Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mısır halkı bizimle ters düşmez
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da resmi ziyarette bulunan Bosna Hersek heyetiyle görüşme sonrasında açıklamalarda bulundu. Bosna Hersek'e 30 bin doz Kovid-19 aşı gönderileceğini söyledi. Erdoğan, Mısır'la 8 yıl sonra ilk diplomatik temasın ardından "Mısır halkı bizimle ters düşmez" açıklamasında bulunurken, Doğu Akdeniz'le ilgili ise "Türkiye'nin kararlılığı aynen devam etmektedir. Yani buradan bizim taviz vermemiz söz konusu değil." mesajını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi üyeleri ile ortak basın toplantısı gerçekleştiriyor.
30 bin doz Covid-19 aşısını Bosna Hersek'e göndereceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye-Bosna Hersek Ticaret hacmimizi kısa zamanda 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Kendilerini son olarak 2019 yılında Türkiye'ye gerçekleştirdikleri ilk resmi ziyaret vesilesiyle ağırlamıştık. Hatırlayacağınız üzere biz de 8-9 Temmuz 2019'da Saraybosna'yı ziyaret etmiştik.
Salgın nedeniyle son 1 yıldır maalesef temaslarımızı iş birliğimizin gerektirdiği yoğunlukta gerçekleştiremedik. İnşallah bunu önümüzdeki dönemde telafi edeceğiz.
Öncelikle Bosna Hersek'te koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlar için başsağlığı diliyorum. Dost kara günde belli olur anlayışıyla salgının başından itibaren Bosna Hersek'in yanında olduk, inşallah bundan sonra da bu tavrımızı muhafaza edeceğiz.
30 BİN DOZ AŞI BOSNA HERSEK'E GİDECEK
Bu seyahatin ardından 30 bin doz aşıyı Bosna Hersek'e göndereceğiz. Koronavirüs şartlarına rağmen 15 Kasım 2020 tarihinde yerle seçimlerin başarıyla gerçekleştirilmiş olması takdire şayandır. Türkiye olarak Bosna Hersek'in huzur ve istikrarına çok büyük önem veriyoruz. Devlet Başkanlığı Konseyi'nin başkanı ve kıymetli üyeleriyle ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle istişare ettik.
İkili ticaret hacmimiz serbest ticaret anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle 9 kattan fazla artış göstererek 2020 yılında 650 milyon dolara ulaşmıştır. Ticaret hacmimizi kısa zamanda 1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Saraybosna - Belgrad otoyolu projesinde gelinen aşamayı da ele aldık. Bu projenin Sırbistan ayağının temelini hep birlikte atmıştık.
İŞ BİRLİĞİ KONUSUNDA KARARLILIK MESAJI
Enerji, sağlık, savunma sanayii, turizm, tarım ve hayvancılık alanlarında iş birliğimizin geliştirilmesine dair kararlığımızı da vurguladık. Türkiye olarak tüm bu hususları akılda bulundurmak suretiyle geçen sene eylül ayında başkonsolosluğumuzu da faaliyete geçirdik. Bugünkü görüşmelerimizde ortak coğrafyamız Balkanlar'da bölgesel iş birliği de gündemimizdeydi.
Değerli Konsey Başkanı ve üyelerini haziran ayında Antalya'da gerçekleştireceğimiz zirveye davet ettik. Müteakip toplantısını Saraybosna'da yapmayı planladığımız zirveyi de şartlar elverdiğince gerçekleştirmek istiyoruz. Ülkemizin Bosna Hersek'in başta NATO olmak üzere Avrupa Atlantik kurumlarıyla olan entegrasyonuna desteğini bir kez daha teyit ettik.
DOĞU AKDENİZ VURGUSU: TAVİZ VERMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL
Doğu Akdeniz'deki gelişmelerde öncelikle Türkiye'nin kararlılığı aynen devam etmektedir. Taviz vermemiz söz konusu değil. Son olarak da, bu konuda çok ciddi açıklamaları Dışişleri Bakanlığımız yaptı. Savunma Bakanlığımızın yaptığı açıklamalar var.
