01 Aralık 2016 Perşembe 15:11
Başbakan Açıkladı Dolar ve euro ne kadar ?

Güne 3,43 seviyelerinde başlayan doların ateşi bir anda yükseldi ve 3,46'nın üzerine kadar çıktı. TÜSİAD YİK toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım ise dolar kurundaki dalgalanmanın Trump'ın başkanlık koltuğuna oturacağı güne kadar sürebileceğini söyleyerek, "Şunu bilelim bu dalgalanma herhalde 1 ay gibi 1,5 ay gibi daha devam edecek. Ne zamana kadar 20 Ocak’a kadar" dedi.

Piyasalarda hareketlilik yaşanıyor. Bankalararası piyasada dolar 3,46'yı, euro 3,68'i aştı. Borsada yüzde 1,5 civarında kayıplar var. TÜSİAD YİK toplantısında konuşan Başbakan Yıldırım ise piyasalarda yaşanan dalgalanmanın 1-1,5 ay daha süreceğini söyledi. Başbakan, "Endişeye gerek yok. Bunun da üstesinden geleceğiz" diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım, Ankara'da düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşma yaptı. 

Yıldırım'ın konuşmasında şu mesajları verdi: 

YANGIN FACİASI İÇİN ARAŞTIRMA KOMİSYONU
Adana'daki olay aydınlatılacak ve sorumlular hesabını en ağır şekilde verecektir. Olay soruşturulmaya başlanmıştır. Bugün TBMM araştırma komisyonu oluşturmak suretiyle konunun bütün yönleriyle değerlendirilmesi yapılacak. 

"BİZDE İKİ KAT SAPMA OLDU, AYRIŞMAMIZ OLDUĞU DOĞRU"
Kötümser olmak için çok sebebimiz olabilir. Ama biraz geniş düşünürsek kötümser olmamız için bir sebep yok. Tedbirler için kötümser düşünelim ama gelecek için kötümser olmamıza gerek yok. Yaşadığımız ortamı değerlendirmekte fayda var. 8 Kasım'dan sonra piyasalarda hareketlenme yaşıyoruz. Kurlarda oynamalar var, ekonomik belirsizlik söylentileri had safhada. Bunun arka planında ABD seçimlerinin tahminlerin dışında Trump'ın kazanması yatıyor. Trump seçim kampanyasında ABD'nin kendi içine yoğunlaşacağını anlattı. Amerika'nın son 50 yıldır ihmat ettiği altyapısını geliştirip halkın refahını artıracak çalışmalara yoğunlaşacak. Daha lokal bir bakış açısı. Bu söylem dünyada ekonomi üzerinde bir olumsuz etki yaptı ve dalgalanmalar başladı. Türkiye de bundan nasibini aldı. 8 Kasım'dan bu yana yaşananları Türkiye'ye mahsus görürsek yanlış yapmış oluruz. En fazla kayıp Meksika'da sonra Türkiye geliyor. Bizim bir ayrışmamız olduğu doğru. Doğruları konuşalım. Para birimleri yüzde 5-6 sapma yaptıysa bizimki onun iki katı. Bunun sebeplerini de biliyoruz.

"DALGALANMA 1,5 AY DAHA SÜRECEK"
Türkiye son dört ayda uçurumun eşiğinden döndü. 15 Temmuz'da biz ciddi bir sarsıntı yaşamadık. Darbe başarılı olamadı ve vatandaşlar ilk gün 2,5 milyar dolar bozdurarak bankalarda sıkıntı yaşanmamasını temin etti. Endişeye gerek yok. Bunun da üstesinden geleceğiz. Türkiye ekonomisi kapalı bir ekonomi değil. Her türlü tedbiri alıyoruz. 60 ihtilalinden hemen sonra IMF Türkiye'ye yerleşti 2013 yılına kadar. 2013'ten itibaren denetlenen ekonomi olmaktan çıktık. Bu dalgalanma bir-bir buçuk ay daha devam edecek. 20 Ocak'a kadar, yeni başkanın iş başına geldiktan sonra öngörülebilirlik artacak. Taşlar yerine oturacak. Seçim kampanyalarında söylenenle sorumluluk omuzlarınıza yüklenince söylemler aynı olmaz. 

"2017 ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK"
2017 çok daha güzel olacak. Gereken tedbirleri alıyoruz. Buna adım gibi inandığım için söylüyorum. Alçak FETÖ milletten kuruş kuruş topladığı himmetleri oluk oluk lobi şirketlerine aktarıyor. Ekonomi bozuluyor, insan hakları ihlal ediliyor, demokrasi uygulanmıyor... Her türlü alçaklığı yapmaya devam ediyorlar. 15 Temmuz'da başaramadıklarını ekonomiyle oynayarak başaracaklarını düşünüyorlar. Asla başaramayacaklar.

"PİYASAYA 10 MİLYAR DOLARLIK KAYNAK SAĞLADIK"
TMSF'nin çeşitli alacağı var, bunları TL olarak al dedik. Kamu döviz olarak alması gereken sözleşmeye göre parayı TL olarak alacak. Piyasanın ihtiyacı olan dövizin piyasadan çekilmesinin önüne geçecek. Bunun üzerine 5 milyar dolarlık kısa vadeli sözleşmelerimiz var. TL kullanımı için aldığımız tedbirlerle önümüzdeki kısa dönem için 10 milyar dolarlık bir kaynağı piyasadan çekmeden bıraktık. Kamu mecbur kalmadıkça sözleşmeyi lira üzerinden yapacak. Piyasaya müdahale algısı oluşturacak uygulamaların yanından bile geçmeyiz. Bütün bu olanlara rağmen Merkez Bankası rezervlerinde 1 kuruş azalma yok. Özel sektörün borçlarını döndürme diye bir sıkıntısı yok, bunu kasıtlı olarak yaymaya çalışıyorlar.

Bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımızla hiçbir sorunumuz yok. Bölücü terör örgütünün Kürt sorunu diye bir sorunu yok. Sorun oradaki vatandaşların bölücü terör örgütü gibi bir sorunu var. Bunda çok yol aldık. Artık orada bayrak dalgalanıyor. Bundan sonrası tamir faslıdır. Oraya başlattığmız yatırım ve destek hamlesiyle 10 yılda 160 milyar yatırım yapacağız. Sizler aktif ortak olacaksınız. Teşvikleri incelemenizi istiyorum. Bu bölgeye biraz daha yoğunlaşmanızı özellikle istiyorum. 

"AB TÜRKİYE'NİN DÜŞMANLARINA KULAK VERİYOR"
AB hikayemiz TÜSİAD'dan daha önce. Bir kara sevdaya dönüşsün istemiyoruz. AP kararının hukuki bir sonucu yok, tavsiye kararı. Bunun bizim açımızdan önemi yok, anlamı da yok. 15-16 Aralık'taki liderler toplantısında bu anlamsız kararın dikkate alınmayacağını düşünüyoruz. AB'nin içinde bulunduğu kafa karışıklığından bir an önce kurtulması gerekiyor. AB'ye Türkiye'nin üye olması, Avrupa'nın yükünü alır. AB maalesef bugünlerde çıkışlarıyla Türkiye'nin ne dediğine değil, Türkiye'nin düşmanlarının sesine daha çok kulak veriyor. PKK, DEAŞ, FETÖ'nün lobi faaliyetlerinden daha çok etkileniyorlar. Brexit'te bi mevzu Türkiye'ydi. Avrupalı liderler de etki altında kalıyorlar, milletimizi rahatsız ediyorlar. Bu ikircikli tutumdan vazgeçmeleri lazım. Çifte standardı bırakmaları lazım. Türkiye'nin gerçek dostu olduklarını ortaya koymaları lazım. Avrupa kendi gelecek vizyonunu Brexit'ten sonra tekrar gözden geçirmeli.

"AVRUPA İLE İLİŞKİLERİ KOPARACAK DEĞİLİZ"
Gümrük Birliği'ni 2017'den itibaren ele alıp gözden geçireceğiz. Gümrük Birliği'nde de bize madik attılar. 18 Mart'ta bir anlaşma yaptık. Biz taahhütlerimizi yerine getirdik. Avrupa ile ilişkileri koparacak değiliz. Avrupa daha sağlıklı olarak Türkiye ile ilişkileri daha rasyonel şekilde gözden geçirmesi lazım. Avrupa'nın en büyük teminatı Türkiye'dir. Burada yaşanan olumsuzlukları Avrupa'ya yansıtsaydı bugün Avrupa duman olmuştu. Bizim de bir sabrımız var. Türkiye'yi muhatap alsınlar. Teröristlere daha az kulak versinler, Türk halkının sesine daha fazla kulak versinler. Çifte standartla AB Türkiye ilişkileri fayda görmez, zarar görür. 

"OHAL'DE EKONOMİYİ İLGİLENDİREN KARAR ALMADIK"
OHAL bir sonuçtur. Türkiye alçak bir örgütün pençesinde büyük bir sınavdan geçmiştir. Bu örgüt her tarafa sızmış. Genelkurmay Başkanı anlatıyor albaya talimat veriyorum çıt yok. Niye böyle yaptı diye merak ediyor. Astsubaydan olur alırsa peki komutanım yapayım diyormuş. Böyle bir anlayış olur mu? Bu çok tehlikeli bir örgüttür. Bu vardı da niye gereken tedbiri almadınız diye tenkit ediyorlar. Türkiye hukuk devleti. Bunlar 17 Aralık'ta dişini gösterdi. Ben şahidiyim, düzenledikleri iddianamede Başbakan silahlı örgütün lideri ben de yardımcısıyım. Gördüm o müsveddeyi. bu nedir ya akla ziyan bir iştir. O zaman cumhurbaşkanımız terör örgütüdür diye avaz avaz bağırdı. Sesini çok az duyan oldu. 15 Temmuz'da son kozlarını da kullandılar, bundan sonra temizlenme sürecidir. Bu süreç çok kısa olmayacak. OHAL'de ekonomiyi doğrudan ilgilendirecek hiçbir karar almadık. Kararlar alçak örgütün devlet kademelerinden temizlenmesine yönelik. 

2007'de cumhurbaşkanı seçilemedi. Biz de halka gittik cumhurbaşkanının seçiminin yolunu açtı. Halkın iradesiyle seçilmiş bir cumhurbaşkanımız var. Buradaki işler düzelmesi lazım. Mevcut durumla anayasanın uyumlu hale gelmesi lazım. Bu bir ihtiyaç. Bu ülkede istikrarsızlığın bedeli çok vahim olur. Türkiye'nin mutlaka her seçimde tek başına güçlü iktidar çıkarması lazım. Bunun yolunu açacak anayasa değişikliğini yapmalıyız. Cumhurbaşkanıyla Meclis arasındaki ilişkileri düzenleyen çok anlaşılabilir bir teklif getiriyoruz. MHP'nin de mutabakatı var büyük oranda. Meclis'te görüşüp sizin önünüze getirince bu sorunu da halletmiş olacağız." 

Son Güncelleme: 01.12.2016 15:13
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.