29 Nisan 2016 Cuma 18:23
Yök Başkanı Saraç:

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, "Türk yükseköğretim sistemi, Avrupa yükseköğretim alanında öğrenci sayısı açısından ikinci büyük ülke oldu. Bu rakamlar, özellikle öğrenci sayısı, önümüzde devasa bir kitlenin mevcut olduğunu gösteriyor." dedi.

Saraç, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde düzenlenen "YÖK Kültür-Sanat Söyleşileri" etkinliğine katıldı.

Yeni YÖK olarak Türk yükseköğretiminde ilk kez öncelikli ve odaklı öğretim elemanı yetiştirme programını hayata geçirdiklerini belirten Saraç, "Bu amaçla 8 üniversite seçildi ve bu üniversitelere verilmek üzere 9 farklı öncelikli alan belirlendi. Bu alanlar için toplam 110 kadro tahsis edildi. Seçilen 8 üniversiteden biri de Sayın Cumhurbaşkanımızın adını taşıyan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesidir." diye konuştu.

Üniversitenin bulut teknolojisi, nesnelerin interneti, sosyal ağlar ve büyük veri konularında ihtisaslaşacağını ifade eden Saraç, "2023 kalkınma hedeflerine yönelik başlattığımız bu çalışmada üniversitenizin de yer alması bizler için olduğu kadar sizler için de bir sevinç, iftihar vesilesi olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Türk yükseköğretim sisteminin son yıllarda büyük büyüme ve gelişme gösterdiğini vurgulayan Saraç, şunları kaydetti:

"Yükseköğretim kurumu sayımız 2001-2015 yılları arasında 75'ten 193'e çıktı. Öğrenci sayımız 1 milyon 664 binden 6 milyon 800 bin sınırına ulaştı. Öğretim üyesi sayımız 68 bin, öğretim eleman sayımız 150 bine ulaştı. Türk yükseköğretim sistemi, Avrupa yükseköğretim alanında öğrenci sayısı açısından ikinci büyük ülke oldu. Bu rakamlar, özellikle öğrenci sayısı, önümüzde devasa bir kitlenin mevcut olduğunu gösteriyor. Artık biz yükseköğretim kurulu olarak eskiye nazaran daha bilinçli şekilde bir planlama yapmak durumundayız. Bu planlamanın da bir eğitim felsefesi zemininde teşekkül etmesi de icap etmektedir. Öğrenci alan sayılarına baktığımızda, burada da ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora sayılarının da artık binleri ifade eden rakamlarla, bu programları, sayılarını belirtmek durumundayız. Bize burada başka bir sorumluluk daha çıkıyor. Bu da kaydolan öğrencilerin bu programlara ilişkin beklentilerinin, nitelikli ve haklı taleplerinin yerine getirilmesini sağlamak."

Yükseköğretim sisteminin yeniden yapılandırılmasının 3 temel ayak üzerinde gerçekleştirilmesinin sıhhatli bir gelişme olacağını anlatan Saraç, bunlardan birincisinin Yükseköğretim Planlama ve Yönlendirme Kurulu, ikincisinin Yükseköğretim Kurulu, üçüncüsünün ise Kalite Kurulu olduğunu dile getirdi.

Kurulların pozisyonu hakkında bilgi veren Saraç, şöyle konuştu:

"Yükseköğretim Planlama ve Yönlendirme Kurulunun, Türkiye'nin bilim alanında hedefini koyma gibi bir sorumluluğu ve yetkilendirilmesi olduğu bir yapıyı düşünüyoruz. YÖK de kendisinin üstünde millete hesap veren insanlardan kurulu yapılardan oluşan Yükseköğretim Planlama ve Yönlendirme Kurulunun belirlediği hedefler doğrultusunda düzenlemeleri, bu düzenlemelerle ilgili denetlemeleri ve gerektiğinde sürekli koordinasyonu yapan bir kurum olacak. Fakat bunun çıktılarının da kontrolünü Yükseköğretim Kalite Kurulunun yapacağı bir formülasyonun, yükseköğretim sistemimiz için çok doğru ve yararlı bir tercih olacağını düşünüyoruz. YÖK'ün almış olduğu kararların nitelik açısından değerlendirmelerini yapması noktasında bakıldığında YÖK'ün yetkilerinin bir kısmını devredecek bir yapıda olacağı aşikardır. Yükseköğretim Kalite Kurulunda bizim amacımız, YÖK'ten idari ve mali açıdan bağımsız bir yapıya kavuşmasıdır. Bununla ilgili çalışmalarımızı yaptık ve önerilerimizi sunduk."

Saraç, "YÖK'ün bu teklifinin hükümet programına girmesi hem YÖK'ün ne kadar aktif bir pozisyon sahibi olduğunu gösteriyor hem de ilerisi ve bilim hayatı için ümitli olmamızı sağlayan unsurlardan birisi oluyor." ifadesini kullandı.

- YABSİS Sistemi

Yabancı Akademisyen Bilgi Sistemi'ni (YABSİS) oluşturduklarını da belirten Saraç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Başbakanlıkla iş birliği yapılarak YÖK tarafından Türkiye'de ilk kez hayata geçirilen YABSİS ile savaş gibi olumsuz nedenlerle Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan akademisyen ve araştırmacıların veri tabanı oluşturularak, ihtiyaç halinde mesleklerini Türkiye'nin ilgili mevzuatı çerçevesinde icra etmelerine imkan sağlanacaktır. Bu uygulama da yeni YÖK'ün ülkemizin akademik ve bilim hayatı için hizmete sunduğu YÖK Akademik ve YÖK Program Atlası gibi veri tabanlı yeni bir projesidir ve yine bir ilktir. Bu portal, başlangıç olarak her ne kadar savaş ve iç karışıklıkların yaşandığı ülkelerinden ülkemize gelmek isteyen akademisyen ve araştırmacılar için kurgulanmış olsa da çok yakın zamanda yurt dışından ülkemize gelmek isteyen bütün yabancı akademisyen ile araştırmacılara da yönelik olacaktır."

 

Son Güncelleme: 30.04.2016 16:14
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.