AĞRI - Ağrı Valisi Musa Işın, Diyadin halkına seslenerek "Diyadin halkı kendi çocuklarını terörist ettiği sürece, bunlara çocuklarını verdiği sürece, Diyadin halkı perişan olmaya devam edecektir. Sizin sırtınızdan geçinenler de Ankara'da, İstanbul'da, Kayseri'de, Bursa'da, İzmir'de keyif süreceklerdir." dedi.
Diyadin Kaymakamlığınca "Birlik ve Beraberlik İftar Sofrası" etkinlikleri kapsamında iftar programı düzenlendi.
Ağrı Valisi Musa Işın, burada yaptığı konuşmada, ramazan ayının ülkeye huzur ve selamet getirmesi temennisinde bulundu.
Ramazan ayı boyunca vatandaşlarla oruç açtığını belirten Işın, "Bugün ramazanın yirmi beşinci günü. Ben sadece iki gün evde iftar açmışım. Sürekli sizlerle birlikte iftara oturuyoruz. Cenabı Allah'a sonsuz şükürler olsun. Devletimiz halkımızla beraberdir. Ben burada göreve başladığımdan beri her zaman mahallelerde, ilçelerde, sokaklarda, evlerde, fakir ve fukaranın sofrasına oturuyorum." ifadelerini kullandı.
Işın, Diyadin ilçesinin içler acısı bir halde olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, Diyadin’in böyle olmasını istemiyoruz. Biz istiyoruz ki Diyadin'de herkes oğluyla, kızıyla, eşiyle beraber akşam sofraya oturduğunda, lokmasını çiğnediğinde, gözyaşı dökmeden, acı ve ıstırap çekmeden sofraya otursun, lokmasını çiğnesin ve yesin. Allah rızası için artık bu işe yeter deyin. İstiyoruz ki bu ayın hürmetine, bu mübarek ramazan ayında artık Diyadin’de kimse ölmesin, kimsenin çocukları dağa çıkmasın, vatandaşlarımız gözyaşı dökmesin. Bu yol çıkmaz sokaktır. Bu devletle kimse baş edemez. Kimse bu ülkeyi bölemez."
- "Siz niye çocuklarınızı heba ediyorsunuz. Yazık, günah değil midir size?"
Işın, terör örgütünün gözyaşı, acı ve kederden başka hiçbir şey veremeyeceğini kaydetti.
Kimsenin buna razı olmaması gerektiğini vurgulayan Işın, "Buna razı mıyız? Buna razı olmayalım lütfen. Çocuklarınızı götürüp öldürmesinler. Acı çekmeyelim, gözyaşı dökmeyelim. Ey Diyadinliler, Kürtlerin bir dini vardır bir de namusu. Bunu da ellerinizden almak istiyorlar. Buna fırsat vermeyelim." dedi.
Terör örgütünün başkalarının hesabına çocukları öldürttüğüne işaret eden Işın, şunları kaydetti:
"Allah aşkına aklımızı başımıza alalım. Ey Diyadinliler, siz niye böyle yapıyorsunuz? Siz niye çocuklarınızı heba ediyorsunuz. Yazık, günah değil midir size? Bu devlet kendisine silah doğrultana silahı doğrultmak zorundadır. Devletin görevi budur. Her devlet bunu yapar. Ne yapıyor bunlar? Çocuklarınızı götürüyorlar, dağda kandırıyorlar, beyinlerini yıkıyorlar. Ondan sonra gönderip ya askerimizi, polisimizi öldürüyorlar ya da kendileri öldürülüyor. Ondan sonra bu terör örgütünün uzantısı olan partinin adamları da milletvekilleri de geliyorlar 'sere we sax be, lawete miri ye (başın sağ olsun, çocuğun ölmüş), xwede sebre bide (Allah sabır versin)' diyorlar. Böyle diyorlar mı? Ya biriniz kalkın deyin ki bu çocukları siz öldürüyorsunuz, siz. Bu çocukları kandıran, öldüren sizsiniz.
Çocuklarınız kimin için ölüyor? Bunlar milletvekilliği yapıyor, siyaset yapıyor, karşı çıktıkları devletin maaşını alıyor. 20-25 bin lira para alıyorlar. Madem yüreğiniz yetiyor, devlete karşı çıkıyorsanız milletvekilliği yapmayın. Siz de çocuklarınızı dağa gönderin, İstanbul'da, Ankara'da, Diyarbakır'da lüks evlerde yaşamayın. Diyadinliler burada hangi şartlarda yaşıyorlarsa siz de aynı şartlarda yaşayın."
- "Devletin elinde güç ve kuvvet var. Zalimi, teröristi, anarşisti ezer ve perişan eder"
Işın, devletin şefkatli ve merhametli olduğunu vurgulayarak "Bakın, eşi terör nedeniyle cezaevine giren kadın gelip bana diyor ki çocuklarımla beraber orta yerde kalmışım, bana yardım et. Buna yardım ediyor bu devlet. Devletin elinde güç ve kuvvet var. Zalimi, teröristi, anarşisti ezer ve perişan eder. Her devletin görevi budur." diye konuştu.
Vatandaşları, terör örgütünün oyunlarına gelmeleri konusunda uyaran Vali Işın, şöyle devam etti:
"Diyadin halkı kendi çocuklarını terörist ettiği sürece, bunlara çocuklarını verdiği sürece, perişan olmaya devam edecektir. Sizin sırtınızdan geçinenler de Ankara'da, İstanbul'da, Kayseri'de, Bursa'da, İzmir'de keyif süreceklerdir. Madem öyleyse gelsinler buralarda yaşasınlar. Bölmek istedikleri tarafın diğer tarafına gidiyorlar sözüm ona. Hepsine sorun? İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Kayseri’de, Bursa'da, Kocaeli'de ve Adapazarı'nda bunların gayrimenkulleri vardır. Bunların maşaları var ve bunları kullanıyorlar, bunlar da sizi kullanıyor. Terör örgütünün peşinden koşarsınız, ekmeğe muhtaç olursunuz. Terör örgütünün peşinden gidersiniz acı ve gözyaşı dökmekten başka hiçbir şey yapamazsınız."