Elazığ'da, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından sosyal medyanın kadın ve aile üzerinde etkisi ile sosyal medya kullanımında mahremiyet konularının ele alındığı "Sosyal Medya, Kadın ve Aile" konulu konferans düzenlendi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı İffet Görgülü, Elazığ Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansta yaptığı konuşmada, sosyal medya araçlarının yanlış kullanıldığını savundu.
Sosyal medyanın toplum üzerindeki zararlarının tartışılır hale geldiğini anlatan Görgülü, kişinin mahremiyetini sanal ortamda yaymasının ve bunu başkalarıyla paylaşmasının dinen uygun olmadığını söyledi.
Görgülü, "Nasıl ki bir toprak parçasını vatan haline getiren sınırsa ve o sınırları beklerken tutulan nöbet mukaddes ve o nöbeti tutarken canından olan şehadet mertebesiyle müjdeleniyorsa, bu kadar kutsalsa, kişinin bireysel olarak içimde doğup büyüdüğü ailesi olarak mahremiyeti de Allah'ın bizim için çizdiği sınırıdır. O sınırı yitirdiğimiz, o sınırla oynadığımız, o sınırın bekçiliğini yapamadığımız zaman yurtsuz kalıyoruz, açıkta kalıyoruz. Bu açıdan el, dil, göz, kulak hepsi yaptığından sorumludur ayetini hatırlayarak bu ölçünün sosyal medya kullanımında da birebir geçerli olduğunu kesinlikle her daim hatırımızda tutmamız ve Kuran'ın koyduğu mahremiyet ilkelerinin aynen orada da geçerli olduğunu katiyetle bilmemiz gerekir" diye konuştu.
Uzman psikolog Gülşah Akçay Civriz de herkesin birbirleriyle sınırsızca iletişim kurabildiği ve paylaşım yapabildiği bir alan olan sosyal medyanın dünyada hızla yayıldığını hatırlattı.
Dünyada 1,5 milyar, Türkiye'de ise 35 milyon kişinin sosyal medya kullanıcısı olduğunu kaydeden Civriz, bu sayının sosyal medyanın toplum üzerindeki etkisini ortaya koymak için önemli olduğunu ifade etti.
Sosyal medyanın kadınlar tarafından daha yaygın olarak kullanıldığını savunan Civriz, "Tüm dünyada ve Türkiye'de sosyal medya boşanma sebepleri arasında, hatta İtalya'da tüm boşanmaların yüzde 40'ının sebebidir. Türkiye'de de gittikçe sosyal medyadaki paylaşımları yüzünden ve ailesine zaman ayırmaması nedeniyle evlilik sorunları yaşayan kişilerin sayısı artmakta. Zaten Türkiye'deki boşanmaların şu andaki birinci sebebi aldatma ya da dayak değil, ilgisizliktir. İlgisizliği meydana getiren durumlardan birisi de maalesef sosyal medyadır" değerlendirmesinde bulundu.
