AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül, "90'lı yıllarda burada devletin baskıcı anlayışı, faili meçhuller, JİTEM'ler ve infazlardan dolayı, bölge halkına hayat çekilmez bir hal almıştı. Şimdi maalesef bu görüntülerin benzerini terör örgütünün bölge halkına yaşattığını görüyoruz" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla, Gül başkanlığında, Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu, Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel ile Van eski milletvekili Gülşen Orhan, MKYK Gençlik Kolları Üyesi Muhammed İkbal Seyda ve Mardin eski kadın kolları başkanı Zeynep Alkış, Bitlis'e geldi.
İlk önce Bitlis Valisi Ahmet Çınar'ı makamında ziyaret eden heyet, ardından kent merkezinde esnaflarla bir araya gelerek, sorunlarını dinledi.
Heyet daha sonra, Bitlis Öğretmenevi'nde sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderleriyle toplantı düzenledi.
Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Gül, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanın görevlendirmesiyle, Bitlis'e geldiklerini hatırlattı.
Burada sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve vatandaşlarla buluştuklarını ifade eden Gül, şöyle konuştu:
"AK Parti'nin 13 yıllık demokratik kazanımlarını ve reformlarını demokratik devlet niteliğinden dönüş olmadan yerinde görmek ve bunlardan geri adım atılmamasının takipçisi olmak üzere bölgedeyiz. Son zamanlarda huzurumuza kasteden terör örgütlerine karşı devletimizin yaptığı operasyonlar var. Şunu özellikle vurgulamak lazım, 90'lı yıllarda burada devletin baskıcı anlayışı, faili meçhuller, JİTEM'ler ve infazlardan dolayı, bölge halkına hayat çekilmez bir hal almıştı. Şimdi maalesef bu görüntülerin benzerini terör örgütünün bölge halkına yaşattığını görüyoruz."
- "Devlet olmanın gereği, kamu düzenini sağlamaktır"
Terör örgütünün, polis memurlarını uykuda öldürme, para çeken askerleri şehit etme gibi 1990'lı yıllara dönüş niteliğinde olaylar gerçekleştirdiğini belirten Gül, bu durumda devlet olmanın gereğinin de kamu düzenini sağlamak ve bölge halkının huzuruna kasteden bu tür terör gelişmelerine karşı gerekli operasyonları yapmak olduğunu ifade etti.
Hukuktan asla taviz vermeden ve sivil vatandaşlara halel gelmeden bu operasyonların yapılacağını bildiren Gül, bin yıldır Türk'ü ve Kürt'ü ile kardeş olan bu coğrafyanın birlik ve beraberliğini kimsenin bozamayacağını dile getirdi.
Gül, şöyle devam etti:
"Bitlis sokaklarında, 'bu huzuru muhafaza edin ve kardeşliğimize kastedenlere fırsat vermeyin' diye talepler var. Bu birlik ve beraberliği milletimiz de istiyor. Halk bu konuda hükümete de AK Parti'ye de taleplerini iletiyor. Şu ana kadar yapılan politikaların sürdürülmesini istiyor. Bugün Aylan Kurdi isimli 3 yaşındaki yavrumuzun sahile vuran cesedi, bütün vicdanlı insanların kalbini yaraladı. Ama bugün tamda 2 milyon Suriyeli misafire bakan bir Türkiye var. Türkiye, bu Kürdi yavrumuza bakamasın, birlik ve beraberlik bozulsun diye, Türk'ün ve Kürt'ün kanı üzerinden huzura kastetmek isteyenler var. Siyasi olarak, asla buna müsaade edilmeyecektir."
- "Teröre ve silahlara son verilmeli"
Bölge halkının da silahların gölgesinde siyaset yapılmamasını talep ettiğini vurgulayan Gül, silahların vesayetinden kurtulmak için siyaset yapan bütün unsurların bunu ifade etmesi gerektiğini dile getirdi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Bölgede seçim yapılacak ortam yok" açıklamasına ise Gül, "Bugün HDP sözcüsünün yaptığı açıklamada, Kandil'e tek taraflı ateşkes için gidileceğini yalanlaması da aslında sanki bu konuda silahların ve Kandil'in gölgesinde bir siyaset yapıldığını gösteriyor. Bölge halkı da bu anlamda oylarına sahip çıkarak, siyaset alanın genişlemesini talep ediyor" diye konuştu.
"Baldıran zehri olsa içerim" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı Çözüm Süreci'nin, bölge halkının huzuru için başlatılan bir süreç olduğunu kaydeden Gül, bunun da kararlılığının silahların ülke dışına çıkarılması, teröre ve silahlara son verilmesiyle sağlanacağını bildirdi.
- "Şehirleri terörize eden terör örgütü PKK'dır"
Türkiye olarak huzuru bozmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceklerini belirten Gül, şöyle konuştu:
"Bugün mülteci kardeşimiz 3 yaşında hayatını kaybetti. Kobani'den gelen 200 bin mülteciye kapılarını açan AK Parti hükümetidir. 2 bin 300 tır Kobani'ye yardım götüren ve yaralılara bakan yine AK Parti'dir. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza bu mesele üzerinden siyasi olarak eleştiride bulunan kişilerin, algı operasyonu yapmaya çalıştığı açıktır. Bölge halkı da bu algı operasyonlarına inanmıyor. Bizler siyasetin kazanması, siyasetin üzerindeki vesayetin kalkması için mücadeleye devam edeceğiz. Bölge halkı da huzur istiyor. İki gün önce Silvan'daydık. Orada 12 yaşında Fırat Sımpil adlı yavrumuz hayatını kaybetti. Şehirleri terörize eden terör örgütü PKK'dır. Bu açıklamayı yapanların sırtını PKK'ya yaslayan kişiler olması manidardır. Eğer bir seçim güvenliği söz konusuysa, sırtını dayadığınız PKK'ya, terör örgütlerine bunu söyleyeceksiniz."
Abdulhamit Gül, devletin huzur ve demokrasi operasyonlarıyla hem özgürlüğü hem de güvenliği sağlayarak, sağlıklı ve güvenli bir seçim ortamı oluşturacağına inandığını vurgulayarak, "Milletimiz güvenli bir seçim ortamı istiyor. Seçim ve seçmen iradesini sandığa yansıması yönünde bir irade ve talepleri var. Buna engel olan terör örgütüne karşı da büyük bir nefret var. HDP eğer siyasi zeminde siyaset yoluyla bir şeyler yapmak istiyorsa, çok net şekilde duruşunu belli etmeli" dedi.
"Milletimizin vermiş olduğu mesajı anladık, aldık ve baş üstüne dedik" diyen Gül, eksiklerini telafi ederek 1 Kasım seçimlerinde çok iyi netice alacaklarına inandıklarını belirtti.
Gül, "Umuyorum ki milletimiz tek başına bir iktidarın olmamasının ülkeye, siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan ne gibi faturaları olduğunu gördü. Milletimizin iradesine de saygı duyuyoruz. Bu konuda hatayı miletimizde değil, kendimizde arıyoruz" ifadelerini kullandı.
Daha sonra Gül beraberindekilerle, Güroymak ilçesindeki Şeyh Abdurrahman Et-Taği Medresesi'nde kanaat önderi Nurettin Mutlu'yu ziyaret etti.
Gül, Bediüzzaman Said Nursi'nin kaldığı medreseyi de inceledi.