Ağrı’nın Hamur ilçesinde 2009 yılında yapılan Afet Evleri kaderine terk edilmiş şekilde bekliyor.
Ağrı’nın Hamur ilçesinde ve köylerinde 2007 yılında meydana gelen selden dolayı zarar gören 20 köydeki selzedeler için, 60 metrekarelik 2 oda ve salondan oluşan 170 adet konut yapıldı. 2009 yılında tamamlanan ancak köylülerin özel durumları göz önünde bulundurulmayarak altyapı çalışması bitirilmeyen konutlar, sahipsizliklerinden dolayı harabeye dönmüş vaziyette. Kapıları ve camları kırılmış, kapıları yakılmış olan evler kullanılamaz hale gelmiş durumda.
Kaderine terk edilen evler için yetkililerin duyarsız kaldığını ifade eden Murat Özdemir isimli vatandaş, “Yıllardır konutlarımızın hali bu durumda. Altyapısı olmadığından ve ailelerin nüfus sayısı dikkate alınmadığı için vatandaşlar gelip bu konutlara yerleşmediler. Devlet ciddi bir yatırım yaptı buraya. Yapılsın, tamamlansın, vatandaşlar gelsin evlerine girsin. Buraya gelen ailelerin çoğu hayvancılıkla uğraşıyordu. Bu insanlar o halde nasıl oralara yerleşsinler? Buradan yetkililere sesleniyorum. Bu evleri kullanılabilir hale getirin. Bu kadar yatırım ziyan olmasın” şeklinde konuştu.
“İNSANLARIMIZIN YAŞAM KOŞULLARI GÖZ ÖNÜNE ALINMAMIŞ”
Hamur Belediye Başkanı Cezmi Ergül, Afet Evlerinin köylerde yaşayan ve selden zarar gören vatandaşların yaşama koşulları göz önüne alınmadan yapıldığını ifade ederek, “Afet Evleri yaklaşık 4-5 yıl önce ilçemize bağlı olan köylerde selden zarar görmüş vatandaşlarımıza yönelik yapılmış evlerdir. Biz buraya geldiğimizde ilçemizde bu anlamda yapılan evleri bir ziyaret edelim, bir bakalım dedik. Gidip baktığımızda evlerin birçoğunun çatısının olmadığını, penceresinin olmadığı, kapısının olmadığı, altyapısının olmadığı gibi birçok sıkıntının oluştuğu bir yapı önümüze çıktı. Bu anlamda biz de bir araştırma yaptık. Vatandaşların sel felaketinden dolayı zarar gördüğünü, devletin de elini bu insanlara uzatma anlamında sosyal devlet anlayışı içerisinde bu kişilere birer ev yapıp onlara teslim etme gibi bir çalışması olduğunu gördük ancak köylerde yaşayan insanlarımızın nasıl yaşadığı, nasıl geçindiği veya bunların yaşama koşullarının neler olduğu noktasında ciddi araştırmalar yapılmadığını düşünüyorum. O köydeki insanların bugün 3-5 gözlü evlerde, onlarca çocuğun bir arada yaşadığı ya da hayvanlarının beslendiği, tarım işleriyle uğraşılan bir ortamda yaşadıkları çok fazla dikkate alınmamış. 2 artı 1 ev yapılmış. 2 artı 1 evlerde her köyde ortalama 10 tane, 12 tane, 15 tane çocuğu olan insanlar var. Bu 2 artı 1 evlerde bu insanlar nasıl geçim sağlayacak? Hiçbir şekilde hayvancılık yapmadığını ya da tarım işiyle uğraşmadığını düşünsek bile bu insanlar o iki göz evde yaşayamaz. Yaşadığını da düşünün, bu insanlar nasıl geçinecek, bunlar geçimlerini ne ile sağlayacak? Bence bu insanların bu koşullarının göz önünde bulundurularak yapılması daha faydalı olurdu” dedi.
“DEVLETİN MALI ÇARÇUR EDİLMİŞ”
Gelişi güzel yapılan yapılarda devletin malının çarçur edildiğini ifade eden Ergül, “Tabii bugüne kadar ne yapılmış, ne edilmiş bu konulara fazla girmek istemiyorum ama ciddi bir şekilde orada devletin bir şekilde malının çarçur edildiğini görüyoruz. En azından bugünden sonra bunları Türk ekonomisine, kendi ülkemizin ekonomisine nasıl katarız, bunu düşünmek lazım. Bunun için altyapı oluşturmak lazım, bunun için çalışmalar yapmak lazım. Bu konuyla ilgili gerek ilçemizin kaymakamı gerek resmi kurumların idarecileri ve Afet ve Acil Durum İl Müdürümüzle birtakım görüşmelerimiz oldu” diye konuştu.
