ARDAHAN (AA) - GÜNAY NUH - Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nadir Başçınar, "Yer yüzünden 30 binden fazla balık türü var. Bunun sadece 200 civarında türünü üretebiliyoruz. Geri kalanı koruyabilmemiz için çevreye duyarlı olmamız gerek. Yani insanoğlu çevreye müdahalesiyle dünyanın sonunu getiriyor." dedi.
Başçınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, derelere bırakılan balıkların yaşamlarıyla ilgili henüz bilimsel bir çalışma yapılmadığını ancak beklenenin dünya ortalamasına göre yüzde 2-5 civarında olduğunu söyledi.
Bir akarsudan alınan balığın başka birine bırakılabileceği düşüncesinin yanlış olduğunu belirten Başçınar, şöyle konuştu:
"Bu kesinlikle doğru değil. Bir dereden damızlık balık alındıysa ondan olan yavrular sadece o dereye bırakılmalı. Çünkü genetik daralmalara, genetik sürüklenmelere yol açmıyor. O bölgenin genetik yapısını bozmuyor. Yaradan, bize güzel bir miras bırakmış, güzel bir dünya bırakmış. Bunu korumanın yolu da yapıyı bozmamaktır. Topladığınızı tekrar anne babasının suyuna geri bırakırsınız. Bu şekilde biyolojik çeşitliliğimizi korumuş olursunuz."
Birçok noktada biyolojik çeşitliliğin tehdit altında olduğunu belirten Başçınar, "Bitkiler ve hayvanlar tükenme noktasına geldiği için bugün bu canlıları ebeveynlerinden üretip tekrar doğaya salıyoruz. Bu sadece balık için geçerli değil. Diğer hayvan ve canlılar için de geçerli. Yapılan her çalışmada çevreye duyarlılık gösterilmesi gerek." diye konuştu.
- Anadolu balık türü açısından zengin
Türkiye'deki 300 balık türünden 80'e yakınının endemik tür olduğunu aktaran Başçınar, şöyle devam etti:
"Ancak bazıları kaybolmaya yüz tutmuş. Tüm Ortadoğu ve Akdeniz ülkelerini düşündüğümüzde balık türü olarak en zengin coğrafya Anadolu'dur. Çünkü, su, ilklim ve akarsu özellikleri bakımından son derece zengin. Bu zenginliği hor kullanmaya hakkımız yok. Korumaya ihtiyacımız var. Kaybolmaya yüz tutmuş Karadeniz alabalığımız var. Mersin balıklarımız var. Denizlere göç ediyorlar. Bunlar koruma altındalar. Mersin balığı 250 milyon yıldan beri yer yüzünde mevcut. Yapıları değişmeden günümüze kadar gelen fosil balıklardır. Yer yüzünden 30 binden fazla balık türü var. Bunun sadece 200 civarında türünü üretebiliyoruz. Geri kalanı koruyabilmemiz için çevreye duyarlı olmamız gerek. Yani insanoğlu çevreye müdahalesiyle dünyanın sonunu getiriyor. İnsanı yaşatmak istiyorsak bitki ve hayvanları yaşatmamız gerekiyor."