CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, TBMM'deki İçtüzük değişikliğiyle İçtüzük değişikliğiyle birlikte milletvekillerinin nerede, ne kadar, kim hakkında konuşacağına karar verildiğini ifade ederek, "Fiilen artık milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmıştır. Çoğunluk eliyle, parmak sayısıyla milletvekiline o anda ceza verilebilecektir." dedi.
Ağbaba, partisinin Malatya İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki amacıyla 15 Haziran'da Ankara Güvenpark'tan İstanbul'a başlatılan yürüyüşe kendisinin de katıldığını ve bu nedenden dolayı uzun bir süre kentte gelemediğini belirtti.
Yürüyüşü bütün dünyanın izlediğini ve barışçıl eylem gerçekleştirdiklerini ifade eden Ağbaba, yürüyüşün sadece CHP'nin olmadığını, hak ve hukuk arayan herkesin eylemi olduğunu savundu.
Ağbaba, yapılan eylemde birçok provokasyon yaşadıklarını belirterek "Tek bir şiddet eyleminin olmadığı, arkasında tek bir pet şişe bırakılmadığı bir yürüyüş oldu. Övünerek söylemek isterim bir parçası, neferi oldum o yürüyüşün. Bu da benim yaşamıma geçecek önemli şeylerden biri." diye konuştu.
Kendilerine yapılan tepkilere sadece alkışlarla karşılık verdiklerini dile getiren Ağbaba, yürüyüşe katkı veren herkese teşekkür etti.
CHP'nin, TBMM İçtüzük değişiklik teklifinin görüşmelerinin ardından başlattığı TBMM Genel Kurul salonunu terketmeme eylemine de katıldığını anımsatan Ağbaba, şunları kaydetti:
"İçtüzük değişikliğini şöyle yorumluyoruz. OHAL'le birlikte bir darbe süreci yaşandı. Toplumdaki muhalefet, siyaset Kanun Hükmündeki Kararnamelerle (KHK) dizayn edilmeye, terbiye edilmeye çalışıldı. Bunun Meclisteki ayağı da İçtüzük değişikliğidir. İçtüzük değişikliğiyle birlikte milletvekillerinin nerede konuşacağı, ne kadar konuşacağı, kim hakkında konuşacağına karar verilmiştir. Fiilen artık milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmıştır. Çoğunluk eliyle, parmak sayısıyla milletvekilline o anda ceza verilebilecektir. Sokakta söylediğim bir sözden ceza almazken, Meclis kürsüsünde söylemiş olduğum bir söz ceza alacaktır. Artık çoğunluğun hoşuna gitmeyen her türlü söylem ve eylemin cezalandırılacağı bir İçtüzük değişikliği gerçekleştirildi."
Ağbaba, FETÖ'nün hain darbe girişiminin vatandaşlar ve Meclis tarafından engellendiğini ancak bunun "kontrollü bir darbe" olduğunu iddia ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Halkın 15 Temmuz’unda bir grup darbeci Türkiye'yi teslim almak için sivil insanları, TBMM’yi bombaladılar ama bu darbe girişimi halk ve Meclis sayesinde önlendi. Bir ikinci 15 Temmuz daha var. Biz diyoruz ki, bu 15 Temmuz kontrollüydü diyoruz. Bu darbe oldu mu, oldu. Fethullahçı askerler bir darbe girişiminde bulundu mu, bulundu. Ama 'Bu bilinen, önlenmeyen bir darbe girişimidir' diyoruz. Bu darbe girişiminin mutlaka siyasi ayağı sorgulanmalıdır. Kuşkular ortaya çıkarılmalıdır. 249 şehidimiz, binlerce gazimiz var, Türkiye'nin demokrasisi önemli bir yara aldı ama bunun siyasi ayağı yok. Siyasi ayağının ortaya çıkarılması gerekiyor. Bütün siyasi partilerin içi araştırılsın."