Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezinin (TÜRKÖK) faaliyete geçtiği 1,5 yıllık süreçte gönüllü kemik iliği verici sayısının 137 bine ulaştığını bildirdi.
TÜRKÖK'ün birinci dolayısıyla bir otelde düzenlenen programda konuşan Müezzinoğlu, Türk Kızılayı ile hayata geçirilen TÜRKÖK projesinin anlamlı bir noktaya geldiğini söyledi.
Projeyle her geçen gün gönüllü kemik iliği verici sayısının artmasını öngördüklerini ifade eden Müezzinoğlu, "Projenin hayata geçtiği 1,5 yıl içinde gönüllü verici sayısı, 137 binli rakamlara ulaştı. Bu son derece sevindirici" dedi.
Bakan Müezzinoğlu, 2017 yılında 250 bin gönüllü verici sayısına ulaşılmasını ümit ettiğini dile getirerek, "Artık gösteriyor ki hedefimiz, gelecek 5 yıllık dönemimizde donör sayımızın 500 bini yakalaması olacaktır" diye konuştu.
Bakanlık olarak "önce insan, önce sağlık" anlayışını benimsediklerini ifade eden Müezzinoğlu, "Bizim medeniyetimizin de sabit ayağı, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' değerleri üzerine kurulmuştur. Temel görevimiz, insanı yaşatabilmek, hele hele çocuğu, genci yaşatabilmek, geleceği güçlü ve aydınlık kılabilmektir. O nedenle, toplumsal duyarlılığımızı en üst seviyeye taşıyabilmek gibi bir sorumluluğumuz var" ifadelerine yer verdi.
Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığının öncülük ve liderliğinde, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar, Gençlik ve Spor bakanlıkları, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, başta Türk Kızılayı ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti olmak üzere toplumun sağlıklı yaşam bilincini yükseltebilmek adına önemli eylem planları hazırlandığını belirtti.
Artık sağlığı çok paydaşlı tarif ettiklerini vurgulayan Müezzinoğlu, bu anlamda medyanın da dinamiklerine gereksinim bulunduğunu dile getirerek, şunları aktardı:
"Fiziken, ruhen sağlıklı bir bireyin sosyal yönden de sağlıklı olabilmesinin en büyük nişanesi, bir başka insana sağlık anlamında bir adım öne çıkıp çıkmamasıyla değerlendirilir. Bu nedenle, toplumumuza, çocuklarımıza sosyal yönden sağlıklı olabilmenin sorumluluklarını da hissettirebilen kampanyaları güçlü bir şekilde yapmamız gerekir. Bu ay itibariyle 'Sağlıklı yaşama merhaba' araçlarımızla, 150 civarında gezici mobil araçlarımızla, toplumun sağlık bilincini, bir başkasının sağlığına katkı sağlayabilme bilincini yükseltebilme adına Türkiye genelinde kampanyalarımızı genişletiyoruz."
Dünya Kemik İliği Bankasının üyeliğinin en kısa zamanda tamamlanacağını belirten Müezzinoğlu, şöyle dedi:
"Ama buradan biz bir başka ülkenin insanından kendi insanımız için kemik iliği donöründen istifade ederken, bizim donörlerimizden de insanlık istifade edebilmeli. Önümüzdeki süreçte ihtiyacımız olan yıllık kan ürünü veya ünite bağışçımızın 2 milyon değil, 3-4, hatta 5 milyonlu rakamları hedeflemek gerekiyor. İnsanların mutluluklarını paylaşarak büyütebilmek için önce sıkıntılarını paylaşarak azaltabilme anlayışını merkezimize almamız lazım."
-"88 bin 600 donörün doku tiplemesi veri tabanına aktarıldı"
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Nurullah Okumuş, TÜRKÖK projesinin kemik iliği nakli için bekleyen hastalar ve çok sayıda gönüllü vericiye ait doku grubu antijeni bilgilerinin depolandığı Ulusal Kemik İliği Bankasının kurulması, kemik iliği nakli ile ilgili merkezler arasında koordinasyon sağlanması amacıyla Bakanlık tarafından 2008 yılında ilk adımların atıldığını söyledi.
Türkiye'nin kemik iliği nakli sayılarında Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya'dan sonra Avrupa'da 5. sırada yer aldığına değinen Okumuş, ülkede kemik iliği nakillerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğinin ve yurt dışına hasta gönderilmediğinin altını çizdi. Okumuş, şu bilgileri verdi:
"Ülkemizde yapılan kemik iliği nakillerinin yüzde 55'i otolog, yüzde 45'i allojenik nakillerden oluşmaktadır. Yeterli gönüllü verici havuzu olmadığı için akraba dışı allojenik nakillerin oranı ancak yüzde 14'te kalmıştır. Bunların da çoğu, yurt dışı bankalardan getirilmektedir ve maliyeti çok yüksek olmaktadır. Gönüllü verici havuzunun fazla olduğu Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde ise akraba dışı allojenik nakillerin oranı yüzde 45-60 arasındadır. Gönüllü verici havuzu ne kadar fazla ve ülke çapında ne kadar objektif dağılımı olursa, bekleyen hastaların nakil olabilme şansı da o kadar artacaktır. Bu nedenle, hem gönüllü verici sayısını artırabilmek hem de sistemin daha etkin ve verimli çalışabilmesini sağlamak amacıyla TÜRKÖK projesi hayata geçirilmiştir."
