Ağrı Haber

'6-7 Ekim olayları'nın birinci yılı

Gündem

Geçen yıl 6-7 Ekim'de bazı illerde yaşanan ve Hakkari'de de tahribata yol açan izinsiz gösterilerin yıl dönümünde, barış ve kardeşlik çağrıları yapıldı.

Hakkari'de, Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri, geçen yıl terör örgütü DAEŞ'in Kobani'ye (Ayn el Arap) yönelik saldırılarına bahane ederek gerçekleştirilen ve kenti tahrip eden izinsiz gösterilerin tekrarlanmasını istemiyor.

Geçen yıl 6-7 Ekim'de bazı illerde yaşanan ve Hakkari'de de tahribata yol açan izinsiz gösterilerin yıl dönümünde, barış ve kardeşlik çağrıları yapıldı.

"Olaylar bölge geneline zarar verdi"

Memur Sen Şube Başkanı Nihat Gür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6-7 Ekim'in toplumsal uzlaşıda, birlik ve beraberlikte ciddi kırılma noktalarından biri olduğunu belirtti.

Bu olayların ülke ekonomisini ve sosyal yaşamı ciddi biçimde zedelediğini ifade eden Gür, şöyle konuştu:

"Bu olaylar, ülke geneline, hem insanlarımıza hem de bölgeye zarar vermiştir. Hakkari'de can kaybı yaşanmadı ama diğer illerde yaşanan can kayıpları bugün aramızdaki birleştirici noktaların birçoğunu zedelemiştir. Halk, bu olayların bir daha yaşanmamasını, toplumsal huzurun bozulmamasını istiyor. İnsanlar yaşadıklarından ibret almakla mesuldürler ve bazen de sıkıntıların yaşandığı dönemlerde insan nefsine şeytan hakim olur. Bu tür sıkıntılarda sağduyuyu korumak için özellikle basın ve yayına, aydınlara, kalem erbabına büyük iş düşer. İnşallah bu tür olaylar bir daha yaşanmaz."

Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ve içinde bulunduğu sıkıntıların çözümü için herkesin el birliğiyle çaba harcaması gerektiğini vurgulayan Gür, sorunların çözülmesi için şiddet dilinden kurtulunması gerektiğini ifade etti. 

- "Refah ve huzurun önemi ortaya çıktı"

Çözüm Süreci'nde refah ve huzurun öneminin ortaya çıktığını aktaran Gür, şöyle dedi: 

"Türk-Kürt birlikteliğinde, dış emperyal güçlere kapalı bir siyasetle bu iş çözüldüğü zaman, Türkiye'nin kazanacağı prestij çok farklı olacaktır. Sermaye güven ister. Güven için de sivil toplum kuruluşlarına ve vatandaşlara çok büyük iş düşmektedir. Bunu hep beraber başaracağız. Silahların sustuğu, sözün değerli olduğu ortamda insanlar aslında refahın, huzurun tadını aldı. Bu tat damaklara düştü. Eminim ki bu süreç birçok şeyin önüne geçecektir. Şiddet olayları çok fazla toplumun geneline yayılmıyorsa bu herhalde Çözüm Süreci'nin damaklara düşürdüğü tattan kaynaklanmaktadır. Çözüm Süreci'nde yaşanan rahatlık ve huzur, şiddet eylemlerine halkın çok fazla rağbet etmemesinin ana sebeplerinden birisidir."

- "Ülkenin milyonlarca doları heba oldu"

İHD Şube Başkanı İsmail Akbulut da 6-7 Ekim'de ülke genelinde hoş olmayan olayların yaşandığını, çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.

Akbulut, "Kardeşlik duygusunun yaşanması, ülke genelinde barış havasının esmesi temennimizdir. Nitekim hala ülkede çatışmalı bir süreç ve can kayıpları yaşanmakta. Bunun ülkeye faydası yok. Çünkü 30 yıldır on binlerce insanımız yaşamını yitirdi. Kardeş kavgasından dolayı ülkenin ekonomik anlamda milyonlarca doları heba oldu" dedi. 

Çözüm Süreci'ne dönülmesi gerektiğine dikkati çeken Akbulut, barış havasının bölgede yeniden yaşamasını istediklerini dile getirdi. 

Akbulut, "6-7 Ekim, bir kırılmaya neden oldu. Orada bu sadece Türkler ile Kürtler'in savaşıymış gibi algılandı. Bu olumsuzluklar ticarete yansıdı. Bu olaylar kardeşlik bağlarını zedeledi. Bu yaşadığımız süreç de 6-7 Ekim'den kaynaklı bir süreçtir. Bugün yaşanan çatışmalı ortamı, 7 Haziran seçimlerine bağlamıyoruz, bu 6-7 Ekim'in tahribatıdır" diye konuştu.

Çözüm Süreci'nin aktörlerinin siyasi hesapları bir tarafa bırakarak ülkenin geleceği ve kardeşlik kavgasının sona ermesi için emek harcaması gerektiğini anlatan Akbulut, "Bu kardeş kavgasının son bulması halinde, ülke ekonomisi Ortadoğu'ya yön verecek. Türkiye'nin büyük ve ekonomisi güçlü bir ülke olduğunu biliyoruz. Enerjimizi birbirimize karşı harcıyoruz. Bu ülkenin ekonomisi çocuklarına, sağlığına, eğitime ayrılmalıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Vatandaşlardan Feyzi Dumal ise ülkenin kaosa sürüklenmesini istemediklerini, bu sebeple her dilden barış çağrısında bulunduklarını söyledi.

Barış ve kardeşlik ortamını yıpratacak eylemlerinin ülke insanı ve ekonomisini tahrip ettiğini vurgulayan Dumal, şunları ifade etti:

"Ateşkes sürecinde insanlar kaynaşmıştı. O zaman Hakkari plakasıyla Batı'ya çok rahat gidiyordum, şimdi gidemiyorum. Bu olaylar olmasa her şey daha güzel olacak. Geçen yıl bu dönemde Kobani olayları başladı. Ardından yaşanan zincirleme olaylar bugüne kadar geldi. Hala da devam ediyor. Çözüm Süreci'nde kimsenin kimseyle bir sorunu yoktu, herkes rahattı. Kardeşçe yaşıyorduk ve hala da öyle yaşıyoruz. İnşallah böyle yaşamaya da devam edeceğiz." 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.