Türkiye-Pakistan Stratejik İşbirliğinin Geleceğinin?Yönlendirilmesine Dair Ortak Bildiri" yayımlandı.
Liderlerin iki ülke ilişkilerinin tüm yönleri ve ayrıca önemli bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında fikir alışverişinde bulundukları anımsatıldı.
Türkiye ve Pakistan halkları ve hükümetleri arasında, ortak kültürel ve dini mirasın yanı sıra fevkalade sağlam iyi niyet, karşılıklı güven ve anlayış bağlarıyla örnek teşkil eden, tarihin sınamalarından geçmiş köklü ve daima gelişen kardeşlik bağları bulunduğu belirtildi.
Söz konusu sıcak ve samimi ilişkiyi, güçlü bir stratejik ortaklığa dönüştürmeye yönelik kaydedilen gelişmeye ilişkin memnuniyetin ifade edildiği bildiride, yeni işbirliği alanlarının geliştirilmesi ile her iki ülke halkının yararına ve refahına yönelik henüz yararlanılamayan potansiyelin kullanılmasına dair karşılıklı kararlılıklar yinelendi.
15 Temmuz hain darbe girişimi şiddetle kınandı
Demokrasiyi savunmak için karanlık güçlere karşı kararlı bir duruş sergileyen cesur ve yılmaz Türk halkının saygıyla anıldığı ve 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin yeniden güçlü biçimde şiddetle kınandığı bildiride, temel ulusal çıkarları ilgilendiren konularda ve iki milletin barış ve refahının savunulmasında birbirlerine yönelik karşılıklı güçlü desteğinin devam ettirilmesi kati kararlılıkla dile getirildi.
Bildiride, Türkiye-Pakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) çerçevesinde yürütülen projelerin uygulamasında sağlanan ilerlemeye dair memnuniyet ifade edilerek, yakın zamanda Türkiye'de gerçekleştirilecek 5. YDSK toplantısında işbirliği için yeni alanların araştırılması konusundaki kararlılıklar teyit edildi. Ayrıca, öncelikli sektörler olarak enerji, altyapı, tarım, gıda işleme ve konut alanlarındaki işbirliğinin daha da ilerletilmesi konusunda mutabık kalındı.
Kapsamlı ikili serbest ticaret anlaşmasının sonuçlandırılması yönünde şimdiye kadar sağlanan önemli ilerlemeden memnuniyet duyularak, 2016 yılı sonuna kadar müzakere sürecinin tamamlanmasına karar verildiği belirtildi.
Bildiride, turizm yoluyla ikili kültürel işbirliğinin ve toplumlar arası temasların daha da güçlendirilmesi, kültür ve eğitim alanlarında karşılıklı değişim programları, arkeolojik ve tarihi yerlerin korunması ve restorasyonuna yönelik işbirliği ve Türkçe ile Urdu dillerinin ve edebiyatlarının, kurulmakta olan kültür merkezleri vasıtasıyla da olmak üzere iki ülkede tanıtılması taahhüt edildi.
İki ülke arasında savunma iş birliğine ilişkin kapsamlı, uzun vadeli, ileriye dönük bir çerçeve geliştirme hususunda mutabık kalındığı vurgulanan bildiride, şu ifadeler kullanıldı:
"Dışişleri bakanları ve dışişleri bakanlıkları müsteşarları düzeyinde ikili istişarelerin sıklığının ve kapsamının artırılması ile söz konusu istişarelerin İslam İşbirliği Teşkilatı'nı ilgilendiren konulara teşmil edilmesi hususunda mutabık kalındı. Jammu-Keşmir temel sorunu dahil, Pakistan ve Hindistan arasındaki önde gelen anlaşmazlıkların, sürekli bir diyalog süreci ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak çözümünün gerekliğine vurgu yapıldı. Son dönemde Jammu-Keşmir'de artan gerginlik, masum hayatların kaybı ve can kayıpları yaşanmasından duyulan derin kaygı ifade edildi. Terörizmin sebebiyet verdiği ortak tehdide karşı mücadelede, her iki halkın cesaret ve direnci ile askeri ve kanun uygulayıcı personelin fedakarlıkları ve cesaretleri takdir edildi. Küresel yayılmanın önlenmesi rejiminin güvenilirliğine ve özellikle Güney Asya'nın istikrarına zarar veren, istisnai uygulamalar ve yayılmanın önlenmesinde ulaşılması hedeflenen amaçların siyasi ve ticari saiklerle gözardı edilmesi yönündeki eğilimi kaygıyla not edildi.
Uluslararası topluma İslamofobiyle, dini ayrımcılıkla ve Müslümanlara yönelik önyargılı yaklaşımlarla mücadele çağrısında bulunuldu. Başta Birleşmiş Milletler (BM) ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) olmak üzere uluslararası platformlarda ortak girişimler başlatılması taahhüt edilmiş ve Türkiye'nin İİT Zirve Dönem Başkanlığı'nı üstlenmesinin, bu bakımdan değerli bir fırsat teşkil ettiği hususunda mutabık kalınmıştır."
Kararlar öncelikli olarak uygulanacak
Bildiride, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, mümkün olabilecek en geniş mutabakat temelinde, kapsamlı bir reform süreci çerçevesinde, temsil gücünün kuvvetlendirilmesine, demokratikleşmesine, şeffaflaşmasına ve hesap verebilirliğinin artırılmasına olan ihtiyaç yinelendi.
Müslümanlara ilişkin olanlar başta olmak üzere Güvenlik Konseyi'nin gündeminde yer alan ve uzun süredir devam eden anlaşmazlıkların çözümü yönünde, ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması çağrısında bulunuldu.
Bildiride, uluslararası topluma, uzun süreli mültecilerin durumları dahil, mültecilere ev sahipliği yapan ülkelere destek olunması ve yardımda bulunulması hususunda üzerine düşen görevi yerine getirmesi çağrısı yer aldı.
Bu ortak bildiri ve daha önceki bildirilerde yer alan kararlar ve varılan mutabakatların en üst düzeyde ve öncelikli olarak uygulanmasında mutabık kalındı.