Sağlıksız beslenme tarzı, sigara ve alkol gibi zararlı maddelerin kullanımı ve yetersiz ağız bakımı gibi faktörlerin ağız ve diş sağlığı bakımından risk oluşturduğuna dikkati çeken Özdemir, kraker, cips, kurabiye, tahıl gevreği gibi nişastalı besinler ile şekerlemelerin çürük oluşumuna neden olduğunu aktardı.
Özdemir, yumurta, balık, et, tavuk gibi protein bakımından zengin besinlerin çürük oluşumuna katkısı bulunmadığını ifade eden Özdemir, diş fırçalama imkanı olmayan durumlarda sakızın da ağız temizliği için etkili olduğunu vurgulayarak, şunları belirtti:
"En önemli çürük önleyici besin ögesi su olurken özellikle de flor bakımından zengin su tüketilmesi öneriliyor. Tüketilen besinler güçlü dişler ve sağlıklı diş etleri için önem taşıyor. Süt, peynir, yoğurt grubu besinler çocukların güçlü kemiklere ve dişlere sahip olmaları için gerekli olan protein, kalsiyum ve fosforu sağlarken, et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ve yağlı tohumlar ağız sağlığı başta olmak üzere vücudumuz için gerekli olan protein, demir, B grubu vitaminleri ve bazı mineralleri sağlıyor. Ekmek ve tahıllar ise B vitamini, demir, mineral ve posa içerirken, sebzeler ve meyveler A, B, C vitaminleri ile potasyum, kalsiyum ve diğer mineralleri içerdiğinden sağlımız için tüketilmesi gereken besinler arasında yer alıyor."
Bilinçsiz ilaç tüketimi dişlere zarar veriyor
Bilinçsiz ilaç tüketiminin ağız ve diş sağlığı için tehlike barındırdığını da kaydeden Özdemir, özellikle gebelik ve emzirme döneminde anne tarafından, doğum sonrasında da bebek için kullanılan tetrasiklin grubu antibiyotiklerin çocuğun dişlerinde renklenmelere sebep olduğunu bildirdi.
Özdemir, diş kayıplarının önlenmesi ve ağız sağlığının korunması için çocuklar başta olmak üzere tüm bireylerin yılda iki defa diş hekimine muayene olmaları gerektiğine dikkati çekerek, "Sağlıklı dişler için en önemli koruyucu dişleri fırçalamaktır. 'Günde iki defa iki dakika' sloganıyla tüm vatandaşlarımızı diş fırçalamayı alışkanlık haline getirmeye davet ediyoruz" ifadelerine yer verdi.