Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Diyarbakır'da karne günü bir okul bahçesine el yapımı patlayıcı atılmasına ilişkin, "Görüyorsunuz çukurlar kazılıyor. Okullarda karne alan öğrencilerin bulunduğu bir ortama bombalar atılıyor. Buna artık sözün bittiği yer denir ya da söz söylemenin bile anlamının kalmadığı bir yerdedir" dedi.
Yılmaz, AK Parti İl Başkanlığınca öğretmenevinde düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda, terör örgütlerinin Türkiye'nin gelişmemesi için eş zamanlı saldırılar gerçekleştirdiğini söyledi.
Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini ve dünyada küresel krizin etkilerinin sürdüğünü belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bir tarafta bölgemizde Suriye ve Irak başta olmak üzere çok ciddi çalkantılar, sorunlar yaşıyoruz. Diğer taraftan birçok terör örgütünün eş zamanlı saldırısıyla karşı karşıyayız. Birisi dini kullanıyor, dini kavramları kullanıyor ama dinle hiçbir alakası yok. Bir başkası bakıyorsunuz mezhep kavramlarını kullanıyor mezheple bir alakası yok. Bir diğeri etnik yapıyı, kimliği kavram olarak kullanıyor, aslında onun da o yapıyla temelde bir alakası yok. Bu üç değişik tür terör de aynı hedefe hizmet ediyorlar ve arkalarında benzer bir akıl var. Bunlar Türkiye'nin istikrarını, bölgemizin istikrarını bozmaya çalışıyorlar. Ülkemizin ve bu bölgenin kalkınmasına darbe vuruyorlar. Türkiye'nin Ortadoğu'da olup bitenlerle çok fazla ilgilenmemesi, kendi içine kapanması için uğraşıyorlar. Reformlarımızı, gelişimimizi engellemeye çalışıyorlar. Bunlara prim vermeyeceğiz."
Terör örgütlerinin, aksine kardeşliği güçlendireceklerini ifade eden Yılmaz, inanç ve fikir hürriyetini, insanların etnik kimliklerini çok rahat yaşadıkları bir ortamı sağlayarak, demokrasiyi güçlendirerek ve kalkınma sürecini hızlandırarak geleceğe yürüyeceklerini anlattı.
- "Vatandaş teröre prim vermedi"
Diyarbakır'da karne günü bir okul bahçesine el yapımı bomba atılmasına değinen Yılmaz, "Görüyorsunuz çukurlar kazılıyor. Okullarda karne alan öğrencilerin bulunduğu bir ortama bombalar atılıyor. Buna artık sözün bittiği yer denir ya da söz söylemenin bile anlamının kalmadığı bir yerdedir. Maalesef bu hadiseleri yaşıyoruz. Bunları da halkımız görüyor ve gerekli tepkiyi gösteriyor bundan sonra da gösterecek. Bütün bu çabalara rağmen Doğu ve Güneydoğu'daki halkı da tebrik ediyorum. Bu tuzağa düşmedi halkımız. Bunların amacı vatandaşı sokağa dökmek, kendilerince bir kargaşa çıkarmak, Türkiye'yi bir takım ülkelere benzetmek, amaçları bu. Kargaşa ortamı içinde ülkeyi bir kaosa sürüklemek. Ama vatandaş bunlara prim vermedi. Tam aksine vatandaş huzur istiyor, barış istiyor, refah istiyor, demokrasi istiyor ve teröre prim vermiyor. Bu açıdan da vatandaşlarımızı tebrik ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, terörle mücadeleden doğan bir takım sıkıntıların giderilmesine dönük çalışmaların sürdüğüne işaret etti.
"İster istemez terörle mücadele ederken maalesef vatandaşlarımız ticari olarak etkileniyor, okulu etkileniyor, çevresi etkileniyor, yaşadığı alan etkileniyor bütün bunlara dönük ilgili bakanlıklarımız çalışıyorlar" diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Genel bir planlama yapıyoruz. Terörle mücadele sonrasında belli alanlarda biliyorsunuz ciddi tahribatlar oldu. Onları en kısa sürede telafi edeceğiz, restore edeceğiz, rehabilite edeceğiz. Uzun vadede nitelikli bir kentsel dönüşümle, ekonomik politikalarla sosyal politikalarla halkımızın rahat bir ortamda yaşamını devam ettirmesi için her türlü tedbiri de alacağız. Çok şükür Türkiye Cumhuriyeti buna gücü yetecek durumda. İmkanlarımız var."
- "Ne yaparlarsa yapsınlar muhatap halkımızdır"
Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu kadar terör saldırısı bölgemizdeki hadiseler, küresel kriz, genel seçimler, bütün bunlara rağmen ekonomimiz geçen sene yüzde 4 büyüdü. Bu sene de inşallah yüzde 4,5 büyüyecek. Ondan sonraki yıllar yüzde 5 büyümeler bekliyoruz. Yolumuza devam edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar burada da muhatap halkımızdır, bütün insanlarımızdır. Hiç kimse bu halkın temsilini tek başına 'Ben taşıyorum' havasına girmesin. Hiç kimse bütün halk adına konuşmasın, herkes kendi adına konuşsun. Halkımızın içinde farklı görüşler, farklı siyasi eğilimler, parti tercihleri, inançları olabilir. Hepsine saygı duyuyoruz. Hukuka uyduğu sürece demokratik ortam içinde hayatını devam ettiği sürece bütün hepsine de saygı duyuyoruz. Bundan sonraki süreçte de halkımızın tamamını muhatap alarak demokratikleşmemize, gelişmemize, sorunlarınızın çözümüne devam edeceğiz. O noktada hiçbir boşluk kalmayacak."
Öte yandan, Kalkınma Bakan Yardımcılığına atanan eski AK Parti Bingöl milletvekili Yusuf Coşkun'u partilere tanıtan Yılmaz, Coşkun'un partinin her kademesinde emeğinin bulunduğunu bildirdi.
