ERZURUM (AA) - Gazeteci Yazar Kemal Öztürk, "2011 yılına kadar Türkiye'nin Başbakanı ya da Cumhurbaşkanının konuşması Arapça ya da İngilizceye çevrilerek yabancı devletlerin gazetelerine servis yapılmıyordu. Bu çok dramatik bir şeydir. O nedenle kendi davamızı, haklarımızı başka ülkelere anlatamadık." dedi.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen "Yakutiye Medresesi'nde Ramazan İkliminde Müzakereler" programına konuk olan Öztürk, "İslam Dünyası ve Yeni Medya Düzeni" konulu konferans verdi.
Yakutiye Medresesi'nde düzenlenen programda konuşan Öztürk, Anadolu Ajansı kurulduğunda Fransızca, İngilizce ve Osmanlıca haberler yaparak Anadolu'nun sesini dünyaya duyurduğunu belirtti.
Osmanlı Devleti'nin yıkılmasının ardından İslam dünyasının savrulduğunu ifade eden Öztürk, şöyle konuştu:
"Osmanlı Devleti'nin dağılmasıyla tam 64 ülke çıkmıştır. Bir İmparatorluktan 64 ülke yarattılar. Yapılan gizli anlaşmalarla ellerinde cetvellerle İslam coğrafyasını domates doğrar gibi doğradılar. Kuzey Afrika, Libya, Cezayir, Mısır hepsi perişan halde. Suriye üçe bölünüyor. Yani batının eliyle bunlar yapılıyor. Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın uzantısı olan PYD'ye bir alan kuruluyor. Neden, çünkü siz güçlü değilsiniz. İslam dünyasının dört ayağı vardır. Bir tanesi Kuzey Afrika ve ikincisi Hicaz'dır. En önemli ayak olan Hicaz ne kadar güçlü olduysa İslam dünyası o kadar güçlü olmuştur. Hicaz masanın kırılan en önemli ayağı oldu. Hicaz başkasının elinde olduğu müddetçe İslam dünyası asla birlik olamaz."
- "Kendi davamızı, haklarımızı başka ülkelere anlatamadık"
Öztürk, Türkiye'nin önceki dönemlerde dünyaya sesini duyurmada yetersiz kaldığını belirterek, eskiden Başbakan ile Cumhurbaşkanının konuşmalarının başka dillere çevrilmediğini dile getirdi.
Öztürk, "Ülkemizin Başbakanı ya da başka birileri mesela Mısırla ilgili demeçler veriyor. Başbakanın konuşmasını Arap medyası alıp kullanması gerekiyor. Biz çevirmiyoruz dedik. Başka kurumlara da sorduk onlarda çevirmiyor. Türkiye'den hiçbir kurum kendi ülkesinin Başbakanının konuşmasını çevirip yayın yaptırmıyor. Başka ülkelerin ajansları çevirip Mısır'a 'Türkiye Başbakanı sizin hakkınızda böyle böyle dedi' diye yayın yapıyorlar. 2011 yılına kadar Türkiye'nin Başbakanı ya da Cumhurbaşkanının konuşması Arapça ya da İngilizceye çevrilerek yabancı devletlerin gazetelerine servis yapılmıyordu. Bu çok dramatik bir şeydir. O nedenle kendi davamızı, haklarımızı başka ülkelere anlatamadık." diye konuştu.