En az 10 çocuğun 3 yıl boyunca cinsel istismara uğradığı Karaman’daki iğrenç süreç için yeni iddialar ortaya çıktı. Türk Eğitim-Sen Karaman Şube Başkanı Ziya Hotamışlı’nın skandalın ortaya çıkmasından 5 ay önce, geçtiğimiz yıl ekim ayında çocuklara istismarda bulunan Muammer B.’nin okulu hakkında savcılığa “okuldaki karanlık gelişmelerle ilgili” suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı.
Aynı tarihlerde Karaman İl Milli Eğitim Müdürü ile Karaman Valisi’ne de sözlü olarak müracaatta bulunduğunu belirten Hotamışlı, skandalın 10 çocukla sınırlı olmadığını düşündüklerini, şahsın görev yaptığı okul başta olmak üzere kent genelindeki birçok okulda “Değerler eğitimi” adı altında ‘çeşitli karanlık’ olayların döndüğünü söyledi.
Türk Eğitim-Sen Karaman Şube Başkanı Ziya Hotamışlı “5 ay önce biz uyardık” dedi.
Karaman’da Ensar Vakfı ve KAİMDER’e ait evlerde 10 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunmaktan 600 yıla yakın hapsi istenen öğretmen Muammer B. ile ilgili iddianamede tamamlandı. İddianamede yer alan tüyler ürperten ifadeler tüm Türkiye’yi ayağa kaldırdı.
“MUAMMER B. İLE SINIRLI KALMAMALI”
Söz konusu cinsel istismar suçunun sadece Muammer B. isimli öğretmene ‘yıkılmasına’ ise kentteki bir başka eğitimciden itiraz geldi. Sözcü’den Deniz Ayas'ın sorularını yanıtlayan Türk Eğitim-Sen Karaman Şube Başkanı Ziya
Hotamışlı skandalla ilgili ‘bilinmeyen’ detayları anlattı.
“Karaman’da yaşanan ve Türkiye’de infiale sebep olan taciz ve tecavüz ahlaksızlığında ihmal, kusur ve sorumluluğu olan herkesin bunun hesabını vermesi gerekir.
Hala görevden alınanları duymadık…” diyen Hotamışlı “Bu iğrenç olayı lanetlerken; sonuçlarından çok sebepleri üzerinde durup düşünmeyi daha doğru ve önemli buluyoruz.
Eğitim bir devlet politikası olarak ele alınıp, süreklilik esasına göre yönetilmeden daha çok pislikler, cerahatler patlayacak. Türk gençliği bugün dini, ahlaki, sosyal, psikolojik ve kültürel bunalım içindedir. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız sahipsiz ve boşluk içindedir.
Son yıllarda eğitimde devlet denetim ve hâkimiyeti bilinçli olarak azaltılıp neredeyse yok edildi. Kadrolarda ve görevde yükselmede bilgi, beceri, tecrübe, liyakat, ehliyet, sınav ve benzeri kıstasları değil, belli mahfillerden icazet ve referansla atamalar yapıldı. 100 bine yakın idareci hak hukuk, tanımadan alaşağı edilirken işin ahlaki, vicdani yönü düşünülmedi.
Atamaların bir sendika ve malum vakıf, derneklerde pişirildiğini bilmeyen yok. Bu mahfiller devlet içinde paralel bir devlet oldular hatta devletin üstünde tepinir hale geldiler…” dedi.
“5 AY ÖNCE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM”
Muammer B.’nin görev yaptığı ilköğretim okuluna; öğretmen olmamasına rağmen birçok ‘karanlık’ ismin eğitimci adı altında girip çıktığını tespit ettiklerini belirten ve buna itiraz ettikleri için geçtiğimiz yıl ekim ayında Türk Eğitim-Sen’in sendikal faaliyetlerinin okulda engellendiğini anlatan Hotamışlı bunun üzerine Karaman Cumhuriyet Başsavcığılı’na suç duyurusunda bulunduklarını anlattı.
“VALİ BEY’İN YÜZÜNE SÖYLEDİM OKULLARA GİREN ÇIKAN BELLİ DEĞİL”
Karaman Valisi ile İl Milli Eğitim Müdürü’ne de sözlü şikayette bulunduğu belirten Hotamışlı “Biz okulda dönen dolapları biliyorduk. Tabii ki böylesine iğrenç bir olaydan haberimiz olsa ortalığı ayağa kaldırırdık.
Bizim Karaman Valisi’ne ve Karaman İl Milli Eğitim Müdürü’ne de itirazımız Değerler Eğitimi Projesi adı altında okullara kim olduğu bilinmeyen tiplerin girip çıkmasıydı.
