Hür Dava Partisi Ağrı İl Başkanlığı Konferans salonunda bayan üye ve gönüllülerine yönelik
seçim konferansı düzenlendi. Konferansa Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Aynur Sülün konuşmacı
olarak katıdı.
Üye ve gönüllü bayanların katılımı ile gerçekleşen konferansta konuşmacı Aynur Sülün,” Kendi
imanımızı kurtarmanın yolu çevremizde komşularımızın imanını kurtarmaktan geçiyor. Eğer gerçekten
kendi imanımızı ve ahiretimizi kurtarmayı istiyorsak en yakınlarımızın imanın kurtarmamız gerekir.
Çünkü Allah Resulu(s.a.v.) bu konuda,’Allah kalpleri birbirine benzetir’ buyurarak onların işlediği
günahlardan da bizlerinde pay sahibi olduğumuz gerçeğini bize bildiriyor. Yani günahlara seyirci
kalmak, Allahsız bir hayata seyirci kalmak, komşumuzun Allah’tan gafil kalmasına seyirci kalmak,
komşumuzun çocuklarının Allah’tan gafil kalmasına seyirci kalmak bizimde onların yaptığı kötü
amallere ortak olmamıza neden oluyor. Allah kalpleri bir birine benzetiyor. Biz istemezsek bile yavaş
yavaş kalplerimiz artık duyarsızlaşmaya başlıyor.
Bu konuda Seyyit Kuttub (r.a.) şöyle buyuruyor:’
Bir toplumda günahlar açıkça işleniyorsa eğer iman edenler o günahları ortadan kaldırmaya
çalışmıyorlarsa o toplum çökmeye, dağılıp parçalanmaya laik bir hale gelmişlerdir. Acaba mallarımız,
oğullarımız, kardeşlerimiz, eşlerimiz, kabilelerimiz, kazandığımız mallar, durgun gitmesinden
korktuğumuz ticaretimiz ve hoşlandığımız evleri terazinin bir kafesine koysak bir tarafına da Allaah
yolunda çalışmayı koysak acaba hangisi daha ağır basar. Acaba hangisini hangisi için erteleyebiliyoruz.
Acaba hangisini hangisi için öne alabiliyoruz. Bu sorulara verdiğimiz cevaplar bize İslam Davasını
sahiplenip sahiplenmediğimizi gösterecektir.” dedi.
Aynur Sülün konuşmasını şöyle sürdürdü:“ Peki fedakarlık nedir? Fedakarlık çocuğu ateşler içerisinde
yanıyor olduğu halde çocuğuna ilacını verip hayırlı işlerin telaşında olmaktır. Fedakarlık makinada
çıkan çamaşıra’ ben seni şimdi sermiyeceğim. Benim şu kitabı okumam lazım. Benim halkla buluşup
zehirlenen beyinlerini, kalplerini ve şuurlarını hak ile temizlemem lazım.
Fedakarlık Allah dini uğruna dünveyi işleri erteleyebilmek lazımdır. Fedakarlık yaparken sadece çevremizi değil
kendimizide ıslah etmiş oluyoruz. Hem kendisini hem karşısındakini etkilyoruz. Şifa verirken şifa alıyoruz,
anlatırken şifa oluyoruz, manevi hastalıklara derman olmaya çalışırken kendi hastalıklarımızı iyleştiriyoruz. El
uzatırken yardım buluyoruz, kendi bunalımımıza kendi hastalıklarımıza şifa oluyoruz. Aslında biz
birilerine anlatırken kendimizi kurtarmış oluyoruz. “