Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, olağanüstü halin bir kez daha uzatılacağını açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, toplantıda Başbakan Yıldırım'ın 2017 yılı hükümet faaliyetleri ile ilgili bilgi sunduğunu, ayrıca 2018 yılında yapılacak çalışmaların değerlendirildiğini söyledi. 19 Ocak'ta süresi dolacak olan OHAL'in uzatılıp uzatılmayacağı yönündeki soru üzerine Bozdağ, OHAL'in bir defa daha uzatılacağını belirterek, usul hakkında bilgi verdi. Bozdağ, "Bakanlar Kurulu OHAL'in uzatılmasına karar verecek. Parlamentoda görüşüldükten sonra yürürlüğe girecektir" dedi.
Meslek yüksek okulu mezunlarının kısa dönem askerlik yapmalarına ilişkin tartışmaların sorulması üzerine Bozdağ, "Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın basına verdiği bir röportajdaki ifade sanki ön lisans mezunlarına kısa dönem askerlik imkanı getirilecek gibi bir algıya yol açtı. Esasında okunduğu vakit Sayın Bakan'ın böyle bir değerlendirmesi yok. Bu konuda iş dünyasından bazı taleplerin dile getirildiğini, özellikle ara insan gücü teminindeki zorluk nedeniyle iş adamları buna ihtiyaç duyduklarını Milli Eğitim Bakanımızın olduğu bir ortamda, başka ortamda dile getirildiğini, bunun bir gündem olduğunu ifade etmiştir. Hükümetimizin gündeminde ön lisans mezunları için kısa dönem askerlik çalışması yoktur. Kimsenin böyle bir beklenti içine girmemesi gerekir. Bundan önce nasıl askerlik yapıyorlarsa bundan sonra da aynı usulde askerlik yapmaya devam edecekler" diye konuştu.
"MHP'NİN SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA DESTEK VERECEK OLMASI MEMNUNİYET VERİCİ BİR DURUMDUR"
Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının hatırlatılması üzerine Bozdağ, "Sayın Bahçeli Türk siyasetinde saygın bir lider, dürüst bir siyaset anlayışı var, ikili oynamıyor. Neyse o. Olacağı net bir şekilde ifade eden, olmayacağı da net ifade eden, o nedenle de Türk siyasetinde duruşu olan bir lider. Sabahki açıklamaları çok net açıklamalar. MHP'nin 2019'da cumhurbaşkanı adayı çıkartmayacağını, kendisinin de aday olmayacağını ifade etti. Bu MHP'nin kendi kararıdır. Biz bu karara saygı duyarız. Bu kararla ilgili bir değerlendirme yapma hakkını kendimizde görmeyiz" dedi.
Devlet Bahçeli'nin 2019 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyecekleri yönündeki açıklamasının memnuniyet verici olduğunun altını çizen Bozdağ, "AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayı malum Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır, AK Parti'den başka bir aday çıkması söz konusu değildir. 2019'da milletimiz Türkiye'yi yeni hükümet sistemi ile beraber yönetecek ve yeni dönemi inşa edecek cumhurbaşkanını ve iktidarı seçecektir. 2019 seçimleri tarihi bir seçimdir. Sayın Bahçeli'nin dediği gibi 15 Temmuz gecesi oluşan milli irade Yenikapı'da yeni bir anlayışa büründü. MHP ve AK Parti Yenikapı ruhuna sonuna kadar sahip çıkan bir anlayışa sahip. Yerli ve milli duruşu her daim muhafaza eden ve bunun gereklerini icraatta da yerine getiren anlayışlara sahiptir. 2019 seçimlerinde MHP'nin Sayın Cumhurbaşkanımıza destek verecek olması ve bunu bugünden açıklaması memnuniyet verici bir durumdur. Önümüzdeki süreçte ittifak ile ilgili neler olacak hep beraber göreceğiz" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE EGE'DE VE DİĞER ALANLARDA BU ANLAMDA BİR DEĞİŞİKLİĞE ASLA İZİN VERMEZ"
