Ancak, işletme sahipleri iskelelerin üzerindeki bölümlerin yıkılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürüp, belediyeye tepki gösterdi.
Yıkım sırasında iskeledeki özel eşyalarını almak isteyen restoran işletmecisi Şener Bilir (41) iddiaya göre, zabıta ekipleri tarafından darp edildi. Hastaneye kaldırılan Bilir, darp raporu aldı. İskelelerin yerle bir edilmesinin ardından 10 işletmeci işsiz kaldı.
Hukuken haklarını arayacaklarını belirten işletmeciler, koronavirüs nedeniyle bir araya gelemediklerinden bir şey yapamadıklarını belirtip yıkım yapılan sahilde, 'Sözünde durmadın, aldıklarını geri ver. Bizi korona değil, Didim Belediyesi vurdu' yazılı pankart açıp, iskelelerini geri istedi.
İşletmeciler, iskelelerin yıkılmasının ardından tekrar yapılmaması için sahil ile yol arasına belediye tarafından tel örgü çekilmesine de 'Didim'in başka hiçbir yerinde böyle bir şey yok' diyerek, tepki gösterdi.
'BU BELGELERİ MATBAADA KENDİMİZ BASMADIK'
Elindeki resmi evrakı matbaada kendilerinin basmadığını söyleyen işletme sahiplerinden Şener Bilir, "Bizler bu işletmeleri devletimizin bize sunduğu imkan ve resmi evraklarla açtık. İmar Yasası'na uygun şekilde bu iş yerlerini açtık. AYDEM'den resmi olarak elektriğimizi bağlattık.
Yapı kayıt belgeleri var ve üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Didim Belediyesi yazıyor. Tüm evrak mevcut. Bize belediye tarafından numarataj ve buna istinaden ise açma ve çalışma ruhsatı verildi. Bununla birlikte 2018-2020 yılları arasında Didim Belediyesi'ne emlak vergimi de ödedim. Her şeyimiz yasaya uygun. Neden yıkım yapıldığını anlamadık" dedi.
'15 ZABITA ÜZERİME GELDİ, DARP EDİLDİM'
Yıkım esnasında darp edildiğini de aktaran Bilir, "Tebligatlar geldi ve ertesi gün iskelelerin yıkımları yapıldı. Yıkım esnasında malzemelerimi alırken, zabıta amiri, beraberindeki 15 zabıta memurunu 'Bu dışarı atın' diyerek üzerime saldı. Darp edildim. Darp raporum mevcut. Ama koronavirüs salgını nedeniyle hukuksal mücadelemizi başlatıp, hakkımızı arayamadık" diye konuştu.
'YIKILACAK BAZI YERLERİ BİZ ZATEN KABUL ETTİK'
Bilir, "Aydın 1. İdare Mahkemesi'nin verdiği kararla sadece toprak üzerindeki mutfak tarzı kısımların yıkımı olduğunu biz zaten kabul ettik. Yıkım içinde bu bölümler için zaten kendilerine müsaade ettik. Denizin içinde suyla kara bağlantısında bulunduğu ve insanların yürümesi için yaptığımız 'bağlantı yolunu' da imara aykırıdır diye yıktılar. Yıkım anında zabıta amiri kepçeyi kullanan kişiden iskeleleri de yıkmasını istedi. Ben o sırada iskelenin üzerine çıktım ve yaptıklarının yasal olmadığını söyledim. İskeleler hakkında yaptırım ya da İdare Mahkemesi kararı olmadığını söyledim.