Merinos AKKM Çınar Salon'da gerçekleştirilen seminerde H1N1 virüsünün ilk olarak Meksika ve ABD'de görüldüğü ve ardından tüm dünyaya yayıldığını kaydeden Özel Hayat Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Başhekimi Uzm. Dr. Ahmet Özkul, grip virüslerinin insandan insana genellikle öksürük ve hapşırma yoluyla bulaştığını söyledi.
Özkul, "Grip virüsü bulaşan bir yere dokunulduktan sonra, eller ağız ya da buruna götürüldüğünde de hastalık bulaşabilir. İçme, kullanma ve havuz sularıyla bulaşma görülmemiştir.
H1N1 ve mevsimsel grip belirtilerinin birbirine çok benzemektedir. Hastalık, ateş, öksürük, boğaz, baş, yaygın vücut ağrısı, üşüme gibi belirtiler vermektedir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de görülebiliyor. Kişiler, belirtilerin başlamasından bir gün öncesi ve 7 gün sonrasına kadar hastalığı bulaştırabilir.
Virüs, kapı kolu, masa, bardak gibi yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalmaktadır" şeklinde konuştu.
Gribin yayılımının engellenmesi için ev eşyalarının temizliğine önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Özkul, şöyle devam etti:
"Grip virüsünün yayılmasını önlemek için masa, kapı kolları, banyo yüzeyleri, mutfak tezgahı, oyuncaklar gibi günlük temizlikte kullanılan deterjanlarla temizlenmesi yeterlidir. Hastalara ait çarşaf, çamaşır, havlu ve kap kacak yıkanmadan başkası tarafından kullanılmamalıdır. Bu çarşaflar mümkün olduğunca elle temas edilmeden taşınmalı ve yıkanmalıdır.
Hastanın çarşafları, çamaşırları değiştirildikten sonra eller mutlaka sabunlu suyla yıkanmalıdır. Yeterli önlem alınmadığında ölüme kadar götüren H1N1'de acil müdahale gerektiren durumları erişkinlerde zor nefes darlığı, bilinç bulanıklığı, sık ve uzun süreli kusma, çocuklarda ise hızlı veya zor nefes alma, vücutta solgunluk ve morarma, beslenememe, uykuya meyil, uyarılara cevap alamama, huzursuzluk, ateşle beraber döküntü şeklinde oluşmaktadır" dedi.
H1N1 virüsüne karşı alınacak en önemli önlemlerin başında ise beslenmenin geldiğine dikkat çeken Dr. Özkul, "Enfeksiyonlarla savaş halindeki vücudun bağışıklık sistemini güçlü tutmak da sizin elinizde. Bunu yeterli ve dengeli beslenme ile sağlamanız mümkün.
Doğru beslenme için süt ve süt ürünleri, et, balık ve kümes hayvanları, sebze ve meyveler, tahıllar gibi temel basın maddeleri günde en az 3 ana, 3 ara öğünde yeterli miktarda tüketilmeli. Bağışıklık sistemini güçlendiren yararlı mikroorganizmaları probiyotikleri içeren süt, yoğurt günde en az 2-3 porsiyon tüketilmeli" diye konuştu.