Yunanistan'da ikinci derece iltica kurulunun bir darbecinin sığınma talebini kabul eden kararının yanlış olduğunu belirten Bozdağ, "Darbecilere destek niteliğinde bir karardı. Yunanistan hükümetinin itirazı üzerine bu karar Atina İdari Temyiz Mahkemesi tarafından değerlendirildi ve yürürlüğün durdurulmasına karar verdi. Bu karar önemli bir karar. Bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Yunanistan'dan bu 8 darbecinin ivedilikle Türkiye'ye iadesini beklediğimizi buradan bir kez daha ifade etmek isteriz. Umarız ki davanın esastan görüşülmesi sırasında da bu ikinci derece iltica kurulunun kararı tamamen iptal edilir. Bunların Türkiye'ye iadesi iki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu gelişmesine katkı sağlayacaktır. Türkiye ile Yunanistan komşu iki ülke. Devletlerimiz ve halklarımız arasında yakın ilişkiler var. İki ülke arasında çözüme kavuşturulmamış sorunlar üzerinden iç politik mücadelede rant elde etmek isteyen çevreler var. Yunanistan ile aramızda iyi ilişkiler olduğu gibi Ege'de ve başka konularda yaşanan ciddi sorunlar da var. Bu sorunların kalıcı, kapsamlı, barışçıl çözümünün diyalogla olduğuna biz inanıyoruz. İki ülke arasındaki sınırlar konusunda hem fiili ve hem de hukuki durum bakımından herhangi bir değişiklik asla olmamıştır. Bundan sonra da olması mümkün değildir. Türkiye Ege'de ve diğer alanlarda bu anlamda bir değişikliğe asla izin vermez. Kimse böyle bir düşünceye de kapılmamalıdır. Böyle bir düşüncenin ortaya çıkaracağı sonuçlar düşünceye kapılanları da zora sokar. Türkiye bu noktada çok nettir. Türkiye'de özellikle CHP adalar üzerinden tartışmayı epeydir iç politik malzeme haline getirdi. Yunanistan'da da bazı siyasiler iç politik malzeme haline getiriyor. Bu konu siyaset üstü bir konu olarak değerlendirilmeli. İç politik malzeme haline getirilip siyasi rekabette kullanılacak bir konu değildir. İç politik malzeme haline bu sorunun getirilmesi iki ülke arasındaki sorunların çözümüne katkı sağlamaz, iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasına ve sorunların büyümesine hizmet etmekten başka bir sonuç doğurmaz. Elbette eleştiriler olacaktır, ama daha fazlasını yapmak iki ülkenin çıkarlarına zarar veren bir durumdur" açıklamasında bulundu.
"BANKANIN MARKA DEĞERİNE, TİCARİ İTİBARINA DA ZARAR VERDİĞİ GERÇEKTİR"
Hakan Atilla davasına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika'ya dava açılması yönündeki sözlerine açıklık getiren Bekir Bozdağ, "Bizim böylesi bir davadan adalet beklememiz düşünülemez. Bu dava FETÖ, CIA, FBI ve ABD'deki bazı yargı görevlilerinin işbirliği ile 17-25 Aralık sürecinde Türkiye'de başarılamayanın ABD yargısı eli ile başarma teşebbüsüdür. Cumhurbaşkanımızın bu dava açıklaması Halk Bankasına dönük bir açıklamadır. Bu davada Halk Bankası yargılanmıyor, ancak Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı sanık durumunda. Dava süresince Halk Bankası sürekli konuşuldu. Bu bankanın marka değerine, ticari itibarına da zarar verdiği gerçektir. Banka kendi açısından bir değerlendirme yapabilir, bir dava yolunu tercih etmek isterse edebilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği husus bankanın itibar kaybı konusunda açabileceği bir davadır" dedi.
"BYLOCK KULLANICISI GİBİ GÖRÜNDÜĞÜ İÇİN GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILMIŞ OLANLARIN İADESİ YAPILACAKTIR"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 11 bin 480 kişi ile ilgili bir açıklama yaptığını ve bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu uygulama ile ByLock'a yönlendirilmiş kişiler hakkında eğer bunlardan kamudan ihraç varsa, bunların KHK ile görevlerine iadesi noktasında talimatları olduğunu ve bunun üzerine çalışmalar başlatıldığını belirten Bozdağ, "Bir kısmı atılmış, bir kısmı atılmamış. Kamu görevinden atılmış olanlar 2 bin 138 kişi. Bunlarla ilgili ilgili bakanlıklar ve diğer kurumlar sırf bu tuzak nedeni ile ByLock'a yönlendirilmiş olup, sadece ByLock kullanıcısı gibi göründüğü için görevinden uzaklaştırılmış olanların iadesi yapılacaktır. ByLock dışında başka bir gerekçe yoksa iadesi yapılacak. İki kurum kaldı, o iki kurum çalışmasını tamamladığı zaman biz KHK'yı çıkartacağız. İnşallah yakında bu KHK çıkacaktır" diye konuştu.
"SİYASİ PARTİLER YASASI'NIN MART'TAN ÖNCE PARLAMENTODAN ÇIKARTILMASINI HEDEFLİYORUZ"
2018 yılının uyum yasalarının görüşüldüğü bir yıl olacağının altını çizen Bekir Bozdağ, "Başbakanlıkta ve ilgili bütün bakanlıklarda iç çalışmalar yürütülmektedir. AK Parti Genel Merkezinde de bir üst kurul ve alt kurullar oluşturuldu. Bu çalışmalar bittikçe 2018 yılında parlamentonun gündemine gelecektir. 2018 uyum yasalarının görüşüldüğü bir yıl olacaktır. 2019'da mahalli seçimlerin yaşanacak olması ve bu seçimlerde de bunların uygulanma zorunluluğu ve anayasada 1 yıllık yasak dikkate alındığında biz seçim yasalarının, Siyasi Partiler Yasası'nın Mart'tan önce parlamentodan çıkartılmasını hedefliyoruz. Bu yasaların içinde seçim ittifakı konusu da ele alınacaktır. Sayın Bahçeli bir formül önerisi yaptı. Elbette bu formül de değerlendirilecek. Bu partiler arasında görüşme ile de mümkün olacaktır. Belki Meclise gelmeden önce MHP ve AK Partili yetkililer arasında bir müzakere yapılabilir" şeklinde konuştu.
"BİZ BU NOKTADA ŞERBETLİYİZ"
İran'da yaşanan olayların Türkiye'de yaşanması ihtimaline karşı herhangi bir önlem alınıp alınmadığı sorusu üzerine Bozdağ, "İran halkı bu yaşananlara 'dur' dedi, itibar etmedi. Orada olayların büyümesini engelledi. Çünkü dünyanın dört bir yanında olup bitenleri insanlar artık sadece iktidarlardan dinlemiyorlar, herkes olup bitenlerle ilgili bir fikir sahibi. Biz daha önce de ifade ettik, dış müdahalelerle, şiddet kullanarak, anayasa ve yasaların çizdiği usul dışında başka bir yöntemle ülkelerde iktidar değişikliğine karşı olduğumuzu hep ifade ettik. Türkiye üzerinde oynanan oyunlara geldiğimizde biz bu noktada şerbetliyiz. Herkesi kandırabilirler ama bizim milletimizi kolay kolay kandırmaları mümkün değil. Geri dönüp baktığımızda hem Gezi hadiseleri, hem 17-25 Aralık süreci, hem Kobani hadiseleri, hem hendek terörü ve en son yaşadığımız 15 Temmuz darbe teşebbüsü, bütün bunlar karşısında halk devletine, bayrağına, hükümetine sahip çıkmıştır. Türkiye'de böyle bir hesap yapan var mı bilmem. Türk milletinin bu konudaki geçmişi bu hesap yapanların hep aleyhine oldu. Türkiye'de böyle bir şeyin başarılı olma şansı dün olmadığı gibi bugün ve yarın da yoktur. Bunu birileri dillendirebilir, şuanda öyle bir şey de şok. Siz soru sorduğunuz için söylüyorum, sanki gündemde böyle bir şey varmış gibi algılanmasın. Türkiye'de böyle bir şey yok" ifadelerini kullandı.