Ağrı eski Belediye Başkanı Savcı Sayan, Bolu’da yaşanan ve 79 kişinin hayatını kaybettiği otel yangını faciasına ilişkin sosyal medya üzerinden kapsamlı bir açıklama yaparak yaşananlara hem insani hem de idari açıdan sert eleştirilerde bulundu. Yangında can veren çocukların, ailelerin ve bireylerin yaşadığı dehşeti dile getiren Sayan, sorumluların adalet önünde hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
"İki Satır Yazıyla Bu Acı Dindirilemez"
Savcı Sayan, paylaşımında şu ifadelerle acısını ve öfkesini dile getirdi:
"Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına sabır, yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Ama bu kadar mı? İki satır yazı yazıp işin içinden çıkmak, yanan canları geri getirecek mi? Çocuklarını ateşte yanmasın diye 8. kattan atan babayı, o çocukları, o anneleri geri getirebilir mi? Yatak çarşaflarını yangın merdiveni gibi kullanmaya çalışan, çığlıklarla ‘Yanıyoruz! Kimse yok mu?’ diye bağıran insanların sesleri kulaklarımızdan silinmiyor. Biz nasıl sabır dileyeceğiz?"
Sayan, toplumsal duyarlılığın geçmişe göre azalmasından da üzüntüyle bahsetti:
"Bir zamanlar komşusu vefat ettiğinde günlerce televizyon açmayan, cenaze olduğunda düğününü iptal eden, ölü evine yemek götüren, dualar okuyan bir halktık. Şimdi ise yanan bedenlerin kokusu gökyüzüne yükselirken, aynı bölgede kayak yapanlar, rezervasyon iptali yapmayan oteller var. Ne ara bu kadar vicdansız hale geldik?"
"Yangın Sürerken Yetki Tartışmaları Başladı"
Facianın ardından yetkililer arasında başlayan suçlamalara tepki gösteren Sayan, yetki tartışmalarının yangın söndürme çalışmalarından bile hızlı başladığını belirtti:
"Belediye başkanı, itfaiyeyi gönderme hızından daha hızlı bir şekilde Turizm Bakanlığı’nı suçladı. Bakanlık, 'Biz rapor vermedik, belediye verdi' dedi. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, her zamanki üslubuyla insanların acıları üzerinden siyaset yaptı. Otele ruhsat vermediğini, sadece restoran kısmına verdiğini söyledi. Ancak yangın ruhsat verdiği noktada başladı. Ruhsatı veren belediye başkan yardımcısının, Tanju Özcan’ın dayısının oğlu olduğu ortaya çıktı. Bu kadar ağır bir faciada dahi siyaset üretmek utanç verici."
"İhmal Zinciri: Göz Yumulmuş Eksiklikler"
Savcı Sayan, oteldeki eksikliklere dikkat çekerek yetkililerin ihmallerini bir bir sıraladı:
- "Tamamen ahşap kaplı olan otel, adeta dev bir şömineye dönüşmüş durumda. Yangına karşı hiçbir önlem alınmamış."
- "Belediye itfaiyesinin, daha önce eksiklikler nedeniyle rapor vermediği ortaya çıktı."
- "Belediye, eksiklikleri görmesine rağmen başvuru evraklarını geri iade ederek sorumluluğunu yerine getirmedi."
- "Aynı gün, otelin restoranına yeterlilik raporu verilmiş."
Bu ihmaller zincirinin ağır sonuçlar doğurduğunu belirten Sayan, şu ifadeleri kullandı:
"Bolu Belediye Başkanı, çöp atan bir aracı mobeseden tespit edip 30 bin lira ceza kesebiliyor. Ama 10 yıldır 12 katlı bir otelin eksikliklerini görmezden geliyor. Görmediyse, yardımcısı olan dayısının oğlu da mı görmedi? Yanan bedenlerin ahı, tüm sorumluların üzerinde olacaktır."
"79 Canımız Yandı, Sabır Değil Adalet İstiyoruz"
Yangında 79 kişinin hayatını kaybetmesinin, sorumluluğu olan herkes için ağır bir bedel gerektirdiğini söyleyen Sayan, şöyle devam etti:
"Parti gözetmeksizin, bu vahşette kimlerin ihmali varsa Allah belalarını versin. İnsan hayatı üzerinden siyaset yapılmaz. Adalet, sabırdan önce gelmeli. İnsanımızı yaşatma görevi, devletimizi yaşatma görevi kadar kutsaldır."
"Unutmayacağız, Takipçisi Olacağız"
Savcı Sayan, olayın sorumlularının peşinin bırakılmaması gerektiğini belirterek açıklamasını şu şekilde sonlandırdı:
"Bu yangın hepimizin yüreğini ve ruhunu tutuşturdu. Ancak alışmayacağız, sabır dileyip susmayacağız. Sorumluların yargılanmasını sonuna kadar takip edeceğiz. Yanan canlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Cuma’da herkes, bu canlarımız için bir Fatiha okumayı unutmasın. Cumamız mübarek olsun."
Facianın ardından yaşananlar, toplumda derin bir yara açarken, yetkililerin hesap verebilirliği ve ihmallerin giderilmesi konusunda artan bir kamuoyu baskısı bulunuyor.