VAN (AA) - CEMAL AŞAN - Van'da 4 yıl önce devriye görevi yapan polis aracına silahlı saldırı düzenleyen terör örgütü PKK mensubu ile ona yardım eden 3 sanığa verilen cezalarla ilgili gerekçeli karar açıklandı.
Van 2. Ağır Ceza Mahkemesince, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs", "izinsiz olarak tehlikeli madde ve vahim nitelikte olan silahları bulundurmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 93 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan terörist M.C. ile ona yardım eden sanıklar H.P, A.P. ile E.A'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ve otuzar yıl hapis cezasının gerekçeli kararı hazırlandı.
Kararda, 25 Haziran 2012'de Tuşba ilçesindeki İpekyolu Caddesi'nde devriye görevi yapan ekip aracının, kırsal alandan eylem yapmak amacıyla kente gelen terör örgütü mensupları M.C. ile H.Ö. tarafından çapraz ateşe tutulduğu, sanıklar H.P, A.P. ile E.A'nın da olayla ilgili saklama, gözetleme ve kaçırma görevlerini üstlendikleri belirtildi.
Saldırının ardından teröristlerin A.P'nin evinde saklandığının belirlenmesi üzerine arama kararına istinaden söz konusu adrese giden güvenlik güçlerine ateş açıldığı aktarılan kararda, çatışmada teröristlerden H.Ö'nün öldürüldüğü, M.C. ile diğer sanıkların ise teslim olduğu anımsatıldı.
- Önce keşif yapmışlar
Kararda, sanıklar H.P, A.P. ve E.A'nın, teröristlerin eylem için kente geleceğini bildikleri, bu amaç doğrultusunda hareket ederek eylemi tüm ayrıntılarıyla planladıkları vurgulanarak, şunlara yer verildi:
"Sanıklar, eylem yapılabilecek uygun bir yerin tespiti maksadıyla çarşı içerisinde ve değişik yerlerde keşif çalışması yapmış, eylem alanı olarak Erciş yolu üzerinde İstasyon Mahallesi Et Balık Kurumu üzerindeki yolu belirlemiştir. Yapılan plan çerçevesinde M.C. ve H.Ö, yolun her iki tarafına karşılıklı olarak geçmiş, ekip aracının atış menziline girmesini müteakip ateş etmeye başlayarak 68 kurşun sıkmıştır. Olayda kullanılan mermilerin araçta isabet ettiği yerler, atılan mermi sayısı gözetildiğinde sanıkların amacının polisleri öldürme olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Eylem, rastgele bir şekilde değil, önceden planlanarak, soğukkanlı bir şekilde, uygun yer ve zamanda gerçekleştirilmiştir. Hedef polis öldürmek olduğundan, hedefin isim olarak belirlenmemiş olması, tasarlamanın sübutuna engel değildir."
- "Terör örgütü adına işlenen her suç devlet otoritesini zayıflatır"
Türk Ceza Kanunu'nun 302. maddesindeki, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçunun işlenmesi sırasında, kişilere veya kamu mallarına zarar verilmesi durumunda bu suçlardan da ayrıca cezaya hükmedilmesinin kabul edildiği kaydedilen kararda, şöyle denildi:
"Terör örgütü üyeleri ya da örgüt üyesi olmamakla beraber, örgüt adına suç işleyenlerin işledikleri her suç, devlet otoritesini zayıflatır. Örgütün eylemleri sonucunda toplumda yaşayan insanların can ve mal emniyeti zedelenebileceği gibi, Anayasa'da belirtilen temel hak ve hürriyetlerinin kullanımı zorlaştırılabilir ve hatta engellenebilir. Fail, kimin nam ve hesabına bir faaliyet yürütürse ve amacını gerçekleştirme noktasında yardımda bulunursa, o örgütün amacından da sorumlu olur. Failin eylemlerinin tamamı devlet otoritesini bozsa da 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 302. maddesinin oluşması yani devletin varlığı ve bütünlüğü suçunun oluşması için eylemin terör örgütünün amacını gerçekleştirmek için yeterli ve vahim nitelikte olması gerekmektedir."
Sanıkların eylem için yaptıkları planı uygulamaya koydukları, eylemlerini sonuç odaklı gerçekleştirdiklerinin anlaşıldığına işaret edilen kararda, "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçu bir tehlike suçudur. Sanıkların belli amaca yönelik ve sonucu oluşturmaya elverişli, birbirini izleyen, gittikçe ağırlaşan fiilleri işledikleri anlaşıldığından, devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu işledikleri hususunda kanaat oluşmuştur." değerlendirmesine yer verildi.