Din görevlileri Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini gerçekleştirdiği 15 Temmuz gecesi, örgüt mensubu cuntacı askerlerin savaş uçakları, tanklar ve silahlarla sindirmeye çalıştığı halka, tüm yurtta sabaha kadar minarelerden ezan ve selalar okuyarak, tekbirler getirerek manevi güç verdi.
Darbe gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halka sokaklara çıkmaları çağrısında bulunmasının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı'nın talimatıyla harekete geçen ding görev, camilerdelilerin darbeye karşı birlik çağrısı yaparak okunan selalar ile milleti meydanlara davet etti.
Ezan ve sela sesleri ile yurdun dört bir yanında meydanlara koşan halk, darbe girişiminin önlenmesinde önemli rol oynadı.
Elazığ'da o gece yaşadıklarını AA muhabirine anlatan İzzetpaşa Camisi İmam Hatibi Mahmut Şakir Coşkun, televizyondan ülkede bir darbe girişimi olduğu haberini duyduğu anda büyük bir üzüntüye kapıldığını ve ellerini açıp vatanın selameti için Allah'a dua ettiğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığının talimatıyla diğer tüm cami imamları gibi görevli olduğu camiye giderek, darbecilere karşı gökyüzünü ezanlarla, selalarla ve tekbir sesleriyle inletmeye başladıklarını ifade eden Coşkun, ''Geçmişteki darbelerde minarelerden ezan ve sela sesleri kesilmek suretiyle milletimizin maneviyatı sindirilmeye çalışılmıştı, ancak bu kez tam tersi oldu." ifadelerini kullandı.
- Ezan ve sela sesleriyle halk coşku yaşadı
Coşkun, okunan ezan ve selalarla milletin büyük bir manevi coşkuyla meydanları doldurduğunu vurgulayarak, o gece minarelerden yükselen ezan ve sela seslerinden sonra darbecilerin emellerine ulaşamayacağına kesinlikle kanaat getirdiklerini anlattı.
Bir din görevlisi olarak o gece yaşadığı manevi havayı bugüne kadar hiçbir vesileyle hissetmediğini dile getiren Coşkun, o darbe gecesinin yıllarca sürecek karanlığının, Allah'ın izniyle milletin direnişi ve Cumhurbaşkanının dik duruşuyla sabahın aydınlığına dönüştüğünü söyledi.
Coşkun, şunları kaydetti:
''Vatanımızın selametinde, kurtuluşunda şahsımın ve diğer bütün din görevlisi arkadaşlarımın az da olsa bir katkısı olmuşsa ne mutlu bize. Belki biz şehadet şerbetini içemedik, ama görevimiz gereği elimizden geldiğince okuduk, okuttuk, söyledik, telkin ettik. Dualarla, ezanlarla, selalarla, tekbirlerle bu vatanın kurtuluşuna katkıda bulunmaya çalıştık. Bu uğurda vatanımız için seve seve canımızı feda etmeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.''
- ''Ezanlarımız susmadı, bayrağımız inmedi''
Kubbeli Cami İmam Hatibi Fevzi Aslan ise ülkede darbe girişimi olduğu haberini duyar duymaz önce meydana indiğini, sonra gelen talimat doğrultusunda minareye çıkarak ezanlar, selalar ve tekbirlerle uyuyan vatandaşları uyandırdığını anlattı.
Geçmişte de ülkenin darbeler yaşandığını ancak önceki hiçbir darbe girişiminde meclisin ve devletin kurumlarının bombalanmadığını, silahsız halkın ateş açılarak öldürülmediğine işaret eden Aslan, "İlk ezandan sonra halk daha çok meydanlara inmeye başladı. Daha sonra diğer camilerden ezanlar, selalar okunmaya başladı. Allahın yardımıyla bu işi atlattık, ezanlarımız susmadı, bayrağımız inmedi.'' dedi.
Yeşil Cami İmam hatibi Nejdet Belhan da darbe girişimini duyduğu anda büyük bir heyecanla "ne yapabilirim?" diye düşünürken, hemen abdestini alıp minareye çıktığını ve milleti darbe karşısında uyandırmak için sela okuyup tekbirler getirdiğini dile getirerek, şunları söyledi:
''Türkiye genelinde darbeciler darbeye kalkıştıkları andan itibaren sabah ezanına kadar selalar, ezanlar, tekbirler susmadı çünkü bizlerin yapması gereken şey buydu. Din görevlisi kardeşlerim Türkiye genelinde o silah seslerini, tank top seslerini sela ve ezan sesleri ile bastırdı elhamdülillah. Halkı uykudan uyandırıp gerekli yerlere gitmesini sağlayarak üzerimize düşeni yaptığımıza inanıyoruz."