TBMM Başkanvekili HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, "Bu ülkenin insanları elbette ki huzur içinde, güven içinde yaşamanın koşullarına ihtiyaç duymaktadır. Bu koşuları yaratmak da biz siyasetçilerin görevidir." dedi.
Buldan, Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonunda partisinin Iğdır 1. Olağan Kongresi'nde, ülkenin zor bir süreçten geçtiğini, son bir yıl içerisinde yüzlerce insanın yaşamını yitirdiğini söyledi.
Barış ve müzakere sürecinin askıya alınmasından dolayı bu olayların yaşandığını savunan Buldan, şöyle konuştu:
"Yaşamını yitiren bütün arkadaşlarımın önünde saygıyla eğiliyorum. Onların bıraktığı mücadele bizim mücadelemizdir. Onların bırakacağı bayrağı bizler devralacağız ve onların bıraktığı yerden bu mücadeleyi götürmeye çalışacağız. Değerlerimizin ayaklar altına alındığı ve büyük direnişlere karşı toplu katliamların yaşandığı bir sürece hep birlikte tanıklık ettik. Türkiye'nin her yerinde silahların, bombaların patladığı bir sürece tanıklık ettik. Cizre'de, Silopi'de, Nusaybin'de, Sur'da, Gever'de çatışmalı süreçten kaynaklı yüzlerce insanımızı ne yazık kaybettik. Bununla birlikte Türkiye'nin batısında da her gün canlı bombaların patladığı, sivil insanların yaşamını yitirdiği süreçlere tanıklık ettik ve ediyoruz. Bunların elbette ki siyasi iradenin barış ve müzakere sürecini buzdolabına koymasından kaynaklı olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum."
Barış ve müzakere sürecinde ülkenin hiçbir yerine cenaze gitmediğini anlatan Buldan, cenazelerin gelmediği süreci yeniden oluşturmanın herkesin görevi olduğunu dile getirdi.
Buldan, Çözüm Süreci'ne geri dönülmesi gerektiğinin altını çizerek, "Bu irade, bu siyasi irade bunu başlatmak zorundadır. Bu yol, yol değildir, ölen her insanımız, her bir yurttaşımız, her bir yoldaşımız bizim canımızdan kopandır. Bugün Türkiye'nin her bir yanına giden cenazelerden büyük üzüntü duyuyoruz. Bugün Sur'da yaşamını yitiren arkadaşlarımızla, İstanbul'da patlayan, Ankara'da patlayan bombalarla yaşamını yitirenler arasında hiçbir fark yoktur. Bu ülkenin insanları elbette ki huzur içinde, güven içinde yaşamanın koşullarına ihtiyaç duymaktadır. Bu koşuları yaratmak da biz siyasetçilerin görevidir. Eğer bu koşuları bir kez daha oluşturabilirsek, işte ne mutlu bize diyeceğiz" diye konuştu.
İmralı'da tutuklu bulunan ve ömür boyu hapse mahkum edilen terörist başı Abdullah Öcalan'ın iki gün sonra doğum günü olduğuna değinen Buldan, Öcalan'ın İmralı'da hapsedilerek ülkeye barışın getirelemeyeceğini ileri sürdü.
Buldan, terörist başı Öcalan'ın barış ve müzakere sürecindeki emeğinin inkar edilemeyeceğini savunarak, konuşmasını şöyle tamamladı:
"O koşullar içerisinde barışı, özgürlükleri ve eşitliği getirmek için çaba gösteren bir insanı İmralı'da tecride koyan siyasi iradeye de bir kez daha şunu hatırlatmak istiyorum, Sayın Öcalan bu ülkeye barışı getirmeye çalışan, özgürlükleri ve kardeşliği getirmeye çalışan bir şahsiyettir. Onu tecrit ederek bu ülkeye barışı getiremezsiniz. Dolayısıyla İmralı yollarının da bir kez daha açılması gerektiğini, barış ve müzakere sürecine kalındığı yerden devam edilmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum. 'Zararın neresinden dönsen kardır' anlayışıyla siyasi iradeye barışa, kardeşliğe ve özgürlüğe giden koşulları yaratmak üzere çağrı yapmak istiyorum."