Van'da 12 Eylül 2015'te yol kapatarak barikat kuran ve bölgeye gelen güvenlik güçlerine molotofkokteyli, taş, el yapımı patlayıcı ve uzun namlulu silahlarla saldıran grubun arasında yer alan 18 yaşından küçük sanığa verilen 10 yıl 10 aylık cezanın gerekçeli kararı açıklandı.
Van 2. Ağır Ceza Mahkemesince sanık O.K'ya "Görevi yaptırmamak için direnme", "Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamak", "Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne silahla ve yüzünü kapatarak katılma", "Kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü kapatarak yanındaki silahı kullanarak terör örgütü propagandası yapmak", "PKK/KONGRAGEL/KCK terör örgütüne üye olmak" suçlarından verilen 10 yıl 10 ay hapis ile 7 bin 200 lira adli para cezasının gerekçeli kararı hazırlandı.
Kararda, geçen yıl kent merkezi, İpekyolu, Tuşba ve Edremit ilçelerinde terör örgütü PKK mensupları ve yandaşlarının tanınmamak amacıyla yüzlerini kapatarak yollara barikat kurarak araç trafiğine kapattıkları, yolları açmak ve vatandaşların huzurunu bozanları yakalamak için olay yerine giden güvenlik güçlerine ara sokaklar ve evlerin çatısından yoğun şekilde taş, molotofkokteyli, el yapımı patlayıcı ve uzun namlulu silahlarla saldırılarda bulunulduğu anımsatıldı.
Grubun arasında yer alan ve tanınmamak için yüzünü kapatan sanık O.K'nın, elinde bulunan tabancayla görevlileri öldürmek amaçlı hedef gözeterek ateş ettiği bildirilen kararda, kaçmaya çalışırken tabancayla yere düşen sanığın yakalandığı kaydedildi.
- "Kolluk kuvvetlerinin aracına 7-8 el ateş etti"
Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan değişiklikle yüz kapatmanın, silahlı terör örgütünün propagandası için seçimlik hareketlerden biri olarak değerlendirildiğinin, bu kapsamda fiilin cezasının da ağırlaştırıldığının vurgulandığı kararda, "Maddeye göre yüz kapatmak suretiyle propaganda suçunun cezası müstakil olarak düzenlenmiş ve ayrıca yüz kapattıktan sonra silah kullananların cezaları da artırılmıştır. Somut olayda suça sürüklenen çocuğun, örgüt çağrısı üzerine düzenlenen yasa dışı gösteriye katıldığı ve yüzünü bezle kapattığı daha sonra da kolluk kuvvetlerine silah sıktığı anlaşılmıştır. Bu açıdan sanığın terör örgütünün propagandası suçunu işlediği anlaşılmıştır." ifadeleri yer aldı.
Kararda, terör örgütü üyeliği tespiti konusundaki bazı kriterlerde çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluğun aranamayacağı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Tek bir fiilin tespiti halinde failin örgüt üyesi olduğu kabul edilir. Bu tür faaliyetler örgüt üyesi olunmaksızın işlenemeyecek faaliyetler olup, hiyerarşik yapı içinde hareket edilmesi zorunlu olan fiillerdir. PKK terör örgütünün kırsalına eleman aktarımı yapan kişinin örgüte üye olduğu varsayılır. Terör örgütünün talimatıyla kepenk kapattıran failin durumu da örgüt üyeliği için bir faraziyedir. Üzerinde eylem yapılacak hususlara ilişkin notlar veya bulunduğu mahallenin, ilçenin veya ilin örgütsel planlamaları bulunan failin durumu da gene örgüt üyeliğine karine teşkil eder. Somut olayda suça sürüklenen çocuğun kolluk kuvvetlerinin araçlarına doğru 7-8 el silah sıktığı sabittir. Terör örgütü dahi olsa eğitimini vermediği bir şahsa kırsal alanda dahi silah sorumluluğu yüklememektedir. Bu açıdan il ve ilçelerde terör örgütü adına silah kullanacak olan bir şahsın, bu silahı örgüt hiyerarşisi dışında kullanamayacağının kabulü zorunludur. Bu nedenlerle silah kullanma eğitimini alan ve nasıl silah kullanacağı öğretilen ve yakalanma riskinde silahın kaçırılmasını sağlayan suça sürüklenen çocuğun durumu, 'örgüt adına suç işleme' değil, 'örgüt üyeliği suçunu oluşturacağı' hususunda mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmuştur."