Anadolu Üniversitesinden mezun olduktan sonra Ankara'da sivil havacılık okulunda 2,5 yıl eğitim alıp pilot olan 27 yaşındaki Burcu Dinçer, bir süre özel bir havayolu şirketinde çalıştıktan sonra yangın söndürme helikopteri pilotu olarak Orman Bakanlığı bünyesinde göreve başladı. Dinçer, Türkiye'nin ilk kadın yangın söndürme helikopteri pilotu olarak bu yıl Antalya'ya atandı.
Kentteki birçok yangına ekip arkadaşlarıyla havadan müdahale eden ve kısa sürede başarılı manevralarıyla takdir toplayan Dinçer'e ailesi ve çalışma arkadaşları "ateş kartalı" lakabını taktı.
Dinçer, yaptığı açıklamada, çocukluğunun Esenboğa Havalimanı'na yakın bir evde geçtiğini ve evinin penceresinden inip kalkan uçakları seyrederek ailesine "Bir gün ben de pilot olacağım" dediğini aktardı.
Eğitimini tamamladıktan sonra özel bir havayolu şirketinde görev yapmaya başladığını dile getiren Dinçer, bir arkadaşının da tavsiyesi ile yangın söndürme helikopterlerinin ilgisini çektiğini ve orman idaresi ile irtibata geçtiğini kaydetti.
"Göreve başladığımda herkes çok şaşırdı"
Göreve başladıktan sonra Türkiye'nin ilk kadın yangın söndürme helikopteri pilotu olduğunu öğrendiğini belirten Dinçer, "Yangınlarla mücadele her zaman dikkatimi çekmişti. Çok ilgimi çekiyordu. Göreve başladığımda herkes çok şaşırdı. 'Yapabilir misiniz? Olur mu?' gibi tepkilerle karşılaştım. Ama herkes bana çok büyük destek verdi. Birçok görevde bulunarak bunun kadınlar için de uygun bir meslek olduğunu gösterdim." dedi.
"Genç kızlara örnek olmak istiyorum"
Uçuşun kendisi için bir tutku olduğuna dikkati çeken Dinçer, şöyle konuştu:
"Herkesin içinde bir tutkusu olmalı ve bunun için çalışmalı. Genç kızlara örnek olmak istiyorum. Karşılarına olumsuzluklar çıkabilir ama pes etmesinler, yılmasınlar ve aktif olsunlar. Bir kadının başarılı olması için çok kuvvetli olması gerekiyor. Fiziki anlamda değil, psikolojik olarak. Kadının özgüveni olursa başaramayacağı bir şey yoktur."
"Ormanlar bizim çocuklarımız"
Yangından bir ağacın bile kurtulmasının kendisini son derece mutlu ettiğini dile getiren Dinçer, şöyle devam etti:
"Bu gerçekten kutsal bir görev. Bir doktorun hastayı kurtardığında verdiği bir mutluluk vardır. Biz de aynı duyguyu yaşıyoruz. Ormanlar bizim çocuklarımız. Nefes kaynağımız. Onlar olmadan nefes alamayız. Vatandaşlardan bu konuda destek bekliyoruz. Küçük bir duman dahi görseler Alo 177'yi arayarak ihbarda bulunmalarını istiyoruz. Alevler bir anda büyüyebiliyor. Bize ne kadar erken ihbar gelirse yangını o kadar çabuk söndürebiliriz."
Babasının kendisine "ateş kartalı" diye seslenmesinin hoşuna gittiğini ifade eden Dinçer, ailesinin yaptığı işe büyük saygı duyduğunu ve kendisine destek verdiğini kaydetti.
"Kanatlarım takılmış gibi hissetmiştim"
Sabiha Gökçen gibi güçlü kadınlardan ilham aldığını belirten ve ilk uçuşunda kendisini kuş gibi hissettiğini anlatan Dinçer, "İlk uçuşumu planör ile yapmıştım. Kanatlarım takılmış gibi hissetmiştim. Bu tutku içimde büyüdü. Sürekli kendimi geliştirmeye çalıştım." diye konuştu.
Dinçer, yaklaşık 2 saat 15 dakika havada kalabildiklerini, her seferde 2,5 ton suyu alevlere döktüklerini söyledi. Çalıştıkları helikopterler hakkında bilgi veren Dinçer, helikopterlerin çok güçlü bir motora ve iyi bir manevra kabiliyetine sahip olduklarını sözlerine ekledi.
