Van'ın İran sınırındaki Kapıköy Sınır Kapısı'ndan geçiş yapan araç sahipleriyle bazı vatandaşlardan terör örgütü PKK adına sözde "vergilendirme" adı altında zorla para topladıkları gerekçesiyle tutuksuz yargılanan 5 sanık, 13'er yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, 31 Ağustos 2013'te, terör örgütü adına haraç topladıkları ve örgüte eleman kazandırdıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 5 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Dosyadaki incelemesini tamamlayan mahkeme heyeti, atılı suça ilişkin mevcut delil durumu, telefon görüşmesi kayıtları ve terör örgütü tarafından düzenlendiği belirlenen makbuzların üzerinde bulunduğu sanıklara, "terör örgütüne üye olmak" suçundan 13'er yıl 6'şar ay hapis cezası verdiğini açıkladı.
Kararda, her demokratik devletin, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını gözeterek teröre karşı etkili bir koruma sağlamak gibi görevinin olduğu anımsatılarak, "Devletler, yetki alanlarında bulunan herkesin temel haklarını, özellikle de yaşama hakkını terör eylemlerine karşı korumaya yönelik olarak tedbir almakla yükümlüdür" ifadesine yer verildi.
- "Para vermek istemeyenler tehdit edildi"
Kararda, sanıklardan M.E.D'nin terör örgütü PKK'nın dağ kadrosunda faaliyet gösteren teröristlerle birlikte hareket ettiği vurgulandı. Sanığın, Kapıköy Sınır Kapısından giriş-çıkış yapan şoförler ve bazı vatandaşlardan haraç topladığı, terör örgütünün dağ kadrosuna eleman aktarma eylemlerini gerçekleştirdiğinin, telefon kayıtlarında ortaya çıktığı belirtildi.
Sanıklardan F.K'nin ise Özalp ilçesinde, terör örgütü adına gönderilen ve altında "doktor" yazan mektubu bir kişiye vererek, 30 bin lira sözde "vergilendirme" adı altında haraç istediği vurgulandı.
Sanık F.Ş'nin de terör örgütüne milislik yaparak, ilçedeki esnafa kepenk kapattırdığı ve örgütün dağ kadrosuna eleman kazandırdığı belirlenen kararda şunlar kaydedildi:
"Sanık, örgütün dağ kadrosuna katılan L.Ş'nin annesiyle yaptığı görüşmede, 'Biraz sabret. Eğer kız bi̇r şerefsi̇zi̇n eli̇ne düşseydi̇ daha mı i̇yi̇ olurdu. O zaman ne yapacaktınız. Allah'u Tealanın takdi̇ri̇di̇r, onların da nasi̇bi̇ orasıymış, pi̇şman olmazsınız, başınız di̇k olacaktır' şeklinde ifadeler kullanmıştır. Sanık bu söylemlerle L.Ş'nin örgüte götürülmesiyle ilgisinin olmadığı konusunda aileyi ikna etmeye çalışmıştır."
Kararda ayrıca, PKK'nın sözde anayasa olarak kabul ettiği "KCK sözleşmesinde", "Her KCK yurttaşı mükellefiyeti gereği vergilerini ödemekle yükümlüdür" maddesi anımsatıldı.
Kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Terör örgütünce vatandaşlardan sözde 'vergilendirme' adı altında terör örgütü adına para toplandığı, vermek istemeyen veya zamanında ödeme yapmayan kişilerin tehdit edildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmede yer alan maddelerde, KCK devlet sisteminde hiyerarşik askeri bir yapı öngörülmüş, yapı içinde askerlik zorunlu bir ödev olarak düzenlenmiş ve örgütün bu kapsamda dağ kadrosuna şehir milisleri aracılığıyla eleman temin etmiştir. Dolayısıyla PKK/KCK/KONGRA-GEL terör örgütü adına vergi toplama, örgüte eleman temin etme eylemleri, örgütsel faaliyet niteliğinde değerlendirilmelidir."