Ağrı Haber

Ağlayarak Geldikleri Şemdinli'de 'Baş Tacı' Oldular

Gündem

Vatandaşların öz evlatları gibi sahip çıktığı kadın öğretmenler, kısa sürede bölgenin yaşam koşullarına uyum sağlayarak yöre halkının sevgisini kazanmayı başardı.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Derecik beldesine eğitim-öğretim yılı başında atanan kadın öğretmenler, adeta ağlayarak geldikleri ilçede karşılaştıkları sevgi ve hoşgörüyle kendilerini farklı bir dünyada buldu.

Vatandaşların öz evlatları gibi sahip çıktığı kadın öğretmenler, kısa sürede bölgenin yaşam koşullarına uyum sağlayarak yöre halkının sevgisini kazanmayı başardı. Olumsuz düşüncelerle, korkarak geldikleri yeni görev yerlerinde, bilgiye aç olan çocukları geleceğe hazırlamak için harekete geçen fedakar öğretmenler, insanların gerçek sevgisi karşısında zaman zaman duygulu anlar yaşadıklarını anlattı.

- "Burada ilk gözyaşım insanların sahiplenmesinden aktı"

İlçeye 75 kilometre mesafedeki Öntepe'de görev yapan öğretmenlerden Bircan Erkan, Türkiye'nin en kuzeyindeki il olan Sinop'tan, Hakkari'nin Şemdinli ilçesine atandığını söyledi.

Atandığı yeri listede gördükten sonra 3 gün ağladığını belirten Erkan, şöyle konuştu:

"Ailemin karşı çıkmasına rağmen 'Bismillah' diyerek yola çıktım. İlk geldiğimizde ön yargılarımız vardı ancak bunların hiçbiriyle karşılaşmadık. Geldikten sonra gözyaşım gurbetten değil, buradaki insanların bize bakış açısı, sahiplenmeleri ve bizi baş tacı etmelerinden aktı. Toprağından iklimine, insanından diline her şeyimiz çok farklıydı fakat çok çabuk uyum sağladık. Biz de artık Derecikliyiz. Bundan gurur duyuyoruz. Belki bundan 10-15 yıl sonra öğrencilerimizi çok iyi yerlerde göreceğiz. 3 öğretmen omuz omuza vererek, tüm kalbimiz ve varlığımızla minicik kalplere hayatı nakış nakış işledik. Bunun karşılığını gelecekte alacağız. Buna inanıyoruz."

Yeni atanacak öğretmen adaylarına "İlk heyecanınızı burada yaşayın." çağrısı yapan Erkan, buradaki çocukları ülkenin geleceğine kazandırmak için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı.

Kahramanmaraş'tan ilçeye gelen öğretmen Merve Okyay ise 15 Eylül 2015'deki atamada isminin ekranda yer aldığı anın, hayatındaki en uzun anlardan biri olduğunu söyledi.

Okyay, ailesindeki herkesin karşı çıkmasına rağmen ilçeye geldiğini belirterek, şunları söyledi:

"Yaşadığım hiçbir şey için pişman değilim. Buralar bir kara tahta başında üç beş şey yazarak öğretmenlik yapılan yerler değil. Dilini, dinini her şeyini ortak yaşamamız gereken yerlerdir. Belki de çoğumuz hayatımızda ilk defa bu anlamda tecrübeler edindik. Buraya gelirken ne kadar donanımlıysak buradan giderken de artılarımıza artı ekleyerek gideceğiz. Herkes bizi o kadar sahiplendi ki aylarca evimizde yemek pişiremediğimiz zamanlar oldu. Burada o kadar iyi niyetlerle karşılaştık ki bunun bir karşılığı olmalıydı. Ben Kahramanmaraşlıyım demiyorum, çünkü artık buralı olduk. Kendimizi buraya ait hissediyoruz. Buraya gelecek olan arkadaşlarımızın da korkmamalarını istiyoruz. Ekranda buranın yazısını gördüğünüz zaman bir şeylerin karşılığını alabileceğiniz yere geleceğinizi unutmayın. Biz iyi ki buradayız. İyi ki burada öğretmenlik yapma şansımız oldu."

Osmaniyeli öğretmen Emel Ülkü de "Biz Kürtçe, onlar da Türkçe bilmezken iletişim dilimiz 'sevgi' oldu. Biz burada olmaktan mutluluk duyuyoruz. Herkes bize yardımcı olmaya çalışıyor." diye konuştu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.