Okumuş, Türkiye genelinde 12 gönüllü verici merkezi kurularak, gönüllü verici kazanımına 13 Ağustos 2014'te başlandığını ve 137 bin kişiye ulaşıldığını, 88 bin 600 donörün doku tiplemesi yapılarak TÜRKÖK veri tabanına aktarıldığını söyledi. Okumuş, 773'ü çocuk olmak üzere bin 427 hastanın kaydının alındığını, bu hastalardan 132'sine TÜRKÖK vericilerinden uygun eşleşme tespit edildiğini ve 53'ünün naklinin gerçekleştiğini anlattı. Okumuş, 21 hastanın nakillerinin bu ay gerçekleştirileceğini, geriye kalan 58 hastanın nakillerinin de önümüzdeki aylarda planlandığını dile getirdi.
"2016 hedeflerimizi revize ederek 80 bin gibi hedef koyduk"
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Sağlık Bakanlığı ile çok sayıda çalışmada birlikte hareket ettiklerini, Kızılay Güvenli Kan Temini Projesi kapsamında 2005 yılından bugüne hedeflenen noktalara ulaşılabilmesi için çalışmalar yapıldığını anımsatarak, şunları belirtti:
"Bu çerçevede 2005 yıllında 300 binlerde olan kan bağışını bugün 2 milyon 100 bin üniteye çıkartmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl, 1,9 milyon ünite güvenli kan bağışı aldık. Bu toplam kan ihtiyacımızın yüzde 85'ine denk geliyor. 2016 yılı sonu 2019 yılına kadar olan hedeflerimizde ise tüm kanın güvenli kan temini içinde alındığı ve ihtiyaç sahibi noktalara taşındığı bir hedefi kendimize koyduk. Bu çerçevede, özellikle kök hücre bağışının Kızılayın kök hücre bağışçıları aracılığıyla temin edilmesi için 12 gönüllü merkezimizi hazırladık. Buralardaki arkadaşlarımızı, kazanım programı açısından eğittik. Bu çok büyük bir başarı getirdi. Hedeflemiş olduğumuz yüz bini aştık. Yüz bini aştığımız için 2016 hedeflerimizi revize ederek 80 bin gibi hedef koyduk. Ulusal kan endüstrimizi canlandıracak kan ürünleri plazma franksinasyon fabrikamızla ilgili yürütülen çalışmalar son noktaya geldi. Bu konuyla ilgili kanuni düzenlemeler, Meclisimizden geçecek ve 2017 sonuda kadar bu konuyla alakalı çalışmaları Türk Kızılayı, bir plazma tedarikçisi olarak Sağlık Bakanlığının denetiminde ve düzenleyici rolüyle endüstriye sunacaktır."
-"Dünyayı dolaşmak istiyorum"
Programın sonunda, TÜRKÖK aracığılıyla nakil olan hasta ve yakınları da konuşma yaparak, duygularını ifade etti.
Nakil gerçekleştirilen bebek Kübra Doğan'ın annesi Güler Doğan, çocuğuna iki aylıkken tanı konulduğunu söyleyerek, "Sekiz ay kemoterapi aldı. İlaç kullandık. Vericimiz çıktı. Şimdi ilik nakli oldu, tekrar hayata tutundu. Sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah, diğer hastalarımız da bunu yakalar da hayata tutunma şansını yaşar." dedi.
Nakil yapılan Fatma Çelik de herkesi gönüllü verici olmaya davet etti. Zor süreçte yanında olan herkese teşekkürlerini sunan Çelik, "Ben başardım, umarım herkes başarır." diye konuştu.
Zehra Korkmaz da kızına lösemi tanısı konulduktan sonra yıkıldıklarını, bir süre sonra nakil yapılması imkanı bulduklarını, bu sayede çok mutlu olduklarını anlattı.
Nakil olan Ahmet Cemil Duman'ın babası Bülent Duman, oğluna tanı konulduktan sonra löseminin iki kez tekrarladığını ifade ederek, "Nakil gerçekleşti. İyiyiz." sözlerine yer verdi.
Ahmet Cemil Duman da, "Her şey çok güzel. Tamamen iyileştiğimde hayallerim var, Türkiye'yi dolaşacağım. Büyüdüğümde de yabancı ülkelere giderek dünyayı dolaşmak istiyorum." dedi.
Donörlerden Muhammed Fethullah Gülekçi de kan vermeye gittiğinde bu konudan bahsedilmesi üzerine kök hücre bağışçısı olduğunu, ardından eşleşme haberinin geldiğini söyledi.
Bunun kendisine mutluluk verdiğini dile getiren Gülekçi, "Ben de bir öğretmen olacağım. Çocukların hayatını kurtarmak bizim asli vazifemiz. Birebir böyle hayat kurtarmaya başlamak çok güzel oldu." değerlendirmesinde bulundu.