Teknoloji kitapları yazarı Brett King, önümüzdeki yıllarda İstanbul semalarında çok sayıda teslimat drone'u görüleceğini söyledi.
King, Türk Ekonomi Bankası'nın (TEB), "İcat Çıkar" sloganıyla geleneksel hale getirdiği TEB Akıl Fikir Buluşması 2016'da teknolojik dönüşüme ilişkin değerlendirmeler yaptı.
İnsanoğlunun tarih boyunca "teknolojiyle yaşayanlar" ve "teknolojiye karşı çıkanlar" olarak ikiye ayrıldığını belirten King, teknolojik dönüşümün sağlıklı gelişmesi halinde yaşamın toplum ve iş alemi için daha kolay olacağını söyledi.
King, "Dünya üzerindeki hiçbir hükümet güneş enerjilerinin yaygınlaşmasına karşı koyamaz. Güneş enerjisi maliyeti önümüzdeki 10 yıl içerisinde petrol ve kömür gibi ham maddelerin fiyatının yarısından daha ucuz olacak. Birkaç yıl içinde 30-40 milyon kişinin işinin doğrudan güneş enerjisiyle ilgili olacak. İklim koşullarına bakıldığında dünyanın kodlarını yeniden yazmak gerekecek." değerlendirmesini yaptı.
İnsan DNA'sında değişiklikler yapmayı sağlayan yazılımların arttığını kaydeden King, "İnsan genomunda değişiklik için ilk proje 10 milyar dolara yapılmıştı ama bugün 100 dolara bu işlemler yapılabiliyor. Lösemililerin tedavisinde işe yarayan yöntemler kullanımda… Bir sonraki adım nedir? DNA'yı alıyoruz yazılımlar üzerinden edit edebiliyoruz. DNA'nın bazı bölümlerini alıp kötü DNA'ları çıkarabiliyoruz, bunu bir virüse enjekte edip tekrar vücuda enjekte edebiliyoruz." bilgilerini verdi.
- "Tesla'nın otomatik pilot araçları İstanbul'da kullanılabilecek mi?"
"Bankacılık yeni neslin kodları ile baştan tasarlanıyor" temasının işlendiği etkinlikte insan yaşamını kolaylaştıran teknolojilerin yaygınlaştığını belirten King, "Tesla otomatik pilot özelliğine sahip araçlarını tanıttı. Bunlar artık yollarda geziyor, İstanbul'da ne kadar işe yarayacağını kestirmek tabii ki güç ancak bu teknoloji hızla yayılıyor." ifadelerini kullandı.
Amazon'un tanıttığı drone’larla teslimat servisi Prime Air projesine ilişkin görüşlerini de paylaşan King, "Amazon'un siparişlerinin yüzde 80'i drone'lar aracılığıyla teslim edilebilecek çünkü siparişlerin yüzde 80'i bakıldığında 2,5 kilonun altında ürünler. O nedenle yakında İstanbul semalarında çok sayıda drone görüleceğini söylemek isterim." diye konuştu.
Bankacılığı dijital ve mobil çağa başarıyla adapte ederek yeni bir boyuta taşıyan Moven Bankası’nın kurucusu Brett King, bankacılık sistemindeki teknolojik dönüşümlere ilişkin görüşlerini şöyle anlattı:
"Yeni nesilde artık her şey gerçek zamanlı olarak gerçekleşiyor. Bu yeni dünyada bankacılığın da yeniden kodlanması gerekiyor. Gelişen yeni teknolojilerle her sektörde olduğu gibi bankacılıkta da yeni fırsatlar oluşuyor. Robotik teknoloji, sanal gerçeklik, yapay zeka, nesnelerin interneti ile bankacılık sektörünün geleceğini yeniden kodluyoruz. Bu değişim dalgasında teknolojinin yıkıcı etkisiyle karşılaşmamak için değişimin yanında olup bankacılığı yeniden tasarlamamız, ürünleri değil bankacılığın kendisini insanların hayatına yerleştirmemiz gerekiyor."
- "Ülke genelindeki çalışma arkadaşlarımızdan gelen inovatif fikirleri ödüllendiriyoruz"
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ise "TEB olarak 10 yıla yakın süredir hem kurum içinde hem de ülke genelinde hayata geçirdiğimiz çalışmalarla inovasyonu kurum kültürümüz haline getirdik. Hayata geçirdiğimiz çalışmalarla inovasyonu yaygınlaştırmaya ve yenilikçi fikirlere ulaşmaya yönelik önemli adımlar attık. Pek çok alanda fark yaratan bir bankayız. İnovasyonda, girişimcilikte, en iyi iş yeri uygulamalarımızda, yeni neslin bankası olarak 'iyi banka' vizyonumuzla fark yaratıyoruz." ifadelerini kullandı.
