Hakkari'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı direnen komandonun, zırhlı araçların kontak anahtarları ile silah ve mühimmatları arkadaşlarıyla gizlediği belirlendi.
Vali Cüneyit Orhan Toprak, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında direnen ve durumu kentte görev yapan vali yardımcısı ağabeyine ileterek gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayan Astsubay Kıdemli Başçavuş Mehmet Abacı'yı makamında kabul etti.
Mehmet Abacı'yı tebrik eden Vali Toprak,, Başçavuş Abacı'nın alçakça kalkışma esnasında komutanları tarafından kendisine verilen "milletine karşı silah çekme" görevini büyük bir cesaret, fedakarlık ve vatanseverlikle reddettiğini belirtti.
Toprak, Abacı'nın, Türk halkına ve onun iradesine kesinlikle silah çekmeyeceğini net bir şekilde komutanlarına ilettiğini ifade ederek, "Silahını bırakmış kendisi gibi vatansever çok fazla arkadaşı ile beraber bu kanunsuz, anayasaya, ahlaka, şerefe aykırı emri yerine getirmeyeceğini net olarak beyan edip, Hakkari'de yaşanması ihtimal halinde olan çok büyük faciaların engellenmesinde önemli bir rol oynamış kardeşimizdir." diye konuştu. Toprak, şunları söyledi:
"O gece işin başlamasından itibaren, bu kalkışmanın buralara yayılmasından itibaren kendilerine tebliğ edilen emri reddetmiş ve aynı zamanda da vatanı, milleti, anayasal düzeni, cumhurbaşkanı ve buradaki valisi için oradaki gelişmeleri bizlere aktararak, çok önemli bilgileri iletmiş ve ona göre de tedbir almamıza çok büyük etkileri olmuştur ayrıca kendi taburları içerisinde de meydana gelebilecek bu müessif olayları engellemek adına kendi imkanları dahilinde bazı araçların kontak anahtarlarını ortadan kaybetmek, silahları kitlemek gibi kendi çaplarında vatansever bir şekilde görev ifa etmiştir kardeşimiz. Benim gözümde gerçekten her türlü takdirin üzerinde, her türlü takdire şayan bir vatanseverlik sergilemiştir."
- Yaşananları vali yardımcısı kardeşine anlattı
Abacı, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında 15 Temmuz gecesi yaşananları şöyle anlattı.
Nöbetçi astsubayın kendisini arayarak acilen tugay misafirhanesine gelmesinin istenildiğini söylediğini belirten Abacı, "Ben de herhangi bir terör tehdidi var diye apar topar kuşanarak ve şahsi tabancamı da alarak tabur bölgesine gittim." dedi.
Taburda hazırlık yapıldığını gördüğünü kaydeden Abacı, şunları söyledi:
"Tabur komutan vekilimiz Piyade Yüzbaşı Ersin Durur, 'ben tugaya hareket merkezine toplantıya gidiyorum. Ben gelene kadar hazırlıklarınızı devam ettirin' dedi. O esnada normalde tüfek verilip mühimmat verilmeyen er dahil herkes tam teçhizat kuşandı, mühimmat aldı, araçlar garajdan çekildi, yol düzenine geçildi ve beklemeye başladık. Saat 23.00 sıralarında Yüzbaşı Durur gelerek sadece subay ve astsubayın katılacağı bir toplantı yapacağını söyledi. Uzman erbaş ve erler bu toplantıya katılmadı. Durur, toplantıda, 'Saat 03.00'da sıkıyönetim ilan edilecek, saat 06.00'da sokağa çıkma yasağı ilan edilecek. Sıkıyönetim komutanımız Tümen Komutanımız Halil İbrahim Ergin, yardımcısı ise Tugay Komutanımız Ahmet Otal. Kamu kurum ve kuruluşları ile görüşüldü. Sadece valilik ve emniyetin delme ihtimaline karşı ilk önce 2. taburumuz müdahale edecek, onlar yetersiz kalırsa biz hazır takviyede kalacağız. Peşinden biz gideceğiz' dedi. Ben de silahımı ve mühimmatımı sertçe önündeki masaya vurdum. Çelik yeleğimi de çıkararak önüne fırlattım, 'Ben bu işte yokum. Halkıma silah doğrultamam, halkıma ateş edemem, ben buraya terörle mücadele için geldim, devletin bekası için geldim. Gerekirse beni tutuklayıp açığa alabilirsiniz' diyerek toplantı alanını terk ettim."
Yaşananları Hakkari'de görev yapan vali yardımcısı kardeşi Bekir Abacı'ya anlattığını belirten Abacı, "Benim gibi düşünen 14 arkadaşımla duruma karşı çıktık. Kardeşim aracılığıyla emniyetle telefonla irtibat kurarak ne yapacağımız konusunda direktifler almaya başladık. Dağılmış mühimmatları gizliden gizliye toplamaya başladık. Büyük çoğunluğunu topladık. Silahların da büyük bir çoğunluğunu topladık ve depolarda kilit altına aldık. Aynı şekilde kirpi tipi zırhlı araçların kontak anahtarlarını toplama girişimimiz oldu. Bir kısmını aldık, bir kısmını alamadık." diye konuştu.
Tugay Komutanı Ahmet Otal'ın kendisini odasına çağırdığını dile getiren Abacı, "Burada bana, 'Sen neden başı bozukluk yapıyorsun, neden disiplinsizlik yapıyorsun, emir komuta zincirine uymuyorsun' dedi. Oradan ayrıldıktan sonra diğer birliklerdeki arkadaşlarımızı ikna etmeye çalıştık. Bu işe karşı olduğumuzu anlatmaya çalıştım. Bu sırada valilik, emniyet ve savcılıkla devamlı irtibat kurarak orada gelen direktifler, emirler doğrultusunda hareket ettik." dedi.
