Çetin kış şartlarının yaşandığı Yüksekova'nın köylerinde yaşayan vatandaşlar, hayvanlarının ot ihtiyacını, yazın biriktirdikleri dağların zirvesinden kızaklarla getirdikleri otlarla karşılıyor.
İlçeye 25 kilometre mesafedeki Yürekli köyünde, sabahın ilk ışıklarıyla yanlarına aldıkları kızaklarla biriktirdikleri otların bulunduğu bölgeye yürüyen vatandaşlar, kar kalınlığının iki metreye ulaştığı dağın zirvesine yaklaşık 4 saatte çıkıyor.
Burada bir süre dinlenen köylüler, ardından ot balyalarını kızaklara yükleyerek inişe geçiyor. Bölgede yaşanan çığ olayları nedeniyle zaman zaman zor anlar yaşayan vatandaşlar, 2 saatlik tehlikeli yolculuğun ardından ot yığınlarını düzlük alana indirmeyi başarıyor.
Köye getirilen ot balyaları daha sonra hayvanların barındığı ahırlara taşınıyor.
Köy muhtarı Celal Başçı, AA muhabirine, yazın yüksek dağlarda biçtikleri otları balya halinde muhafaza ettikten sonra kış aylarında indirdiklerini söyledi.
Köyün geçim kaynağının hayvancılık olduğunu belirten Başçı, şöyle dedi:
"Dağlardan ot indirme bizim yaşantımızın bir parçasıdır. Biz böyle yaşamaya alıştık. Araç yüksek dağlara çıkamadığı için mecburen otları indirmek için kış aylarını bekliyoruz. Otu indiremezsek hem hayvanlarımız aç kalır hem de maddi sıkıntıya düşeriz. Bu nedenle köylülerimiz erken saatte zirveye tırmanıyor. Dört saatlik yorucu yolculuğun ardından zirvedeki otları kızaklarla indiriyor. Bu iş aynı zamanda bizim kültürümüzde önemli bir yere sahip. Bu gelenek atalarımızdan kalmış. Bizler de yaşatmaya çalışıyoruz."
Ot indirme işinin yorucu olduğunu aktaran Başçı, "Dağlarda metrelerce kar var ve tamamen çığ bölgesi adeta tehlike saçıyor. En büyük korkumuz çığ. Bu nedenle havaların açık ve soğuk olduğu günlerde bu işi yapıyoruz. Çünkü kar çözülmediği için çığ düşme olasılığı az oluyor" diye konuştu.
Köy sakinlerinden Refik Keği ise yaz aylarında tırpan ve oraklarla biçtikleri otu, kış aylarında yardımlaşarak dağdan indirdiklerini anlattı.
"Zorlu bir tırmanışın ardından geldiğimiz zirvede her kızağa 40 ile 50 ot balyası bırakarak bunu iplerle bağlıyoruz" diyen Keği, zahmetli olmasına rağmen hayvanlarının aç kalmaması için bu çalışmayı yapmaya mecbur kaldıklarını söyledi.
Keği, zorlu yolculukta en büyük korkularının çığ olduğunu sözlerine ekledi.
