28 Haziran 2019 Cuma 16:06
İnsan Türünü Yok Etmenin Adı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Sosyal Bilimci Prof. Dr. Bilal Sambur, İstanbul Sözleşmesi ve bu sözleşmenin güdümünde Türkiye’ye dayatılan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi”nin topluma verdiği zarara ilişkin yeniakit.com.tr’den Mehmet Özmen’e konuştu.

“Kur’an, sapkınlık olarak değerlendiriyor”

Prof. Dr. Bilal Sambur, “İnsanlık kadın ve erkek olarak Cenabı Allah tarafından yaratılmıştır. Ve Allah insanı yaratırken kadın ve erkek şeklinde kadın ve erkeğe bir aile olma görevi vermiştir. Bu ailenin sekinet, meveddet, muhabbet ve merhamet temelleri üzerine bina edilmesini ifade etmiştir. Yani kadının ve erkeğin birbirine huzur sağlama, birbirine sevgi besleme ve birbirine merhamet etme sorumluluğu vardır. Aileyi bu şekilde Kur’an ilahi sünnetullah, bunun dışındaki ilişki biçimlerini bir sapkınlık olarak değerlendirmiştir.” şeklinde konuştu.

Ailenin ortadan kaldırılarak aileye karşı alternatif bir takım yapılanmaların varlığına dikkat çeken Prof. Dr. Bilal Sambur, şöyle dedi:

“Bu tür çalışmalara ilişkin kurumsallaşmaların oluşturulmasını insan türünün ortadan kaldırılmasına yönelik girişimler olarak değerlendirmek lazım. Evet, kadın ve erkeğin birbirine huzur sağlaması, birbirine saygı duyması, merhamet göstermesi çok önemli bir şeydir. Ancak bu noktalarda aile yapısı içerisinde ortaya çıkan sorunlar gerçekleştirilerek, 3. ve 4. cinsiyet, eşcinsel beraberliklerin desteklenerek aile yapılarının ortadan kaldırılması, insanlığın fıtri bir şekilde üzerinde uzlaştığı kadın erkekten oluşan aile yapısını ortadan kaldırıp insan türünü yok etmeye yönelik bir girişim olarak değerlendirmemiz mümkün diye düşünüyorum.”

“Toplumsal Cinsiyet” kavramının günümüzde çok fazla tartışılmaya başlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Bilal Sambur, “İnsanlar doğarken kadın ya da erkek şeklinde biyolojileri ve psikolojileri farklı bir şekilde doğmaktadırlar. Biyolojik farklılık insanın dediğimiz boyutunu oluşturmakta, cinsiyet ise kişinin kadın ve erkekliğe dair algısını ifade etmektedir. Yani insanın nasıl erkek ve nasıl kadın olacağına dair sosyal ve kültürel normlarla ve değerlerle kafasında bir şekil bulmaktadır. İşte toplumsal cinsiyet kavramı erkeklik ya da kadınlığın doğal doğuştan olmadığını sonradan toplumla, kültürle elde edilen bir kavram olduğunu yani sonradan elde edilen yapay bir durum olduğunu bize söylemektedir. Toplumsal kültürel normlardaki bazı hususlar tenkit konusu yapılarak erkeklik dediğimiz, kadınlık dediğimiz hususun tamamen ortadan kaldırılması, tamamen yapaylaştırılması hiçbir şekilde kabul edilecek bir husus değildir.” dedi.

Hedefte Müslüman kültürü ve İslam dini var

Toplumsal cinsiyet eşitliği projesi” denilen ahlaksız projelerle özellikle Müslüman topluma zarar verilmek istendiğine işaret eden Prof. Dr. Bilal Sambur, sözlerini şöyle tamamladı:

“Toplumsal cinsiyet adı altında aile yapısının komple ortadan kaldırılması Müslüman toplumları oluşturan çimentonun ve temelin ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Çünkü İslam toplumu bir aile toplumudur ve aileye dayanan bir toplumdur. İslam dini bir aile dinidir. İslam kültürü bir aile kültürüdür. Aslında aileyi ortadan kaldırdığınız zaman siz toplumu dini, aileyi ve kültürü yani üçünü birlikte ortadan kaldırıyorsunuz. Bu açıdan Müslüman toplumlar nezdinde özellikle bunun vurgulanması, Müslüman aileye yönelik tehdidin gündeme getirilmesi, Müslüman kültürün ve İslam dininin toptan ortadan kaldırılması şeklinde bir amacın hedeflenmesi olarak değerlendirmek mümkün.

Son Güncelleme: 28.06.2019 16:09
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.