye için düşünülen kombinasyon, yeni yapı, AK Parti, CHP ve Kemal Derviş ortaklığında bir hükumet modeliydi. Bunu yaklaşık on gündür söylüyorum. Bu konudaki haklılığımı, hem sayın Kemal Derviş’in medyaya yansıyan konuşmalarından hem Cumhurbaşkanın, böylesi bir kombinasyona karşı böylesi bir koalisyon yapısına karşı muhalefet edip 'gerekirse bir yıl içinde erken seçime gideriz, azınlık hükümeti kurarız' demesinden anlıyoruz" diye konuştu.
Türker, seçim barajını aşmak için çalıştıklarını ve önlerinde üç baraj olduğunu dile getirerek, "Birincisi parlamentoya girme barajı. İkincisi yakın zamanda yapılacak seçimlere hazırlama imkanı veren devlet yardımı alma barajı. Yüzde 3’e düşürüldü. Üçüncüsü de medya barajıdır. Bu üç barajdan bütün barajları kapsayan birincisini aşmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki en önemli sorunların yoksulluk, işsizlik ve özgürlük olduğunu savunan Türker, hazırladıkları seçim bildirgesinde uzun, orta ve kısa vadede neler yapılabileceklerini ele aldıklarını belirtti.
Masum Türker, kısa vadede asgari ücreti 2 bin lira olarak saptadıklarını, devlet okullarında sabah kahvaltısı ile öğle yemeği vereceklerini söyledi.
Projelerinin CHP ile çeliştiğini dile getiren Türker, CHP'nin lojistik odaklı ham maddeyi işleyen değil mamulü paketleyen bir politika öngördüğünü, kendilerinin ise ağır sanayiyle üretimin yapılmasının hedeflediklerini kaydetti.
Türker, şöyle konuştu:
"Bugün beni kardeşim aradı. İş yerinde 'Eski Türkiye' adlı bir gazete bulmuş. Bakmış, başta sayın Aydın Doğan ve müesseseleri olmak üzere, hedef alan eski yazıları, eski yapıları koyup bunların 'Eski Türkiye' olduğunu söylemişler. İşte bir zamanlar Tayyip bey için 'muhtar olamaz' denmiş ama onları unutuyorlar o lafları söyleyen rakibi siyasilerdi. O yorumları gazeteye mal etmek yanlıştır."
Bir gazetecinin başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerini sorması üzerine Türker, "Başkanlık sistemine geçiş, akıllı telefon sisteminden tekrar manyetolu telefon sistemine dönüştür. Meclisi bırakıp, içinden hükumet çıkmasını bırakıp, başkanlık sistemi yapmak, yarın öbür gün Türkiye’nin bu bulunduğumuz coğrafyada parçalanması demektir" diye konuştu.