Adam sanayide tornacı ama Değerler Eğitimi Projesi kapsamında okula elini kolunu sallayıp giriyonr ve öğrencilere ‘eğitim’ veriyor” dedi.
“MUAMMER B. KORUNUYOR”
“Bu kişilerin bilgi, birikim, düşünce ve niyetleri nelerdir? O derslerde din maskesiyle neler anlatılıyor? Bilmiyoruz” diyen Hotamışlı Muammer B.’nin de kentteki “bazı güçler” tarafından korunduğunu savundu. Hotamışlı “Bu iğrençliklerin; dokunulmazlığı ve denetlenemezlik gücünü nerden alıyorsa, orada işlenmiş olmaları ayrıca dikkat çekicidir. Bu tür sapıkların; pis emellerini gerçekleştirecekleri adresi seçmesinde bazı kurumların adeta “dokunulmazlık” görünümünden cesaret aldıkları açıktır.
Bu sapık ve kötü niyetlilerin buralarda pusu kurup yuvalanmaları son derece manidardır” diye konuştu.
İğrenç olayın aktörlerinden birisi haline gelen ENSAR ve KAİMDER gibi vakıfların denetimden uzak olduğunu savunan Hotamışlı “Vakıf, dernek gibi toplum yararına hizmet vermek gayesiyle ve devletin yükünü hafifleterek sosyal sorumluluk bilinciyle faaliyet gösterenlerin yanında; bu amacın dışına çıkanlar da görüldü.
Vakıf ve dernekler devletin izin, denetim ve kontrolünde yasalarımıza göre faaliyet yapması gerekirken; devleti denetleyen kontrol ve dizayn eden konuma getirildiler.
Hesap veren- verebilen değil; hesap soran-sorabilen konuma yükseltildiler” dedi.
“KARAMAN VALİSİ ÇELİŞKİLİ BİLGİLER VERİYOR”
Karaman Valisi Murat Koca’nın da skandalla ilgili “çelişkili” bilgiler verdiğini belirten Hotamışlı “Ensar Vakfı 5 ay bünyemizde çalıştı derken, Sayın Vali Murat KOCA vakfın şahısla alakası olmadığından hatta yurdunun bile olmadığından bahsetmesi ise işin ayrı bir yönüdür.
Mesele sadece ENSAR Vakfına ve KAİMDER’e üye olup olmamaktan mı ibarettir? Kentte bunları dillendiren ve itiraz edenlere sindirme politikası uygulanıyor” dedi.
ÇOCUKLARIN SAYISI DAHA FAZLA
istismara uğrayan çocukların sayısının çok daha fazla olduğunu savunan Ziya Hotamışlı “Muhtemelen çoğu çocuk korkusundan anlamıyor çoğu aile de ‘utandığı’ için olayın üzerini kapatıyor. Kentte mağdur ailerere para dağıtıldığı gibi iddiaların da dillendirildiğini belirten Hotamışlı “Olay Muammer B. ile sınırlı kalmamalı” dedi.
İDDİANAMEDEN İĞRENÇ DETAYLAR
Savcılığın olaşla ilgili hazırladığı iddianamede; Muammer B.’nin 2012, 2013 ve 2014 yılları boyunca istismar ettiği çocukların üçünün Ensar Vakfı’na ait evde, yedisinin Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’ne (KAİMDER) ait evde kaldığı belirtildi.
İddianamede çocukların, öğretmenin kendilerine odalarında cinsel istismarda bulunduğuna dair ifadeleri de yer aldı. Adli Tıp Kurumu’nun raporu da çocukların anlatımlarını doğruladı.
53 yaşındaki Muammer B. İfadesinde önce ‘ev özlemi çeken, gece korkan çocukların zaman zaman yanında yattığını’ söyledi, daha sonra ise istismarı kabul etti ve 10 yaşından beri erkeklere ilgi duyduğunu, çocuklarla ‘dayanamayıp ilişkiye girdiğini’, tedavi olmak istediğini anlattı.
Öğretmenin eski karısı H.B. de, KAİMDER’e ait evde kalmaya başladıktan sonra bir süre sonra eşinin kendisiyle cinsel ilişkiye girmediğini, 2014’ün son ayında da ayrıldıklarını söyledi.
SKANDAL NASIL ORTAYA ÇIKTI?
İddianameye göre istismar, ocak ayında bir çocuğun okula gitmek istememesi üzerine ortaya çıktı. Çocuğun ailesine anlattıkları üzerine harekete geçen savcılık, diğer mağdur çocukları da ortaya çıkardı.