JunoCam projesinin lideri ve Arizona'da Gezegen Bilimi Enstitüsünde görevli gökbilimci doktor Candice Hansen, kameranın çektiği ham ve işlemden geçirilmiş görüntüleri, Amerikan Jeofizik Birliği toplantısında paylaştı. Hansen, "Kutuplar üzerinden ilk geçişimizde Jüpiter'de daha önce hiç görülmemiş bir alanı izlediğimizi biliyorduk. Beklenmedik olan, dev kasırgaların, siklonların nizami çokgenlerini görmek oldu. Olağanüstü olduğunu düşündük." ifadesini kullandı.
Jüpiter'in yörüngesindeki bir turunu 53 günde tamamlayan Juno'nun, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gezegenin nasıl oluştuğuna dair şifrelerin çözülmesini sağlaması bekleniyor.
Jüpiter'deki dev kasırgalar şaşırttı!
Buna ek olarak ABD'de Güneybatı Araştırma Enstitüsü'nden bir ekibin yürüttüğü araştırmada, Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı'nın (NASA) keşif uydusu Dawn'dan edinilen verilerin, Ceres'in yüzeyinin, Dünya'da bulunan karbon zengini, basit gök taşlarında var olandan çok daha yoğun karbon içeriyor olabileceğine işaret ettiği belirtildi.
Ekibin lideri Simone Marchi, "Ceres bir kimya fabrikası gibi. İç güneş sistemi cisimleri arasında eşsiz bir mineralojiye sahip. Analizimiz, karbon zengini bileşimlerin, kil gibi kaya-su etkileşiminin bileşkeleriyle iç içe geçtiğini gösteriyor." ifadesini kullandı.
Marchi, bulgular doğrultusunda Ceres'in, Güneş Sistemi'nin iç kesiminde organik türlerin dağılımı ve kökeninin değerlendirilmesinde çok önemli rol üstlendiğini bildirdi. Çalışmanın ayrıntıları "Nature Astronomy" dergisinde yayımlandı. Dawn, Mars ve Jüpiter arasındaki Astreoid Kuşağı'nda bulunan, 4,6 milyar yıl önce oluştuğu tahmin edilen cüce gezegen Ceres'de suyun varlığını ortaya çıkarmıştı.