İnovasyon trendlerini yakından takip ederken, bankayı ve kurum içi uygulamaları değişen dünyaya adapte ettiklerini belirten Leblebici, şöyle konuştu:
"Artık kurumların başarılı olması için sadece dünyayı iyi anlamasının yeterli olmadığını, çalışanlarıyla ve kurum içi uygulamalarıyla da değişime ayak uydurması gerektiğini biliyoruz. Banka olarak, ‘İcat çıkarma’ dilimize bir deyim olarak yerleşmişken, biz inovatif bir hamleyle çalışanlarımızı icat çıkarmaya, yeni fikir geliştirmeye teşvik ettik. Kıvılcım fikir portalını kurarak kurum içi inovasyon çalışmalarımıza başladık. Her yıl düzenlediğimiz Kurum İçi İcat Çıkar Yarışması ile ülke genelindeki çalışma arkadaşlarımızdan gelen inovatif fikirleri ödüllendiriyoruz.
İnovatif düşünmeyi yaygınlaştırmak amacıyla bu yarışmayı toplumun diğer kesimlerinin de katılımına açtığımız TEB Akıl Fikir Buluşmaları düzenliyoruz. Geçtiğimiz yıl sektörde yine bir ilk olarak hayata geçirdiğimiz Kurum İçi Girişimcilik Programı ile çalışanlarımızı girişimci olmaları ve yeni fikir geliştirmeleri için motive ediyoruz. Geçen yılın şampiyonu Satışta Oyunlaştırma Projemiz ile yurt dışında en iyi uygulama örneklerinden biri olduk. Bu yıl da 4 başarılı projeyi belirledik. Arkadaşlarımız Silikon Vadisi’ne giderek projelerini çok daha ileri bir noktaya taşıyacaklar."
- "Girişimcilerimizin içindeki kıvılcımları ortaya çıkarmayı planladık"
TEB İnsan Kaynakları ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Nilsen Altıntaş da TEB Akıl Fikir Yarışması’nı "İcat Çıkar" sloganıyla 2007’de başlattıklarını anımsatarak, "Yarışmaya özel olarak icatcikar.com web sitemizi kurduk ve yarışmamızı duyurduk. TEB’de birçok yeniliği hayata geçirirken, fikri olan ama değerlendiremeyen gençlerimize fırsat sunmayı istedik. Gençlerimizin, müşterilerimizin ve girişimcilerimizin içindeki kıvılcımları ortaya çıkarmayı planladık." bilgilerini verdi.
TEB Akıl Fikir Yarışması’nın yarışma sitesinin bu yıl 129 farklı ülkeden 289 bin kişi tarafından ziyaret edildiğini belirten Altıntaş şöyle devam etti:
"Bu yıl itibariyle başvuru sayısı 14 bine ulaşan Akıl Fikir Yarışma’mızda, projelerin yüzde 51’i üniversite öğrencilerinden, yüzde 36’sı müşterilerimizden geldi. İki yıl önce yarışmaya dahil ettiğimiz Teknolojik Girişimci Kategorisi’ne ise bin 760 girişim fikri ile başvurularak bu alanda bir rekor kırıldı."
- Ödüller sahiplerini buldu
Etkinlikte 9. Geleneksel TEB Akıl Fikir Yarışması'nda kurum içinden ve kurum dışından çok sayıda girişimciye ödülleri verildi.
Öte yandan etkinlik sırasında düzenlenen "Yeniden Tasarlayan Girişimciler Paneli"nde üne kavuşmuş firmalar başarı öykülerini anlattı.
Çocukların ilgisini çeken Pepee karakterinin tasarımcısı Düşyeri Çizgifilm ve Animasyon Stüdyosu Kurucusu Ayşe Şule Bilgiç, Pepee'nin çocuklar tarafından sevildiğini anlatarak, çizgi dizinin Türkiye'de halk oyunları öğrenen çocuklar yetiştirdiğini söyledi. Bilgiç, "Pepee'nin halk oyunlarını sevdirmesiyle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından daha önceden müfredattan kaldırılmış olan halk oyunları yeniden müfredata alındı." bilgisini verdi.
- "Pepee doğru zamanda yapılan çok doğru bir proje"
Bilgiç kendisini yolda durdurup şükranlarını ileten anne- babalara teşekkür ederek, "Aileler bizi yolda durdurup, 'Allah razı olsun sizden' diyorlar. Çocuklar Pepee sayesinde yoğurt yiyor, brokoliyi seviyor, çocuklara örnek olma bilinciyle hareket etmemi gerektiğini her gün daha iyi anlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Pepee fikrinin gelişimini anlatan Bilgiç, şunları kaydetti:
"Pepee doğru zamanda yapılan çok doğru bir proje. Pepee’yi oluşturduğumuzdan çok kısa bir süre sonra TRT Çocuk kuruldu. Burası bir iş yeri değil düş yeri. Biz işten çıkmak istemeyen, pazartesi sendromu yaşamayan bir ekiple severek bu işi yapıyoruz.
Yapmak istediğimiz işin kendisinde sosyal bir girişim var. Çıktısı insana dokunan şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu seneden itibaren bu dünyaya dokunan işler yapmaya başlayacağız. Pepee İngilizce ve Rusçaya çevrilerek dünyaya açılıyor."