Reinfeldt, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı "Yeni Dünya Düzeni ve Gelecek" konulu oturumdaki konuşmasında, yakın bir gelecekte dünya nüfusunun 11 milyarı bulabileceğini, bunun da gıda ve güvenlik sıkıntılarına neden olabileceğini söyledi.
AB'NİN SORUNLARI
Avrupa nüfusunun 7-10 yılda iyice azalmasının öngördüğünü belirten Reinfeldt, söz konusu değişimin bu kıta için ciddi sorunlar doğuracağını dile getirdi.
Kıta nüfusunun yaşlanacağını ifade eden Reinfeldt, "Dolayısıyla böyle bir ortamda Avrupa Birliği'ni (AB) ele almak gerekiyor. Bu yıl Avrupa'nın aldığı en önemli kararlardan biri, Türkiye ile imzalanan göçmenlere ve mültecilere yönelik anlaşmaydı. Tabii bu arada AB'de, İngiltere ayrılacak mı ayrılmayacak mı kararı verilecek. Bence bu da AB'yi ilgilendiren en önemli hususlardan biri olacak. 23 Haziran'da bunu göreceğiz." diye konuştu.
Reinfeldt, Birleşik Krallık'ın AB'de kalmasının hem Avrupa hem de İngiltere için çok önemli olduğunu vurguladı.
'ESKİ KAFA MİLLİYETÇİLİK'
Birleşik Krallık AB'den ayrılmayı tercih ederse büyük ihtimalle İskoçya'nın da Birleşik Krallık'tan ayrılabileceğini kaydeden Reinfeldt, şunları kaydetti:
"Yani çok karmaşık bir durumla karşı karşıya kalacağız. Birleşik Krallık AB'den çıkacak, İskoçya, Birleşik Krallık'tan ayrılacak gibi bir durumla karşılaşacağız. Mesela Katalanlar'ın da İspanya'dan ayrılma gibi bir durumları belki olabilecek. Tüm bu ayrılıklar aslında AB'nin parçalanmasını belki beraberinde getirecek. AB parçalanırsa o zaman çok ciddi bir milliyetçilikle karşı karşıya olacağız. Tabii ki milliyetçiliğin iyi yanları vardır ama AB'de göreceğimiz milliyetçilik maalesef eski kafa bir milliyetçilik olacağı için eskiden Avrupa'da yaşanan pek çok sorunu tetikleyen bir milliyetçilikle belki karşı karşıya kalacağız."
'AB'NİN GELECEĞİ İÇİN İYİMSER DEĞİLİM'
Eski Yunanistan Ekonomi ve Finans Bakanı Yannos Papantoniou da küreselleşmenin karşılıklı bağımlılığı artıran bir süreç olduğunu belirtti.
AB'nin dağılması halinde bünyesindeki ülkelerin ekonomik ve küresel şoklara daha fazla maruz kalacağını dile getiren Papantoniou, "AB'nin geleceğiyle alakalı iyimser olmadığımı söylemem lazım. Tamamen AB'nin çökeceğini de dile getirmeyeceğim. AB, birtakım sıkıntılara rağmen ayakta kalacak ama maalesef küresel ekonomik şoklara, mülteci problemine ve borç krizi gibi krizlere daha hassas bir hale gelecektir." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİ
Papantoniou, Yunanistan'da Türkiye'nin tam üyeliğiyle ilgili çok ciddi muhalefet olsa bile kendisinin, Türkiye'nin üye olmasını desteklediğini anlattı.
AB'nin, hızla büyüyen Türkiye'den de yararlanması gerektiğine işaret eden Papantoniou, şöyle konuştu:
"Türkiye belki de AB'nin merkezinde yer alamayacak ama özellikle Birleşik Krallık'ın çıkmasıyla AB'nin çevre ülke üyesi haline gelecek. Bundan hem Türkiye hem de AB yararlanıyor olacak. Böylelikle Türkiye, AB'nin bir parçası olduğunu görmüş olacak. Tarihsel gelişime bakacak olursak bu hep böyle olmuştur. Türkiye'nin Avrupa'daki konumunu değerlendirirken Türkiye'yi istikrarlı ve esnek bir ülke olarak görmek gerekiyor. AB ile de bu kadar kuvvetli bir ülke olduğu için aynı şekilde istikrarlı ve esnek bir ilişki kurabileceğine inanıyorum.
'BÜYÜYEN SÜPER GÜÇSÜNÜZ'
Türkiye'nin liberal reformlarını devam ettirmesi, rekabeti, ekonomiyi sürekli desteklemesi, global anlamda zaten kuvvetli bir oyuncu olduğu anlamına geliyor.
Dünyanın geri kalanından korkmayan bir ülke. Genç ve dinamik bir popülasyonu var. Son derece parlak girişimcilere sahipsiniz. Jeopolitik konumunuzu da düşünecek olursanız global bir ekonomide başarılı olmanız için tüm bileşenler orada bulunuyor zaten.
AB, size şu anda son derece baskı uygulamakta. Tüm bu AB baskısını negatif olarak yüklenmemeniz gerektiğini size söylemek istiyorum. Tamam bazı başlıklara, fasıllara 'evet' diyecekler, bazılarına 'hayır' diyecekler ama temel olarak bunların hepsinin altında haklar yatmakta.
Şu anda büyüyen, başarılı bir ekonomisiniz. Büyüyen aslında bir süper güç olduğunuzu düşünüyorum.