ERZURUM - Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Seçime gidiyoruz. İnşallah biz de sandığımıza, milletimizin iradesine hiçbir baskıyı kabul etmeyiz, hiçbir tehdide pabuç bırakmayız, bunu kabul etmeyiz, hiçbir sabotajı, provokasyonu engellemekten geri durmayız ve bunun bizim irademizi sakatlamasına izin vermeyiz" dedi.
Ala, Erzurum Hizmetiçi Eğitim Merkezi'nde "Barışa Birlikte Yürüyelim Bir Zeytin Dalı da Sen Uzat" sloganıyla düzenlenen toplantıda 81 ilden 500 muhtarla bir araya geldi.
Babasının da muhtar olduğunu ve bundan da büyük bir gurur duyduğunu dile getiren Ala, "Temel bir ilkemiz var. Aynı geminin içerisinde yol alıyoruz, daha önceki uygulamalar gibi 'gemi batarsa batsın, batan geminin içerisinde biz lüks kararlar alalım daha yukarılara çıkalım' anlayışını terk ettik. Gemiyi batırmamak için hep birlikte hedef edindik. O gemi yol alırken de 'hepimizin durumu biraz daha iyileşsin' diye kararlar alıyoruz" dedi.
Ala, muhtarların taleplerinin çok öncelikli olduğunu vurgulayarak, sandığa en yakın siyasetçiler olan muhtarların, milletin nabzını çok iyi tuttuğu için milletin derdini dile getirdiklerini söyledi.
AK Parti hükümetlerinden önce 2002 yılında bir muhtarın 97 lira maaş aldığını hatırlatan Ala, şimdi muhtar maaşının 904 lira olduğunu söyledi.
Muhtarların taleplerini not aldığını ve takipçisi olacağını ifade eden Ala, "Türkiye 2002'den beri büyüyor. 2002'den beri büyüyor da neyle büyüyor? Biz yeni petrol yatakları bulmadık, dünyaya zenginlik anlatacak kadar, örnek olacak kadar yeni madenler keşfedilmedi. Sahip çıktığımız ve arkasında durduğumuz sandığı biraz daha keşfettik. İstikrar oluşturdu o da. O istikrar bütün madenlerden, bütün petrol yataklarından çok daha anlamlı, çok daha önemlidir bir ülke için. Biz bunlara sahip değiliz ama biz hep gelişiyoruz, kalkınıyoruz ama yanı başımızda kardeş ülkelerimiz iç savaşla uğraşıyor, onların çektiği acıyı yüreğimizde hissediyoruz, kucağımızı da açıyoruz onlara. Maalesef siyasi istikrarı sağlayamadıkları için Türkiye gibi zenginleşemiyorlar, büyüyemiyorlar, kalkınamıyorlar" diye konuştu.
Ala, çözüm süreci için bir arada olmanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, istikrarlı bir yönetimin hem ekonomide hem sosyal alanda neler başarabileceğini herkesin görmesi gerektiğini söyledi.
Halkın iradesi olan sandığa sahip çıkıldığı sürece, halkın iradesini alan iktidarın çözemeyeceği sorun olmayacağını ifade eden Ala, çözüm sürecinin de nihayete erdirilmesiyle Türkiye'nin ilerlemesinin önünde engel kalmayacağını belirtti.