MISIR'LA DİPLOMATİK TEMASLAR
Mısır halkının bu noktada bizimle ters düşmesini ben düşünmüyorum. Mısır halkı bizimle ters düşmez. Atılan adımlar aslında bir geçici yanlışlığın tezahürü gibi geliyor bana.
Yeni bir gelişme, Suudi Arabistan'ın da burada Yunanistan'la bir ortak tatbikat olayı söz konusu. Ama bir diğer taraftan da Suudi Arabistan'ın Türkiye'den SİHA talebi var.
Kimin eli kimin cebinde, belli değil. Ben bölgede Türkiyesiz bir sürecin bu sularda ısınmaya fırsat vermez. Türkiye orada karar verici konumundadır. Temennim odur ki ısınmadan ılıman bir şekilde bu süreci geçmiş olalım."
"ŞÜPHE DUYAN HER KİMSE BİLSİN Kİ BU PROJE GERÇEKLEŞTİRİLECEK"
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Milorad Dodik'in açıklamaları ise şöyle:
"Öncelikle sayın Cumhurbaşkanı bizi burada davet ettiği için teşekkür ediyorum. Pandemi ilişkilerimizi durdurmuştu fakat tamamen durdurmadı. Bu üç anlaşmanın imzalanması bizim ilişkilerimizin daha iyi seviyeye çıkarılması açısından son derece önemli olacaktır. Otoyolu projesi çok önemli bir iş ve buna tereddüt eden ve şüphe duyan her kimse şunu bilmeli ki bu proje gerçekleştirilecek.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın inisiyatifi biz durur ve devam etmezdik. Bu inisiyatif Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu projenin gerçekleştirilmesi açısından en büyük katkı oluyor. İlişkilerimiz herkese güzel bir örnek olmalı.
"GLOBAL SİSTEM NEDENİYLE BOSNA HERSEK'TE AŞI TEMİN EDEMEDİK"
Bu yaşadığımız dönemde Türkiye zor bir pandemi döneminden geçse bile bizlere yardım ettiği için son derece müteşekkirim. Maalesef global sistemler yüzünden Bosna Hersek'te aşıları temin edemedik. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a büyük bir saygı duymak ve burada göstermek istiyorum. Büyük bir lider.
Tabii ki bazı sorunlar vardır. Bizim Bosna Hersek'te son derece zor bir seçim sistemimiz var. Bosna Hersek halen uluslararası mekanizmalar tarafından yönetilen bir ülke. Bosna Hersek bu liberal dünyanın deneyi olan bir ülke olmayacaktır ve olmamalı. Bosna Hersek'te üç ayrı millet yaşadığını, üç ayrı din olduğunu ve insanlara saygı duymalıyız.
"RUSYA DA KONFERANSTA OLMALI"
Yapılacak olan üçlü toplantı önemli Sırbistan-Türkiye ve Bosna Hersek arasında. Fakat dörtlü konferans olması gerekiyor, Rusya'nın da olması gerekiyor bu konferansta.
Otoyol konusu planladığımız şekilde gerçekleştirilmeli. Otoyolla birlikte doğalgaz akımı da yapmalıyız ve bu fırsatı kaçırmamalıyız. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir kez daha başarılar dilemek istiyorum, sağlıklı olmasını istiyorum. Daha uzun yıllar Türk halkının başında olmalı çünkü bu, ülkeye istikrar sağlayacaktır.
Bir terör örgütü buradaki dengeleri değiştirmek istediğiniz zaman biz son derece karşı çıktık ve şunu belirtmek istiyorum: Türkiye'den gelen insanların hem federasyonda hem Bosna Hersek'te zor zamanlarda... Biz toplantılara gidiyoruz, Batı Avrupa'ya giderken bizden hep bir şey istiyorlar ve bizi şartlandırıyorlar. Biz buraya gelirken sadece destek sözleriyle geri döneceğiz.