18 Aralık 2024 Çarşamba 08:35
Hilal Bayar: Sanatla İnsan Hikayelerine Dokunan Bir Belgeselci

Ağrı Patnos’lu fotoğraf sanatçısı Hilal Bayar, insan ruhuna dokunmanın değerini küçük yaşlarda keşfeden bir insan hakları savunucusu ve belgeselci olarak, bugün yaptığı işlerle topluma derin izler bırakıyor. Sanatla hayat bulan projelerinin temelinde insanları anlama ve anlamlı bir şekilde topluma aktarabilme düşüncesi bulunuyor. Bayar, “Zeytindağı Çocukları” sergisiyle, savaşın ve göçün mağduru olan çocukların dramını dünyaya duyuruyor.

Bayar; İstanbul ve Ankara’daki çeşitli sanat merkezlerinde sergilemekte olduğu ‘Zeytindağı Çocukları’ fotoğraf projesini özellikle memleketi Ağrı’da yapmak istediğini belirtti.

Memleketimiz kültür- sanat aktiviteleri konusunda daha aktif bir role sahip olmalı. Geniş kapsamlı festivaller yapılmalı. Kültürel motiflerimiz kaybolmaya yüz tutmuş durumda. Yetkililer bu konuda daha aktif çalışmalar yapmalılar.

Uzun yıllardır İstanbul’da yaptığım bütün çalışmaları memleketimdeki insanlarla, özellikle öğrencilerle buluşturmaya, onları sanata teşvik etmeye çalışıyorum. Fakat sadece benim çabamla olmuyor.

Hilal Bayar

"Zeytindağı Çocukları" Sergisinin Doğuşu: Bir Farkındalık Projesi

Hilal Bayar, “Zeytindağı Çocukları” projesine başlama kararını, dünya çocuklarının yaşadığı zulme dikkat çekmek amacıyla aldı. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde, özellikle Filistinli çocukların yaşadığı trajedilere farkındalık oluşturmak isteyen Bayar, evrensel insan hakları bildirisini temel alarak hiçbir gerekçenin çocuk haklarının önüne geçemeyeceğini vurguladı. Bayar, projesinin çıkış noktasını şu şekilde anlatıyor:

“Filistin, Suriye ve Ukrayna gibi savaş bölgelerindeki çocuklar yıllardır büyük acılar çekiyor. Bu korkunç tablonun arkasındaki gerçekleri dünyaya göstermek için ‘Zeytindağı Çocukları’ sergisini oluşturmak gerektiğine inandım.”

Serginin her bir fotoğrafı, savaşın ve zorunlu göçün getirdiği psikolojik travmalarla baş başa kalan çocukların yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor. 

Savaşın Ortasında: Çocuklar ve Aileler

Sergi, savaşın acımasız yüzünü, savaş mağduru çocukların gözünden dünyaya sunuyor. Bayar, projeyi oluştururken, bu çocukların yaşadıkları acılara tanıklık ettiğini ve bu tanıklıkların büyük bir yük oluşturduğunu belirtiyor. Çalışmalarını gerçekleştirdiği bölgeler, genellikle istihbaratın güçlü olduğu ve güvenlik açısından risk taşıyan alanlar. Bayar, Kahire’deki çalışmalarından örnekler vererek, zorlu koşullar altında projelerini hayata geçirdiğini anlatıyor:

“Bu insanların gözlerine bakarken, her birinin yaşadığı acıları görmek, onlara yardımcı olabilmek için mücadele etmek benim için bir görev oldu.”

Bu serginin yarattığı etkileri tanımlarken Bayar, insanların her bir fotoğrafın gerçeğini daha derinden hissettiğini ve çoğu zaman duyarlı fakat çaresiz bir şekilde sergiden ayrıldıklarını belirtiyor.

Sanatın Gücü: Gerçekliği ve Duyguyu Birleştiren Bir Yansıma

Sanatın toplumsal değişim üzerindeki potansiyelini çok güçlü bir şekilde değerlendiren Hilal Bayar, sanatın insanları iyileştiren bir güce sahip olduğuna inanıyor. Fotoğraf sanatının, diğer sanat dallarına kıyasla çok daha güçlü bir belgeleme etkisi yarattığını belirtiyor. Fotoğrafların anında dünya genelinde yayılabilmesi ve savaşların gerçekliğinin bu şekilde dünyaya duyurulması, toplumsal farkındalığı tetikleyebiliyor. Bayar, özellikle Suriye’deki savaşın fotoğraflarının, dünya halkını sorgulama noktasına getirdiğine dikkat çekiyor:

"Bugün dünyada yaşanan olaylar anında görüp, anında tüketiliyor. Suriye’deki çocukların ve göçmenlerin yaşadığı zorlukları gören birçok insan, yıllardır kafalarındaki önyargıları sorgulamaya başladı. Fotoğraf, sanatın bu dönemdeki gücünü en iyi şekilde gösteren bir araç oldu."

Bu bağlamda, Bayar sanatın sadece estetik bir araç olmadığını, aksine toplumu şekillendiren bir güç olduğunu ifade ediyor.

Serginin Etkisi ve Geleceği

Hilal Bayar, sergisinin İstanbul’daki ilk ayağından sonra, şu anki ikinci ayağının Ankara’da devam ettiğini belirtiyor. Sergi, hem görsel olarak hem de duygusal olarak izleyicilerde büyük bir etki bırakmış. Yine de, projeye duyarlı insanların desteği ve bu sergiyi daha geniş kitlelere ulaştırma konusunda gösterilen çabalar, kendisini umutlandırıyor.

“Zeytindağı Çocukları” sergisinin, sadece Filistinli ve Suriyeli çocuklar için değil, dünya genelinde savaş mağduru olan tüm çocuklar için bir utanç belgesi olduğunu belirten Bayar, bu projenin süreceğini ve çeşitleneceğini duyurdu. Ayrıca, "Geriye Dönüş Suriye" adlı yeni projesini de “Zeytindağı Çocukları” ile birleştirerek, Suriye’deki kadın ve çocukların haklarına odaklanmayı hedefliyor.

Hilal Bayar, sanatını, gerçekliği belgeleyerek toplumu daha duyarlı ve bilinçli hale getirmeyi amaçlıyor. Gelecek projelerinde savaşın acımasız yüzüne karşı barışın güzelliklerini yansıtmaya çaba göstereceğini belirtiyor.

Son Güncelleme: 18.12.2024 09:12
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.