Ala, Avrupa Birliği Parlamentosu'nun aldığı kararı ve Papa Franciscus'un 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına yönelik sözlerini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Papa bir nutuk icat ediyor. Bizim şanlı tarihimizi soykırım yapmakla itham ediyorlar. Yine harekete geçtiler ama biz yine Erzurum'da yine milletin temsilcileriyle bir aradayız. O zaman o sorunları nasıl çözdüysek bu sorunları da yine çözeceğiz. Biz o sorunları çözeriz de siz kendinize nasıl izah ediyorsunuz. Eğer bir memleket üç kıtaya hakim bir devlet 7 düvelle savaş yaparken içinde bir takım sorunlar olmuş, bazı topluluklar harekete geçmiş ve orada karşılıklı ciddi problemler yaşanmış ve bu devlet de eskiden beri yaptığı çözüm yolunu yeniden devreye sokarak insanları alıp başka bir yere ve yine kendi sınırları içerisinde başka bir yere tehcir etmişse ve onlar tehcir edilirken 'herhangi bir aksaklık meydana gelmesin' diye defalarca talimatlar göndermişse ve yine kendi sınırları içinde iskan edinmişlerse buna nasıl soykırım diyorsun. Buna soykırım diyeceksen, gaz odalarına ne diyeceksin be kardeşim."
AK Parti'nin Türkiye için hedefleri olduğunu, bölge için kaygıları olduğunu dile getiren Ala, Türkiye'nin din ve vicdan hürriyeti önündeki engellerin kaldırıldığını ve irtica gelmesi beklenirken kardeşliğin pekiştiğini hatırlattı.
Terör meselesini de çözüme kavuşturacaklarını vurgulayan Ala, "Anneler aynı dilden ağlar. Onlar aynı dilden üzülürler. Bu meseleyi de kökünden çözeceğiz. O zaman da Türkiye prangalarından kurtulduğu için inanılmaz bir kalkınma hamlesiyle 2023 hedeflerine ulaşacak. Biz bunu yaptığımızda bunun Türk dünyasında, İslam dünyasında, Ortadoğu'da, Orta Asya'da, Balkanlarda nasıl bir etki yapacaklarını bildikleri için harekete geçiyorlar ve bir takım akla mantığa sığmayan şeyler yapıyorlar. Hiç onların önemi yok yeterki biz ne yapacağımızı bilelim. Seçime gidiyoruz. İnşallah biz de sandığımıza, milletimizin iradesine hiçbir baskıyı kabul etmeyiz, hiçbir tehdide pabuç bırakmayız, bunu kabul etmeyiz, hiçbir sabotajı, provakasyonu engellemekten geri durmayız ve bunun bizim irademizi sakatlamasına izin vermeyiz" şeklinde konuştu.
Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak da Erzurum'un Doğu Anadolu'nun merkezi bir il olduğunu belirtti.
Çözüm sürecinde kimin ne dediğinin çok anlaşılmadığını dile getiren altıparmak, "Siz muhtarlarımız 81 ilden yürekli bir duruş sergilediniz. 'Biz çözümden yanayız, biz kan istemiyoruz' dediniz. Bunun Erzurum'da açıklanıyor olması da çok büyük anlam ifade etmektedir. Bu topraklarda verilen mücadele Türk, Kürt, Laz, Çerkez mücadelesi değil, Müslüman mücadelesiydi. Hatta Hrant Dink öldürüldüğünde Batı medyasında 'Bir Ermeni gazeteci öldürüldü' denmedi. 'Bir Türk medya mensubu katledildi' dendi. Bu topraklardaki mirasta Rum, Ermeni de katkı sağlamıştır. Bizler inançlı insanlar olarak mirasyedi, haramzade değiliz. Kardeşçe hareket etmezsek Allah bunun hesabını sorar.
Oyuncu Ahmet Yenilmez de Efkan Ala'nın daveti üzerine çıktığı kürsüde "Bütün Müslümanlar kardeştir. Biz iki taraflı kardeş katili olduk. Allah huzuruna kul hakkıyla gitmeyelim, kardeş katili olarak gitmeyelim. Helalleşelim" dedi.
Toplantıda Türkiye Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz ve ev sahibi Erzurum Muhtarlar Dernek Başkanı Cemal Korkmaz, muhtarların sıkıntılarını dile getirerek, çözüm sürecine verdikleri desteği anlattı.
Konuşmaların ardından Ala, Türkiye Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz ve Ahmet Yenilmez'e Oltu taşı tespih ve kol düğmesi hediye etti.